Yüz yılda yüz milyon genç kararttık her yaştan...

Türkiye Cumhuriyeti yakın tarihi; dezenformasyon (bilgi kirliliği) için dünyanın en mükemmel örneğidir. Yalansız tek sayfası olmayan bir tarih..

Osman Ağa üstüne gelindiğini sezince, Çankaya Köşkü’ne hücum etti. Köşkte kimseyi bulamayınca kapıyı kırıp içeri girdi, ne bulduysa parçalayıp ortalığı karmakarışık etti. Bu sırada silah sesleri de duyuldu. Bir süre sonra haber geldi. Osman Ağa altı yardımcısı ile vurulmuş ve ele geçirilmiştir. (Feridun Kandemir, Rauf Orbay, s: 106)

Topal Osman’ın Cumhurbaşkanı ve başkomutan olan Mustafa Kemal’in resmî ikametgâhı Çankaya Köşkü’ne pervasızca hücum edebilmesi acaba neye delalet ediyor?

Yakın tarihimizdeki bu olay ve benzerleri, ulu paşayı hakkıyla tanımak isteyenler için çok anlamlı. Samimi Kemalistlere de tavsiye ederim...

Okusun, gerçeği öğrensinler; sonra taparlar mı atarlar mı, atarlanırlar mı kendileri bilir... Cahillerin ne söylediğinin hiçbir önemi yoktur çünkü...

* * *

Topal Osman, Ali Şükrü Bey’in öldürülmesini tek başına planlamış olsaydı suçluluk psikolojisi ile daha farklı davranırdı. Demek ki emir büyük yerdenmiş!..

Mustafa Kemal Paşa’nın tetikçisi Topal Osman “Hem adamı öldürt, hem de üstüme asker sal, öldürt.. öyle yağma yok!.” diyerek harekete geçmiş olmalı..

Fakat zavallının kafası basmamış...

Ulu paşanın, o daha Ali Şükü Bey’i öldürtmeden “kendisinin de ortadan kaldırılması” talimatı verebileceğini, üstelik hadiseyi tam da bu şekilde planlamış olacağını bilemezdi ki...

Ulu Paşa, Topal Osman’ın üzerine sembolik bir asker yollayıp onu asıl öldürecekleri Köşk’e çekmişti.

Böylece hem miadı dolmuş tetikçisini ebediyyen susturmuş, hem de, Köşk’e saldırdığı için vurulmuş olduğu tezine resmî bir hak kazandırmıştı..

Topal Osman’ın Ali Şükrü Bey’i öldürtmesi olayını ünlü İstiklâl Harbi Kumandanlarından merhum Kâzım Karabekir paşa da anlatır..

Bilindiği üzere, Birinci yani Kurucu Meclis’te iki grup vardı.

Birinci Grubun lideri Selanikli M. Kemal, Ikinci Grubun lideri ise Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey idi.

Kazım Karabekir Paşa’nın aktardığı «matbaa hadisesi», ulu paşanın Ali Şükrü Bey hakkındaki düşüncelerini anlamak açısından son derece mühim:

“Gazi M. Kemal pek asabi idi. Muhaliflerden Ali Şükrü Bey, “Ankara’ya matbaa makinası getirmiş.. Tan adında bir gazete çıkaracakmış, «siz hâlâ uyuyorsunuz» diye yaveri Cevat Abbas Bey’e verdi; veriştirdi.

Ve “yakın, yıkın” diye çıkıştı. Yalnız kalınca kendilerini teskin ettim. Bu tarzdaki beyanatının dışarıya aks edebileceğini ve pek de doğru olmadığını anlattım.” (Kazım Karabekir Anlatıyor, Yayına Hazırlayan: Uğur Mumcu, Tekin Yayınevi, Ankara 1993, s: 68.)

Ali Şükrü Bey merhumun din âlimleri kadar dinî meselelere vâkıf olduğunu kaydeden araştırmacı tarih yazarı Kadir Mısıroğlu; onun bir defasında Trabzon Çarşı Camii’nde ve bir defasında da Kayseri Ulu Cami’de Cihad konulu vaazlar verip halkı coşturduğunu dile getirir. (K. Mısıroğlu, Trabzon Mebusu Şehid-i Muazzez Ali Şükrü Bey, Sebil Y., Ist.1996, 2. bs, s: 253.)

* * *

Ulu paşadan bu yana CHP serüvenini; bunların genlerindeki irticâ saplanntısının yani din aleyhtarlığının nereden neşet ettiğini, çağdaş, lâik ve ulusalcı mutlu ve putlu kesimin siyasi partisi CHP’nin «Ulu Paşa»yı neden ilahlaştırdığını ve sair tüm CHP müktesebatını (!) öğrenmek isteyenlere kaynak olarak iki isim vereyim:

Yaşayanlardan Kadir Mısıroğlu (yakın tarih belgeleri için) ve basının duayen isimlerinden Mehmet Şevket Eygi (kaynaklar ve bu işlerdeki en güzel yorumlar için) merhumlardan ise Eşref Edip (Fergan).

Eşref Edip’in «Kara Kitap»ı bilinmeden CHP bilinmez. M. Şevket Eygi üstadın «Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı» (Bedir Yayınları) ve CHP’li yılların karanlık dehlizlere ışık tutan başka isimler de var elbette.

T.C’nin resmî yahut yakın tarih “ulu” yalanlarını delilerden başkası dile getirmez. Başımızın üzerinde Demokles Kılıcı gibi sallanan bir 5816 var...

#harbiden: “Yıl olmuş ikibinonaltı, hálâ beşbinsekizyüzonaltı..” demiştik geçen sene.. Yıl 2017 oldu. Zaman süratle akıp gidiyor ama Türkiye hálâ eski tas eski hamam, eski ulu, “olmasaydı olmazdık” paşa modunda...

Ak Parti şu mereti (5816 nolu kanun) kaldıramazsa hedeflenen yüzüncü yılda yani 2023’te de “Karga Kovalayan Mustafa Masalları” topseller... «Onuncu Yıl Marşı»’nın miadı doldu. Karşımıza geçip bu kez de “100 yılda 100 milyon genç kararttık her yaştan” marşları okurlar.. 25 Temmuz 2017