Türkiye'de 65 yaş ve üzeri nüfusun 9,1 milyon kişiden oluştuğunu belirten TÜİK verileri, ülkemizdeki 65 yaş ve üstü kişi sayısının toplamının 96 ülke nüfusundan daha fazla olduğunu kanıtlar nitelikte. Türkiye, sahip olduğu yaşlı nüfusu ile İsviçre, Danimarka, İrlanda, Yeni Zelanda ve Ermenistan'ın da aralarında bulunduğu 96 ülkenin nüfusunu geçmiş durumda. Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranının en yüksek olduğu ülke, yüzde 36,2 ile Monaco oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı en düşük ülke ise yüzde 1,7 ile Katar oldu
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye'deki yaşlı nüfus, (65 ve daha yukarı yaş), birçok ülke nüfusunu geride bırakıyor.
DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 10,2'SİNİ YAŞLI
Geçen yıl itibarıyla 8 milyar 161 milyon 973 bin olan dünya nüfusunun yüzde 10,2'sini yaşlı nüfus oluşturdu. Aynı dönemde 85 milyon 664 bin 944 kişi olarak tespit edilen Türkiye nüfusunun ise yüzde 10,6'sını oluşturan 9 milyon 112 bin 298'inin yaşlı olduğu belirlendi.
TÜRKİYE 96 ÜLKEYİ GERİDE BIRAKTI
Türkiye'deki yaşlı bireylerin sayısı, İsviçre, Sırbistan, İrlanda, Yeni Zelanda, Ermenistan ve İzlanda'nın da bulunduğu 96 ülkenin nüfusunu geride bıraktı.
YAŞLI NÜFUSTA İLK SIRAYI ÇİN VAR
Öte yandan geçen yıl yaşlı nüfusta ilk sırayı 208 milyon 147 bin 281 kişiyle Çin alırken, bu ülkeyi 103 milyon 691 bin 375 kişiyle Hindistan ve 61 milyon 930 bin 598 kişiyle ABD izledi.
YAŞLI NÜFUSUN EN YOĞUN OLDUĞU ÜLKE MONACO
Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranının en yüksek olduğu ülke, yüzde 36,2 ile Monaco oldu. Monaco'nun 38 bin 631 kişilik nüfusunun, 13 bin 972'sini yaşlılar oluşturdu. Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı bakımından bu ülkeyi yüzde 29,8 ile Japonya, yüzde 24,6 ile İtalya, yüzde 24,5 ile Portekiz ve yüzde 23,9 ile Yunanistan takip etti.
YAŞLI NÜFUSUN TOPLAM NÜFUSA ORANI EN DÜŞÜK OLAN ÜLKE KATAR
Yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı en düşük ülkeler ise yüzde 1,7 ile Katar, yüzde 1,8 ile Birleşik Arap Emirlikleri, yüzde 1,9 ile Zambiya, yüzde 2,1 ile Çad ve Sudan ile yüzde 2,2 ile Orta Afrika Cumhuriyeti oldu.
TÜRKİYE'DE YAŞLI NÜFUSU EN FAZLA OLAN 3 İLİMİZ
Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayımladığı bültene göre; yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 kişiyken son 5 yılda yüzde 20,7 artarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişi oldu. Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki yaşlı nüfus, son 5 yılda yüzde 20,7 artarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişi oldu. Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2024 yılında yüzde 20,8 ile Sinop oldu. Bu ili yüzde 20,2 ile Kastamonu, yüzde 19,1 ile Giresun izledi.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2019 yılında yüzde 9,1 iken, 2024 yılında yüzde 10,6'ya yükseldi. Yaşlı nüfusun 2024 yılında yüzde 44,6'sını erkek nüfus, yüzde 55,4'ünü kadın nüfus oluşturdu. Nüfus projeksiyonlarının demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryosuna göre; yaşlı nüfus oranının 2030 yılında yüzde 13,5, 2040 yılında yüzde 17,9, 2060 yılında yüzde 27, 2080 yılında yüzde 33,4 ve 2100 yılında yüzde 33,6 olacağı öngörüldü.
DOĞURGANLIK GÖSTERGELERİNDEKİ HIZLI DÜŞÜŞ
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre; yaşlı nüfus oranının 2030 yılında yüzde 13,5, 2040 yılında yüzde 18,2, 2060 yılında yüzde 28,8, 2080 yılında yüzde 38,5 ve 2100 yılında yüzde 42,8 olacağı öngörüldü. Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre; yaşlı nüfus oranının 2030 yılında yüzde 13,4, 2040 yılında yüzde 17,5, 2060 yılında yüzde 25,5, 2080 yılında yüzde 29,8 ve 2100 yılında yüzde 28,2 olacağı öngörüldü.
TÜRKİYE NÜFUSUNUN YAŞ YAPISI DEĞİŞTİ
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10'unu geçmesi, nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Türkiye'de yaşlı nüfusun, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hız ile artış gösterdiği görüldü. Küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan 'demografik dönüşüm' sürecinde olan Türkiye'de, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalma ile birlikte sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının, refah düzeyinin ve doğuşta beklenen yaşam süresinin artması ile nüfusun yaş yapısı şekil değiştirdi.