Demokrasi, iktidarın sahiplerini yetkilerinin ve sürelerinin sınırlı olduğu ve halkın desteği olmadan iktidar olunamadığı ve iktidarın yanlış yaptığı konuların herkesin gözü önünde söylenebildiği bir sitemdir.
Darbenin dış destekçilerini bulmak için ilk cevaplandırılması gereken soru:Darbe gerçekleşip cunta, yönetimi ele geçirse idi, dış politika da ne değişirdi?
Şimdi diyorlar ki: Genelkurmay Başkanı Hulusi AKAR darbeyi önleyecek tedbirlerin alınmasında başarısız oldu ve darbe gerçekleşti;
Gün, her zaman ki rutinliğinde devam ederken, uzun yıllar beş altı kişilik dar bir dost grubu ile devam ettirdiğimiz tefsir sohbetini yapmak için buluşmuştuk.
Suriye’de savaş çıkanca hiçbir Suriyeli mülteciyi ülkemize almazdık.
Dünyanı tamamının tarım toplumu olarak yaşadığı 18.yüzyılda ve daha öncesinde, devlet yöneticilerinin belirlenmesinde, babadan oğlu geçen bir sistemin olduğu ve yetkilerinin sınırsız olduğu, mutlak monarşi denilen yönetim sistemi vardı.
Üç büyük tartışmayı anlattığım önceki yazım da, tüm Müslümanları etkileyen savaşların ve tekfir etmenin üzerine kurulu tartışmaları özetle anlatmıştım.
İslam dünyasında, İslam toplumlarının büyük bir kısmının değişmesi sonucunda, tüm İslam coğrafyasını kapsayan tartışmalar çok azdır, ancak büyük etkiler ortaya çıkarır.
Bir önce ki yazı da peygamberimizin en önemli yönetim ilkesinin, tevazulu yönetim anlayışı olduğunu belirtmiştik.
Üstad Dücane Cündioğlu’nun fikirlerini incelemeden önce hakkındaki anılardan yola çıkarak, kişilik özelliklerini anlatmamın sebebi, fikirlerin oluşumu üzerinde insanların karakterleri ve yaşadıkları hayatın etkileri vardır, hakikatine inanmamdır.
Özgürlük arayışı içinde yaratılan insanın, amacına ulaşabilmesi, gerekli olan özgür toplumun kurulması için özgür toplumun kurulmasını amaç edinen yönetimin olması gerekir.
Günümüz Türkiye’sinde; entelektüel, aydın, mütefekkir, bilgin, alim, bilim insanı, araştırmacı, ilim taliplisi gibi isimlerden hangi ile isimlendirirseniz isimlendirin;
Özgürlüğün tanımı toplumdan topluma, insandan insana değişse de, hepsindeki ortak unsur, kişinin istediğini yapabilmesidir
Peygamber efendimiz, dini özgürlüklerinin kısıtlandığı Mekke toplumundan, Medine toplumuna göç edince, meşhur Medine sözleşmesi ile kendisinin başkan olduğu Medine Devletini kurdu.
Bir önce ki yazım da özetle: “kuranın kurmak istediği ideal toplumun en önemli özelliğinin özgür olmasıdır, çünkü Allah’ın rızasını arayan birey özgür olacak ki, dinin kurallarını ihlas ile uygulayabilsin,” demiştik.