ZORDUR ÖLÜM

Zordur ölüm ve onu kabullenmek. Oysa her nefis ölümü tadacaktır vurgusu ve insanla yaşıt tecrübesi, olabildiğince ciğer yakan gerçekliği ile çırılçıplak duruyorken orta yerde, bir o kadar kabulü de zordur ölümün.

Hepimiz biliriz doğan her şey ölecek ama ateş düştüğü yeri yakmadığısürece sindiremez, kabullenemeyiz ölümü. Düşünceye ve yakıncaya kadar…

Hayat, bütün tatlılığı (!) ile cezbederken bizleri, pusuya yatmış olan ölüm, hangimizin nesininin üzerine çökeceğinin planlarını yaparken, onu akla getirmek, düşünmek, içselleştirip kabul etmek zordur.

Pusuya yattığı yerden ve planını yaptığı ciğerparemizin üzerine çöküp, bir ateş gibi yakıp kavurduğu an, ölüm bütün gerçekliğini en yakıcı şekilde tattırırken dahi kabullenmek zordur ölümü.

Yana yakıla toprağa verdiğiniz ananızı, babanızı, kardeşinizi, evladınızı (…) sanki çıkıp gelecekmiş gibi hissedip kabullenemezsiniz ölümü ve öldüğünü.

Hiçbir şey yapamayıp çaresiz kaldığınız, ellerinizle toprağa verdiğiniz en değerlinizi, öldüğünü bile bile kabullenemezsiniz ölümü.

Ölüm mü zor kabullenmek mi!?

İkisi arasına sıkışır, boğazınıza tıkanır herşey. Çok şey söylemek ister ama hiçbir şey söyleyemez, kala kalırsınız öylece ve ölümü kabullenmek zordur…

Ölümü ve öldüğünü kabullenmek ne mümkün!

En özelinizi, güzelinizi, varlık sebebinizi, yaşam sevinç ve kaynağınızı toprağa vermek ve bunu kabullenmek öyle her babayiğidin harcı değildir ve zordur ölümü kabullenmek.

Feveran eder, yanan yüreğinizin nasıl teskin olacağını düşünür ve bu yangın söner mi Allah’ım nidaları eşliğinde verirsiniz kendi ellerinizle toprağa ama kabullenmek zordur ölümü ve öldüğünü.

En çok sevdiği bardak, kıyafeti, çantası, ayakkabısı, ceketi asılıdır orada ve birazdan gelecek ve giyecek diye hayal eder, bekler ve ölmemiş gibi kabullenemezsiniz ölümü ve öldüğünü.

Tahkim edilmiş kalelerde olmanın dahi ölüme karşın çaresizliği, okunmuş ve duyulmuş olmasına, milyonlarca yıllık tecrübesine rağmen kabulü zordur ölümün.

Ölen mi öldü siz misiniz ölen!?

Ölen anamın, babamın, kardeşimin, evladımın yerinde ben olaydım, ben öleydim der kabullenemezsiniz ölümü ve öldüğünü.

Büyük büyük parçaların kanırta kanırta sizden ayrıldığı can yakıcı bir hissiyattır ölüm ve kabulü ayrıca kavurur yürekleri ve zordur kabulü ölümün.

Kabullenmek zordur ya ölümü! Bu hissiyat sebebiyle kabullenme arasında ki mesafe uzar da uzar ve kabullenmek zordur ölümü.

Bütün horgörü kuşatmıştır bedeninizi. Kendinizi, ölümü ve kabullenişi horgörür ve kabullenemezsiniz ölümü ve öldüğünü.

Ucuz hesaplara kurban verilmiş, unutulmuş, akla getirilme zahmetine dahi girilmemiş ölüm, bütün gerçekliği ile çökünce bile kabullenmek zordur ölümü.

İnanmak ve ya inanmamak, neresinden bakarsanız bakın, kargir arsızlık her tarafımızı işgal etmişken, ölüm ile aramızda milyonlarca kilometre yol var yanılgısı ve sonucunda zordur geldiğinde kabullenmek ölümü.

Boğuk, yılgın ve asabi bir ruh kuşatır sizi. Yakmak, yıkmak ve ne pahasına olursa olsun vermek istemezsiniz sevdiğinizi toprağın bağrına ve zordur kabullenmek ölümü.

Kök söktürür ölüm. Kökünüzü sallar ve bütün ağırlığı ile üzerinize çökerken bile zordur ölümü ve öldüğünü kabullenmek.

Meşrudur ölüm ve öyle dolaylı değil, direk gelir ve koparır sizi sizden, sevdiklerinizden. Ve hükümran olan toprağın yasası dikte ettirir kendisini. Bütün bu gerçekliğe rağmen kabullenmek zordur ölümü.

Duygudaşlar sarar etrafınızı, birlikte duygu nöbetleri geçirirsiniz. Koro haline döner feveranlar zira kabullenmek zordur ölümü ve öldüğünü.

Kozmik bir gizem bütün benliğinizi teslim almış, karışık, karmakarışık duyguların esiri olmuş, nereye gidip hangi taşa başımı vurayım şaşkınlığı içerisinde zordur ölümü kabullenmek.

Milyonlarca yıllık tecrübeye sahip insan, yine stayjer olmuş ve kabullenemez ölümü.

Bu bir rüya dersiniz, kendinize iğne batırmak ve uyanmak istersiniz bu uyku ve rüyadan ve zordur ölümü kabullenmek.

Aklınız, alıp başını gitmiştir sizden. Duygu, en yoğun haliyle teslim almıştır sizi. Nokta atışı yaparken ölüm ve buna rağmen kabullenmek zordur ölümü.

Ve bir teselli, bir muştu, orada buluşacağız anne, baba, evladım…

Hepiniz sevdiklerinizle buluşun diliyorum…