2021'de bilim insanları, AstraZeneca Covid aşısı ile nadir görülen kan pıhtılaşması (TTS) vakaları arasında bir bağlantı keşfetti. Galler ve ABD'deki araştırmacılar, kanın pıhtılaşmasında kilit bir rol oynayan proteinin AstraZeneca aşısındaki bileşenlerden biriyle etkileşime girdiğini ve tehlikeli kan pıhtılarına yol açabilen bir zincirleme reaksiyon başlattığını belirledi.
İngiltere'de aşılama sürecinde AstraZeneca aşısı milyonlarca kişiye uygulandı, ancak bu nadir yan etki nedeniyle 73 kişi yaşamını yitirdi. Bu durum, aşı tavsiye kurulunun 40 yaş altı kişiler için alternatif aşılar önermesine neden oldu.
2021 yılında AstraZeneca aşısını aldıktan sonra beyninde pıhtı oluşan ve bu nedenle kalıcı hasar nedeniyle çalışamaz hale gelen Jamie Scott, 2023'te AstraZeneca'ya karşı dava açtı. Scott'un davası, benzer sorunlar yaşayan 51 kişinin mahkemeye başvurmasıyla toplu bir davaya dönüştü. Avukatlar, AstraZeneca aşısının "kusurlu" olduğunu ve aşıdan kaynaklanan yan etkilerin birçok aileyi olumsuz etkilediğini iddia ediyor.
AstraZeneca ise bu iddiaları reddederek, aşılarının güvenli olduğu ve TTS'nin çok nadir görüldüğü konusunda ısrar etti. Şirket ve Oxford Üniversitesi, aşıda yer alan bileşenin nadiren TTS'ye yol açabileceğini kabul etti. AstraZeneca'nın sözcüsü, bu tür nadir yan etkileri ortadan kaldırmak için araştırmaların devam ettiğini belirtti.
