Okullarda yaz tatilinin Kurban Bayramı tatili ile birleşerek öne çekilip çekilmeyeceğiyle ilgili soruyu yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Ben ihtiyacım açısından değerlendiriyorum. Benim edebiyatçıya ihtiyacım varsa edebiyatçı alırım. Başka bir alana ihtiyacım varsa onu alırız. Bu bizim hesabımız tamamen rasyonel, tamamen bilimsel kriterlere göre ve formüle edilmiş bir hesap. Bizim öyle bir planımız yoktur." diye konuştu.
TRT Haber'de soruları yanıtlayan Bakan Tekin merak edilen konuya açıklık getirdi. Okulların erken kapanıp kapanmayacağına ilişkin konuşan Tekin, bunun hukuken mümkün olmadığını, okulların 180 iş günü açık olması gerektiğini vurguladı.
“BİZİM ÖYLE BİR PLANLAMAMIZ YOK”
Bakan Tekin okullarda yaz tatili ile kurban bayramı tatilinin birleştirilecek mi sorusuna karşılık şunları söyledi: Bu hukuken mümkün değil. Yani bizim 180 iş günü okullarımızın açık olması lazım. Şimdi bilmeyenler şöyle diyorlar. Diyorlar ki bu şimdi erken tatil yapın, okulların başlangıcını da erkene alın. Ama o başka. Yani o önümüzdeki yılın hesabı. O önümüzdeki yılın 180 gününün hesabı. Biz bu yılın 180 gününü bir şekilde tamamlamamız lazım. Hukuki olarak bu mümkün değil. Bizim de öyle bir planlamamız yok. Zaten hem temel eğitimden orta öğretime geçiş kapsamındaki sınavlar hem de yüksek öğretime geçiş kapsamındaki sınavlarda bu takvime göre planlanmış durumda. Bizim öyle bir hesabımız yok. Zaten bayram sonrası da 2 hafta. Yani tek birkaç gün olsa bu tartışılabiliriz ama 2 haftalık bir süreç söz konusu. Dolayısıyla bizim gündemimizde böyle bir şey yok.
ÖĞRETMEN ATAMALARI
"Atama takvimi geldiği zaman biz, öğretmenlik branşlarının isimlerini kapatırız biz. Elimizdeki kadro sayısı kaç? 15 bin… Bu 15.000 kadroyla bir matematiksel formülle orantı kurarız ve deriz ki işte ilk sıradaki burada bizim toplam o dersi okutacak öğretmen ihtiyacımız kaç? O ihtiyacın karşılığında elimizde kaç öğretmen var? Ve bize tahsis edilen yeni kadrolarda yüzdelik dilimi oradaki ihtiyaç açısından orantılandığımızda buraya kaç öğretmen atamamız gerekir diye yazarız buraya. Sonra burayı açarız.
Sonra görürüz ki X branşına şu kadar öğretmen lazım, Y branşına şu kadar öğretmen lazım. Dolayısıyla bizim açımızdan herhangi bir branşın veya herhangi bir öğretmenlik alanının pozitif ya da negatif bir ayrıcalığı yok. Yani biz elimizde herhangi bir dersi okutmak için öğretmenimiz yokken, başka bir alanda ihtiyacımız olmadığı halde öğretmen almamızın bize ne faydası var? Bunu dikkatlice kamuoyunun ilgisine sunuyorum.
"ARTIK ÖĞRETMEN ADAYLARI İÇİN KPSS YAPILMAYACAK"
Geçen yıl öğretmen istihdam süreci ile ilgili köklü bir değişiklik yaptık. Öğretmenlik Mesleği Hakkında Kanun'la birlikte Milli Eğitim Akademisi'ni de kurduk ve öğretmen istihdam yöntemini değiştirdik. Fakat kanunun çıktığı tarih itibariyle KPSS sınavına giren öğretmen adayı arkadaşlarımız da vardı. Dolayısıyla biz o KPSS sınavına giren öğretmen arkadaşlarımızın bir mağduriyet yaşamaması için bunu şöyle tanımladık.
Dedik ki 2024 yılında KPSS sınavına giren arkadaşlarımızdan da öğretmen ataması yapacağız. Önümüzdeki temmuz ayında ÖSYM tarafından yapılacak Akademiye Giriş Sınavıyla da öğretmen ataması yapacağız ve bu yıl öğretmen adayı arkadaşlarımız için KPSS yapılmayacak dedik. Yani son öğretmen adayı arkadaşlarımız için söylüyorum. Son KPSS geçtiğimiz yıl, yani 2024 yılında yapıldı ve artık öğretmen adayı arkadaşlarımız için KPSS yapılmayacak.
ZORUNLU EĞİTİM SÜRESİ
Bakan Tekin, zorunlu eğitim süresine de değinerek, yükseköğretime erişimin artmasıyla birlikte öğrencilerin büyük çoğunluğunun lise sonrası üniversiteye devam ettiğini, bu durumun sanayi ve hizmet sektöründe nitelikli eleman bulma konusunda eleştirilere yol açtığını söyledi.
Bakanlık olarak bu tartışmaları yakından takip ettiklerini vurgulayan Tekin, zorunlu eğitimin süresiyle ilgili alınmış bir karar bulunmadığını belirtti.
Konunun ticaret odalarında, sanayi odalarında tartışıldığını ifade eden Tekin, ortaya çıkan formüller olduğunu anlattı. Tekin, "Biz bakanlık olarak bütün bu tartışmaları titizlikle takip ediyoruz. Bunların içerisinden süzülecek, üzerinde uzlaşılmış konular olursa bunları alıp bunları siyasi mekanizmalarla, Sayın Cumhurbaşkanımızla, kabinede istişare ederiz ve ondan sonra bir karar almamız gerekirse alırız. Şu an alınmış bir kararımız yok. Sadece bu konudaki tartışmaları takip ediyoruz diyelim." dedi.