Galatasaray, Hedefe Emin Adımlarla Yürüyor

Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 21. haftasında Tümosan Konyaspor’u ağırlarken, 90 dakika sonunda sahadan istediğini alarak ayrıldı. 1-0’lık skor, sarı-kırmızılıların zirve yarışındaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.

Okan Buruk’un öğrencileri, maçın hemen başında oyunu kontrol etme gayretiyle sahaya yayıldı. 22. dakikada kazanılan penaltı, adeta Galatasaray’ın bu sezonki mental gücünün bir özeti gibiydi. Topun başına geçen Victor Osimhen, soğukkanlı bir vuruşla fileleri havalandırdı. Nijeryalı yıldızın bu maçta attığı tek gol değil, iptal edilen iki golü de vardı. Ancak ofsayt bayrağına takılan bu goller bile onun sahadaki etkinliğini gölgeleyemedi.

Osimhen’in liderliği, sadece gol yollarındaki becerisiyle değil, takım üzerindeki etkisiyle de hissediliyor. Takımı adına sürekli tehdit oluşturan, rakip savunmayı yıpratan bir profil çizmeye devam ediyor.

Konyaspor cephesine gelirsek... Onların bu maça daha dirençli bir oyun planıyla çıkmasını beklerdim. Ancak Yeşil-Beyazlılar, hücumda etkili olmaktan oldukça uzaktı. Ligde 21 puanda kalmaları ve tehlike hattına yaklaşmaları sürpriz değil. Teknik ekip, Sipay Bodrum FK karşılaşmasına çok daha farklı bir motivasyonla hazırlanmalı.

Galatasaray ise şimdiden bir sonraki hafta oynanacak Gaziantep FK deplasmanına odaklanmış durumda. Okan Buruk, öğrencilerini zorlu Gaziantep atmosferine hazırlarken, oyun planını kesinlikle geniş bir perspektifle ele alacaktır.

Sonuç olarak, Galatasaray’ın zirve yürüyüşü emin adımlarla sürüyor. 54 puanlık dev birikim, Okan Buruk’un liderliğinde takımın uyumunun ve kalitesinin bir göstergesi. Özellikle Osimhen gibi bir yıldızın sahadaki varlığı, taraftarı şampiyonluk hayaline daha da inandırıyor.

Kısacası, Aslan bu sezon sadece kazanarak değil, kazanmaya olan açlığıyla da fark yaratıyor. Zirvede kalmanın yolu belki zor ama Galatasaray, o yolu yürümeye hazır olduğunu her maçta yeniden gösteriyor.

Fenerbahçe Zirve Takibini Sürdürüyor

Fenerbahçe, Trendyol Süpþr Lig’in 21. haftasında evinde Göztepe’yi 3-2 mağlup ederek zirve yolunda önemli bir galibiyet elde etti. Ülker Stadyumu’ndaki bu heyecan dolu mücadele, futbolseverlere hem tempolu hem de bol gollü bir karşılaşma sundu.

Maça daha etkili başlayan taraf Göztepe oldu. Konuk ekip, 25. dakikada Juan’ın attığı golle öne geçerek stadyumdaki atmosferi bir anda değiştirdi. Fenerbahçe’nin savunmadaki hataları bu dakikalarda dikkat çekerken, tribünlerde endişe hissediliyordu. Ancak ikinci yarı bambaşka bir Fenerbahçe izledik.

Teknik direktörün devre arasında yaptığı dokunuşlar etkisini hemen gösterdi. Adeta Fenerbahçe’ye 9 dakika yetti! 46. dakikada sahneye çıkan Youssef En Nesyri, nefis bir kafa vuruşuyla skoru eşitledi. Bu golle birlikte tribünler adeta patlama yaşadı. Henüz bu golün etkisi devam ederken, En Nesyri 53. dakikada bir kez daha fileleri havalandırıp Fenerbahçe’yi öne geçirdi. Bu iki gol, En Nesyri’nin Fenerbahçe kariyerindeki en parlak anlarından biri olarak kayıtlara geçti.

Fenerbahçe’nin baskısı devam ederken, 55. dakikada Oğuz Aydın’ın harika bir şutla attığı gol farkı ikiye çıkardı. Bu dakikadan sonra sarı-lacivertliler maçı kontrol altına almayı başarsa da, Göztepe pes etmedi. 82. dakikada Novatus Miroshi’nin golüyle fark bire inse de, Fenerbahçe son dakikalarda savunmada dikkatli bir performans göstererek 3 puanı hanesine yazdırdı.

