Zamanın Ruhu: Sultan II. Abdülhamid Han

Osmanlı Padişahlarının 34. , İslam Halifelerinin de 99. olan Sultan II. Abdülhamid Han döneminde yaptıkları ile hala en çok konuşulan ve yad edilen Osmanlı Padişahı olmaya devam ediyor. Sultan Abdülhamid Han, hakkında en çok kitap yazılan Osmanlı Padişahıdır. Bununla birlikte özellikle baktığımız zaman dönemindeki siyasi, eğitim, sosyal ve kültürel bağlamdaki yenilikler dikkate değerdir.

Sultan II. Abdülhamid Han, tüm dünyada gündeme gelen ve stratejik bir maden olduğu kabul edilen petrol için büyük çaba harcamıştır. O zamanlar Devlet’te yetişmiş jeoloji ve maden mühendisi olmaması, Osmanlı Devleti’nin elini kolunu bağlıyordu. Ancak uğruna savaşların çıkartılacağı, yeni bir dünya düzeninin oluşturulacağı petrolün ehemmiyetini anlayan Sultan II. Abdülhamid Han sıkıntıları kendi fedakârlıkları ile aşmaya çalıştı. Hazine-i Hassa’dan, yani Padişahın şahsi malından ödenek çıkartılarak geniş kapsamlı bir petrol rezervi çalışmasına girildi. Sultan’ın kendi parası ile yaptırdığı çalışmada, yabancı ve yerli mühendisler yer aldı. Musul ve Bağdat havalisinde, Dicle ve Fırat nehirleri havzasında petrol taraması yapıldı. Alman maden mühendisi Paul Groskoph ve Habip Necip Efendi yönetimindeki araştırma ekibi çalışmalarını 22 Ekim 1901’de Sultan II. Abdülhamid Han’a sundular. Tam 65 noktada Petrol tespiti yapıldı.

Sultan Abdülhamid Han’ın Petrol Haritası (Kaynak: Osmanlı Devlet Arşivleri)

Sultan Abdülhamid Han devrinde eğitime çok önem verdi ve başta Darülfunun olmak üzere eğitimde pek çok önemli yenilikleri de yapmıştır. Bunlardan kısaca bazılarını yazmak gerekirse: ‘’Okullara (Hıristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde Türkçe’nin iyi öğretilmesini istemiş, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldırmış, Paris’te İslam Külliyesi kurmuş, İdadi (Lise) sayısını arttırarak tüm yurtta açılmasını sağlamış, Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirtmiş, ücretsiz kitap dağıtılmasını sağlamış, 6 bin kitabın çevrilmesini bizzat yaptırmış, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlamıştır. (10 bini el yazmasıdır) Ayrıca Ortaokul (Rüşdiye) sayısı onun zamanında 619’a çıkmıştır. Dârülmuallimât (Kız Öğretmen Okulu) Abdülhamid Han zamanında açılmıştır.

Darülfunun (İstanbul Üniversitesi) Beyazıt’taki Ana Giriş Kapısı

Bu gibi eğitim hayatına kattığı pek çok yeniliği sıralamak mümkündür. Yükseköğretim bağlamında bugünkü İstanbul Üniversitesinin temellerini atması onun ileri düzey bir görüş sahibi olduğunu ve eğitime verdiği önemi göstermektedir.

Abdülhamid Han ayrıca herkes rahatça Hac ibadetini yapsın diye, Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptırmıştır. (Haydarpaşa Tren İstasyonunu da tabi) Abdülhamid Han bu demiryolu inşası devam ederken raylar Peygamber Efendimizin kabrine geldiğinde çok ses çıkmaması yani Peygamber Efendimize hürmeten raylara keçe döşetmiş ve her Cuma günü de Gülsuyu ile yıkatmıştır.

Abdülhamid Han ayrıca askeri teknoloji alanda da önemli çalışmalar yapmış ve dünyanın ilk torpido atan denizaltısı adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırmış ve parasını bizzat kendi hazinesinden karşılamıştır.

Abdülhamid Han’ı o dönemde anlamayıp hunharca eleştiren kişiler de daha sonradan pişman olmuş ve Abdülhamid hakkındaki pişmanlıklarını açıkça dile getirmişlerdir. Bunlardan Tevfik Fikret, Süleyman Nazif gibi şairler Abdülhamid Han’ın ölümünden sonra İmparatorluğun parçalandığını görünce Abdülhamid Han’ı deyim yerindeyse mumla arar olmuşlardır. Hatta kendisine “Allah’ın belası” diyen Namık Kemal’i Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabrini yaptırtan da Abdülhamid’dir. Şair Necip Fazıl’ın da dediği gibi ‘’ Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamaktır.’’ Kısacası Abdülhamid Han hem ecdadına layık bir insan ve hem de milletinin geleceğine istikamet vermiş büyük bir dehadır. Allah ondan ve onun gibi manevi şahsiyetlerden razı olsun.