Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bugün Beyrut'a yaptığı ziyarette, Avrupa Birliği'nin Lübnan'a, sarsılan ekonomisini ve güvenlik güçlerini desteklemek için 1 milyar avroluk (1,07 milyar dolar) bir mali paket teklif ettiğini söyledi.
Von der Leyen, destek paketinin Lübnan'da sağlık ve eğitim de dahil olmak üzere temel hizmetleri desteklemeye yardımcı olacağını söyledi, ancak Beyrut'un iş ortamını ve bankacılık sektörünü canlandırmak için "ekonomik, finansal ve bankacılık reformlarını ileriye taşımasının" hayati önem arzettiğini de sözlerine ekledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Christodoulides ile birlikte Lübnan ordusuna, iç güvenlik güçlerine ve Genel Güvenliğe verilen güvenlik desteğinin, sınır yönetimini iyileştirmek için eğitim, ekipman ve altyapı sağlamaya odaklanacağını söyledi.
Lübnan ekonomisi, onlarca yıldır süren savurgan harcamalar ve yolsuzluğun ardından 2019'da çözülmeye başladı. Ancak yönetici elitlerin kazanılmış çıkarları, Lübnan'ın Uluslararası Para Fonu'ndan gelecek 3 milyar dolarlık yardım paketine erişimini sağlayacak mali reformları durdurdu.
Krizin büyümesine izin verilirken çoğu Lübnanlının banka tasarrufları kilitlendi, yerel para birimi çöktü ve okullardan orduya kadar kamu kurumları işleyişini sürdürmekte zorlandı.
Araştırmacılar, buna paralel olarak Lübnan kıyılarından kalkan ve Avrupa'ya giden göçmen teknelerinde de bir artış görüldüğünü, araştırmacıların söylediğine göre yakınlardaki Kıbrıs ve giderek artan oranda İtalya ana varış noktaları olarak görülüyor.
Avrupa Birliği'nin bu yardım paketi ile Lübnan'ı Kıbrıs Rum yönetimine bağlamayı hedeflediği görülüyor. Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi üzerinden Türkiye'yi Akdeniz'den çevrelemeye çalışan Avrupa Birliği, bölgeyi aynı zamanda silah yığınağı haline getiriyor.
Kara para, kumar ve uluslararası mafyanın merkezi haline gelen Kıbrıs Dum kesimi, AB ve ABD'nin bu politik hedeflerinden dolayı adayı Kara Para, Kumar, İNsan Ticareti ve gayrımeşru merkez haline getirdi.
Avropol ve Avrupa yargısı, bu politik hedeflerden dolayı Kıbrıs Rum kesiminin bu insanlık ve hukuk dışı eylemlerini görmezden geliyor.
