İLMİHAL, akaid, fıkıh bilmeyen cahil kimse tasavvuf deryasının
batınına dalmasın, boğulur.
Dünyanın en rezil, alçak, kepaze, ahlaksız insanları din
sömürücüleridir.
Kendini beğenen kesinlikle olgun insan, olgun Müslüman olamaz.
Bir kalpte para aşkıyla Allah aşkı birlikte bulunmaz.
Âlim kişinin ilmi kadar ahlakı olmazsa, o kişi fâzıl olamaz.
Dindar ama durup dinlenmeden devamlı olarak gıybet ediyor… Böylesi
dindar değil, “e…”tir.
Gerçek Nurcu kesinlikle gıybet etmez.
Gerçek derviş de etmez.
“Kişinin namazı ve orucu sakın sizi aldatmasın. Siz onun para ile
olan muamelesine bakınız.”
Osmanlıca okuma yazmayı öğrenmemekte inatla ısrar eden Müslüman bir
genç, adam olmaz.
Allahı ve Resulünü (Salat ve selam olsun ona) seven Ehl-i Tevhid ve
Ehl-i Kıble Müslümanın zatına buğz ve düşmanlık eden kimse kamil
değildir.
Mü’mine kafir diyenin kendisi kafir olur.
Müslüman kardeşini ötekileştirmek bir tür ırkçılık ve
cahiliyettir.
Dini imanı para, mal ve menfaat olan kişi dıştan dindar Müslüman
gibi görünse de (kâmil) Müslüman değildir.
Hukuk fakültesinde okuyup da, Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyenin Kavaid-i
Külliyesini okumamış, ezberlememiş Müslüman gence yazıklar
olsun.
Süslüman kadınların, erkeklerin dikkatini açık kadınlardan daha
fazla çeken rengarenk başörtüleri ve tesettürü İslama uygun
değildir, şeytanî sahte tesettürdür.
Zekat verdikten sonra israf etmek caizdir diyen kişi sapıktır.
Büyük sayıda fakir ve miskin Suriyeli mülteci aç yatarken,
Türkiyeli Müslümanların tok sabahlamaları büyük ayıp ve
rezilliktir.
Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını tâtil eden veya yeteri kadar
yapmayan Müslüman bir toplumun başına azab iner.
Bilmeyen ve sapıtan cahillerin vebali, bildikleri halde uyarmayan
ve aydınlatmayan alimlere aittir.
Beş vakit namazı yitirip şehvetlerine uyan bir toplum iflah olmaz,
necat bulmaz.
Bir insana yapılabilecek en büyük iyilik, onun imanlı olmasına
vesile olmaktır.
Her mü’min, itikadını tashih etmekle mükelleftir.
Zaruriyat-ı diniyeden birini inkar eden dinden çıkar.
İlmi, ehliyeti, liyakati olmadığı halde Kur’anı kendi re’yi, hevası
ile tefsire yeltenen, Kitabullaha saygısızlık etmiş olur.
Ebu Hanife de benim gibi bir adamdı, o nasıl ictihad ettiyse ben de
ederim diyen kişi adam değildir.
Ciddî konuları muannid cahillerle tartışan, onlara laf anlatmaya
çalışan ahmaktır.
Aynı miktardaki helal para ile haram para arasındaki farkı ayırt
edemeyen kimse kara cahildir.
Seni namaza müezzinler çağırmıyor, asıl Çağıranı bil.
Kendisinde yüz kadar noksanlık bulunan, bunlardan biri gevezelik ve
zevzeklik olan kişiyi, sadece bu bir noksan bile mânen batırmaya,
yere sermeye yeter de artar.
İnsan kendini övüp böbürlendikçe alçalır, biter.
Mütevâzı ve kanaatli Müslümanlara müjdeler olsun.
Kâmil mü’min zindanda, hattâ darağacında bile üstündür.
Kur’ana yapışan hiç şüphe yok ki, sağlam bir kulpa tutunmuş
olur.
Kur’ana, Sünnete, Şeriata uygun olmayan bâtıl yeminleri yapanların
başları ileride çok ağrır.
Sâlih Müslüman, bilinmesi gereken şeyleri bilen ve bildiklerini
hayata uygulayan kimsedir.
Buluğa ermiş çocuklarına ilmihallerini öğretmeyen ve namaz
kıldırmayan anne ve babalar, bundan dolayı hesaba
çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar?
Pilav tabağında yemediğin, çöpe atılmasına sebep olduğun bir tek
pirinç tanesinin bile hesabının vereceksin.
Dikkat etmediğin yahut bile bile üzerine basıp öldürdüğün küçük
karıncanın da hesabını vereceksin.
Dilinle insanlara eza veriyorsun ve sonra da kendini kâmil Müslüman
gösteriyorsun. Nâkıs Müslümansın sen.
Senin nasıl otomobil kullandığını göreyim, ne mal olduğunu
söylerim.
Hadîste “Mü’min bir delikten çıkan zararlı mahluk tarafından iki
kere sokulmaz” buyuruyor. Sen iki kere değil, bin kere sokulmuşsun
ve bin birinci defa sokulmaya müheyyâsın (hazırsın,
bekliyorsun).
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) bir kere mi’raca
çıktı. Kendini ermiş sanan o adamcağız ise gökten yere hiç
inmiyor.
Erkekleri kadınlara, karıları erkeklere benzemeye çalışan ve
benzeyen bir toplum bozulur.
Ruhbanları erbab (rabler) haline getirip putlaştırmak gizli
şirktir.
Bu devirde en büyük kerametler şunlardır: Sahih bir itikada sahip
olmak… Beş vakit namazı dosdoğru kılmak… Başta gıybet ve yalan
olmak üzere dil âfetlerinden korunmuş olmak… Şeriata sımsıkı bağlı
olmak… Sünnete bağlı olmak… Yüksek ahlak ve karakter sahibi
olmak…
Evinde kedi besleyen merhametli Müslümanın geçimi bereketli
olur.
Şeriata aykırı ve zıt her şey hederdir.