Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AFAD Başkanlığında DSİ Sel ve Taşkın Risk Azaltma Protokol Töreni'nde konuştu.

5 yaşındaki Edanur'un İBB tarafından yapılan kazıya düşerek hayatını kaybetmesine tepki gösteren Erdoğan, "İstanbul'da parkta basit tedbirler alınmadığı için 5 yaşındaki çocuğumuzu kaybettik. Gece kulübünde 29 kardeşimizi, teleferikte 1 vatandaşımızı ihmallerde kurban verdik. Lafa gelince işçi hakları konusunda mangalda kül bırakmayanların sesi soluğu çıkmadı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Devletimizin ilgili kurumlarının sel, taşkın afeti öncesi, anı ve sonrasında lojistik ve teknik kapasitesini bu vesileyle güçlendiriyoruz.

AFAD envanterinde bulunan iş makinesinin DSİ'ye devredilmesini sağlayan protokol kurumumuzun etkinliğini artıracaktır. Bugün 31 iş makinesinin devir teslimini gerçekleştiriyoruz. DSİ'deki ekskavatöre sayısı 816'ya ulaşacak. Ekskavatörlerimiz sel ve heyelan riski yüksek bölgelerde görev yapacak.

"13 BÖLGEDE RİSK AZALTMA FAALİYETLERİNE BAŞLIYORUZ"

Karadeniz'de 13 bölgede risk azaltma faaliyetlerine başlıyoruz. Derelerimizdeki temizlik ve ıslah çalışmalarına hız vererek, yoğun yağış dönemi başlamadan gerekli tedbirleri hayata geçireceğiz.

Depremler, seller, heyelanlar, yangınlar gibi tabiat olaylarının önüne geçemeyiz ancak zararları en aza indirmek elimizdedir. Görevimiz her türlü önlemi almak ardından da Rabbimizin takdirine teslim olmaktır.

Bugünkü imza töreniyle yağış mevsimi çalmadan kapımızı riski en yüksek yerlerden başlayarak devlet olarak üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Yeni iş makinelerimizle 2024 yılını daha sorunsuz, sıkıntısız, can ve mal kaybı yaşamadan atlatacağımıza inanıyorum.

Ülkemizi sadece jeopolitik açıdan değil, coğrafi açıdan kritik bölgede yaşadığımıza göre tedbirlerimizi buna göre almalıyız. Coğrafya kaderdir sözünün ne demek olduğunu bizler çok iyi biliyoruz. Akdeniz'de yer alan Türkiye aynı coğrafyayı paylaştığı diğer ülkelerle iklim krizinin can yakıcı sonuçlarını en çok hisseden devletlerin başında geliyor.

2023 senesi ülkemizle birlikte tüm dünyada en sıcak yıl olarak kayıtlara geçti. Gezegen krizi karşısında en yoğun mücadeleyi veren ülkelerden biri olduk. Depremden sel baskınlarına, salgından savaşa çok farklı sınamalarla karşı karşıya kaldık.

İstanbul'un göbeğindeki bir parkta basit tedbirler alınmadığı için 5 yaşında bir evladımız hayatını kaybetti. Gayrettepe'deki gece kulübü yangınında 29 emekçi kardeşimizi, Antalya'da teleferik faciasında bir vatandaşımızı ihmallere kurban verdik. İşçi hakları konusunda mangalda kül bırakmayanların bu olaylarda sesi soluğu çıkmadı.

6 Şubat depremlerinde aynı kesimlerin aldıkları tavırları gayet iyi hatırlıyoruz. Devletimizin kurumlarına karşı çok yoğun bir linç kampanyası yürüttüler. Yalan ve çarpıtma üzerinden resmi kurumlarımız, askerimiz, polisimiz fütursuzca eleştirildi. Bu kirli kampanyayı sırf oy tercihlerinden dolayı depremzedelerimizi hedef alacak kadar ileriye götürdüler.

YIKILAN BİNALARIN YÜZDE 90'DAN FAZLASI 99 ÖNCESİ YAPILAR

Vatandaşımızın en zor günlerinde devletimiz seferber olmuştur. Zaman zaman ortaya çıkan sorunları da çözüme kavuşturuyoruz. 2013'ten bu yana TOKİ tarafından yapılan konut 1 milyon 351 bini aşıyor. TOKİ binalarımız 6 şubattan alnının akıyla çıktı. Yıkılan binaların yüzde 90'dan fazlası 99 öncesi yapılanlardı.

TABİATA SAYGILI OLMALI, GEREKEN TEDBİRLER ALINMALI

Dere yatağına inşa edilen binanın yüzde 100 güvenli olduğunu kimse söyleyemez. Bakımı zamanında yapılamayan dereler ciddi risk taşıyor demektir. Bedel ödemek kaçınılmaz hale geliyor. Her iki bakanımız karşı karşıya olduğumuz tehditleri ifade etti. Bugüne kadar DSİ'nin inşa ettiği tesisle 20 milyon dekar alanda taşkın kontrolü sağladık. Toplam 1500 adet sel, su baskını ve taşkın meydana geldi. Bu afetlerde 113 insanımızı kaybettik. Sadece taşkınlardan dolayı oluşan fatura 4 milyar doları bulmakta. Yuvalarımızda gönül rahatlığı ile oturmak istiyorsak hem tabiata saygılı olmak hem de gereken tedbirleri almalıyız.

"TÜRKİYE İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI, TERCİHTEN ÖTE ZORUNLULUKTUR"

Nüfusunun yüzde 71'i deprem riski yerlerde ikamet eden ülkemiz için deprem çalışmaları tercihten öte zorunluluk. Bilim insanları uyarırken Tokat ilimiz sarsılmışken, İstanbul için beka meselesi haline gelmişken hiçbirimizin dönüşüm projelerini önemsiz hale getirme lüksü yoktur. Ülke meselelerinin siyasi partisi olmaz. Afetlere hazırlık bizim nazarımızda siyaset üstüdür. Bizim amacımız vatandaşımızı yaşatmaktır. Siyasi rekabetten, para hırsından dolayı daha fazla acı çekmek istemiyoruz.

Editör: Hüsne BULUT