Türkiye'nin kararlı tepkisi nedeniyle, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan arasında planlanan deniz altı elektrik kablosu projesi tekrar durduruldu. Ankara'nın hassasiyetlerini gözetmeden bölgesel enerji projelerinde ilerlemek isteyen Tel Aviv ve Atina, Türkiye'nin tepkisiyle karşılaştı.
Yunanistan ve İsrail Arasında Gergin Bekleyiş
Mart ayında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in İsrail ziyaretinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yeniden gündeme gelen proje, Türkiye'nin deniz yetki alanını ihlal ettiği gerekçesiyle Ankara tarafından sertçe eleştirildi. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, bölgede Türkiye ve KKTC'nin haklarını yok sayan projelere izin verilmeyeceğini açıkça belirtti. Bu gelişmeler üzerine Yunanistan projenin başlatılmasını tekrar ertelemek zorunda kaldı.
Yunanistan'dan Fransa'ya Silah Siparişi
Yunanistan'ın projeyi ertelemesine karşın, Türkiye'ye karşı savunma gücünü artırma çabaları dikkat çekiyor. Atina yönetimi, Fransa ortaklı füze sistemi üreticisi MBDA firmasıyla "Exocet" tipi 16 gemisavar füze alımı için anlaşma imzaladı. Bu adım, Türkiye'nin bölgedeki kararlı duruşuna karşı bir tepki olarak değerlendiriliyor.
Güney Kıbrıs İsrail'in Israrına Rağmen İsteksiz
Türkiye, daha önce İsrail ve Güney Kıbrıs'a işbirliği çağrısı yaparak, bölgedeki enerji kaynaklarının ortak kullanımı önerisinde bulunmuştu. Ancak GKRY, İsrail ile birlikte Türkiye'yi dışarıda bırakan projelerde ısrarcı davranmayı sürdürdü. Yine de ekonomik ve siyasi risklerin farkında olan GKRY'nin projeye mesafeli yaklaştığı kaydedildi.
ABD'nin Soğuk Tavrı İsrail'i Zorladı
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD ziyaretinde beklediği desteği bulamaması, Atina'nın projeyi daha temkinli değerlendirmesine yol açtı. Bu gelişme, İsrail'in bölgedeki stratejik planlarını zora sokarken, Atina'nın da ABD ve Türkiye arasında denge kurma çabasını ortaya koydu. Uzmanlar, Yunanistan'ın ABD'nin Türkiye'yi önemseyen tavrı karşısında İsrail’in projesini destekleyemediğini ifade ediyor.
Türkiye'nin İzni Olmadan Proje İmkânsız
Bölge uzmanları, Türkiye'nin katılımı olmaksızın hiçbir projenin ekonomik ve politik açıdan sürdürülebilir olmayacağını vurguladı. Türkiye'nin kıta sahanlığından geçecek her türlü alt yapı projesi için Ankara'nın onayının zorunlu olduğu belirtilirken, bu durumun Yunanistan'ı makul olmaya zorladığı ifade edildi. Böylece, bölgedeki gerilimin tırmanmasının da önüne geçilmiş olduğuna da vurgu yapılıyor.