Bu galibiyetle Fenerbahçe puanını 48’e yükseltti ve liderlik yarışında şampiyonluk umutlarını korudu. Göztepe ise 34 puanda kalarak üst sıralara yakınlaşma hedefini zora soktu. Sarı-lacivertli ekibin bu galibiyeti, sezonun ikinci yarısında büyük bir moral kaynağı oldu.

Fenerbahçe’nin bir sonraki haftadaki rakibi ise Çaykur Rizespor. Bu mücadelede de galibiyet hedefleyen Fenerbahçe, taraftarlarının desteğiyle sahaya çıkacak. Göztepe ise evinde Corendon Alanyaspor’u ağırlayacak. Lig, bu tempoyla devam ederken zirve yarışındaki heyecanın artarak süreceği kesin.

Bu maç, futbolun güzelliğini bir kez daha gösterdi: Asla pes etmeyen bir ruh, saha içindeki taktiksel zekâ ve tribünlerdeki büyük coşku. Fenerbahçe’nin hedefe kilitlendiği bu yolda, taraftarlarına şampiyonluk şarkılarını daha sık söyletmesi içten bile değil.

Solskjaer’in İlk Ligdeki Sınavı: Beklentiler ve Gerçekler

Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü Ole Gunnar Solskjaer, Süper Lig’deki ilk maçına Onvo Antalyaspor deplasmanında çıktı. Norveçli çalıştırıcı, İstanbul’a geldiği günden beri taraftarların heyecanını artırsa da, 1-1’lik beraberlik “balayı” havasını bir nebze gölgeledi diyebiliriz.

Her yeni teknik direktör döneminde olduğu gibi Solskjaer’den de “anında mucizeler” bekleyen bir kitle var. Ancak unutulmamalı ki, takımın onun oyun sistemine alışması zaman alacak. Antalyaspor karşısında, özellikle ilk yarıda pas oyununda yaşanan kopukluklar ve hücumdaki etkisizlik bu geçiş sürecinin göstergesi gibiydi.

Rafa Silva: İstikrarın Adı

Beşiktaş’ın golüne imza atan Rafa Silva, 31 yaşına rağmen hem fiziksel hem de mental olarak sahada dimdik duran bir isim. Bu sezon 10 gol ve 7 asistlik performansıyla Kara Kartal’ın en güvenilir oyuncularından biri olduğunu bir kez daha kanıtladı. 79. dakikada attığı gol, sadece yeteneğinin değil, futbol zekasının da ürünüydü. Ancak Beşiktaş, bu üstünlüğü koruyamayarak 85. dakikada Erdal Rakip’in golüne engel olamadı.

Solskjaer’in Dokunuşları

Bir teknik direktörün etkisini anlamak için ilk lig maçını hemen eleştirmek doğru olmayabilir, fakat Solskjaer’in saha kenarındaki sakinliği ve oyuncularıyla iletişimi dikkat çekiciydi. Özellikle Bilbao karşısında alınan 4-1’lik galibiyetle başlayan Avrupa macerası, Norveçli teknik adamın hücum odaklı ve cesur oyun anlayışını sergilemişti. Ancak lig farklı bir arena; burada her puan altın değerinde ve rakipler çok daha dişli.

Solskjaer’in Beşiktaş’a ne katacağını görmek için birkaç maç daha sabırlı olmak gerekiyor. Takımın fiziksel ve zihinsel olarak Norveçlinin taleplerine adapte olması biraz zaman alabilir, ancak eldeki kadro potansiyeli bu sürecin fazla uzun sürmeyeceğine işaret ediyor.

Sabır ve Hedefler

Beşiktaş taraftarının Solskjaer döneminde hayalini kurduğu en büyük şey, istikrarlı ve uzun soluklu bir başarı hikayesi. Bu hikaye belki birkaç maçlık bir serüvenle değil, ama sezonun geneline yayılan bir emekle yazılabilir. Şimdi, hem taraftarlar hem de Solskjaer için sabır zamanı.

Bir sonraki hafta, Norveçli teknik adamın takım üzerindeki etkisini daha net görebileceğiz. Bu geçiş sürecinde alınan 1-1’lik beraberlik, bazılarına yetersiz gelse de, uzun vadeli bir hikayenin ilk cümlesi olabilir. Önemli olan, bu hikayeyi birlikte yazmaya devam etmek.