Turan Güzel
turanguzel@istiklal.com.trVASAT BİR YOLCULUK
Vasat bir dil, vasat bir yaşam, vasat bir tarz, vasat bir duruş vasata yolculuk yani. Yani makul olana, masum olana, makbul olana dair ne varsa kuşanmak, yakmadan, yıkmadan ama hakkın da hakkını vermek olana dair bir yolculuk.
MİLLET İTTİFAKININ AKP'YE ORANLA KALİTE VE NİTELİK TOPLAMI
Sütunumu, Akp'nin doğruları ya da yanlışlarını anlatmak, mukayese etmek gibi malayani bir iş ile dolduracak değilim elbette. Zira ben birileri gibi Akp'nin kayde değer doğruları, hatırı sayılır icraatları olduğunu kanısında olan birisi değilim.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
Millet olarak birçok şeyin ve üstelik hatırı sayılır ölçekte cahiliyiz. Cehaletin ise toplumsal yıkımlar üzerindeki etkisinin büyüklüğü, kalıcılığı ve yarattığı travma başlı başına bir yazının ve hatta kitabın konusudur.
AKP'NİN İFLASI
Akp, iktidara geldiği günden bu güne kadar hep hamasat ve hep duygusal tepkimeler üzerinden kendisini inşa etmiş, tahkimat ve devamiyatını da yine bu iki unsur üzerinden sağlamıştır.
İDRAK VE MÜDRİK
İnsan, hayat, olay ile zaman ve mekan ilişkisini anlamlandıran, mevcut zaman, olay ve mekanın çok ötesine uzanımlandıran hayati iki önemli özelliktir. O halde idrak nedir ve tezahürü nasıldır?
HATIRLATMA, TEFEKKÜR VE HAKKA DAVET
Bir hatırtlatma yapmak istiyorum. FETÖ'nün Hakimleri, savcıları, polis, asker, gazeteci, yazar ve iş dünyasının karakteristik yapılarına dair. Aslın da farklı meslekler olmalarına ve hatta birbirleri ile hatırı sayılır bir mesafeye sahip olmalarına rağmen birbiri ile akıl almaz şekilde yakın ve içiçelik göstermekteydiler.
HUKUKU KATLEDİYOR HUKUK
Hakimini savcısını, savunmasını ve diğer tüm unsurları saymalı mıyım hukukun enstürmanları arasında !? De ki saydım ! ne ki siner mi içime !? Tasdik eder mi akıl, vicdan ve izan...
KALIP DAVRANIŞLAR VE DİN
Din ve davranışlar arasındaki ilişkinin hakkını teslim etmekle birlikte kalıp davranışlar ile din arasındaki mesafenin alabildiğince açık ve ayrık olduğunun da altını çizmek istiyorum.
BENİM BAŞÖRTÜLÜ BACIM
Devleti yöneten iktidarların, bürokrasinin ve teknokrasinin değilde halkın bir türlü öğrenemediği, anlayıp içselleştiremediği, nasıl, ne şekilde ve hangi tonlarda sahaya sürüldüğü '' İSTİSMAR '' fiilinden yana düşünsel fakirliği, yirmi yılda bir tekrar başa döşüsümüzün ana etmeni olarak duruyor karşımızda.
AKLI ÖLDÜRÜNCE
Batı, kalbi ve doğuda aklı öldürdü diyor Muhammet İkbal. Tespit, hem sosyolojik hem teolojik ve hem de pratik siyaset bakımından son derece doğruları barındırıyor bünyesinde.