Yürü beee Kılıçdaroğlu! Kim tutar seni...
İhlal edilen bir hak varsa anarşiye bulaşmadan, yasal bir düzende elbette protesto edilmelidir!
Bu noktada kişilerin hak arama girişimlerine (kanunlar çerçevesinde olmak koşuluyla) müsaade edilmek zorunluluğu vardır!
Neticede Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kişilerin hak ve özgürlüklerini koruyan ve bu bağlamda haklarını aramalarına imkan veren bir hukuk devletidir.
Hak, özgürlük, eşitlik gibi kavramların en güçlü savunucularından biri olarak; "Kişiye ya da kişilere yapılan herhangi bir haksızlık söz konusu olduğunda; elbette sonuna kadar karşısında olunmalı ve mücadele edilmelidir!" kanısındayım...
Fakat merak ediyorum;
Sayın Kılıçdaroğlu, CHP olarak bugüne kadar, bu ülkede; hak, özgürlük, eşitlik, adalet gibi kavramların gerçek manada uygulanabilinir olması için başkaları adına ne yaptınız?
"Hak aramak" elbette hakkınızdır, yürüyün... Kavgasız, gürültüsüz, yakıp -yıkmadan, devlet malına zarar vermeden protestonuzu yapın! Ama madem haktan, hukuktan ve kişisel özgürlüklerden bahsediyoruz; o zaman şu konuları da tartışmaya açmak gerek!
Neticede sadece kendimiz için yapılan haksızlıklar karşısında mücadele etmek bencillik olur, öyle değil mi?
Adalet diyor ki; "Yargı bağımsızdır!"
Yargı bağımsızdır, evet... Peki, o zaman bugüne kadar İstiklal Mahkemelerinde asılan insanlar, hangi bağımsızlıkla asıldı?
28 Şubat sürecinde binlerce masum insan; 10 yıl -15 yıl hapis yattı! Sırf düşündükleri için!
Sırf düşündükleri için; 28 Şubatta darbeye karşı çıktıkları için; 18 yıl cezaevinde yatmış insanlar tanıyorum ben!
Herhangi bir eylem yok, sadece düşündükleri için...
Lütfen onlar için de yürür müsünüz? Lütfen onlar için de "adalet" ister misiniz!
Sabri Kanadoğulları, Vural Savaşlar... Onların o dönemde dağıttıkları "adalet" i de arar mısınız!
Şimdi gelelim "Adalet" istenilen ve söz konusu eylemin ortaya çıkmasına sebep olan kişiye...
Milli İstihbaratın sırlarını paylaşmış, devletine ihanet etmiş, devletine ihanet ettiğinden dolayı ceza evinde olan Enis Berberoğlu'na!
Enis Berberoğlu, Mili İstihbarat sırlarını çalmış, sonra Avrupa'ya, sonra da peşkeş çekeceği ne kadar ülke varsa, onlara satmış!
Devlet sırrı satmak -siz de taktir edersiniz ki Sayın Kılıçdaroğlu- vatana ihanettir! Vatana ihanetin her ülkede cezası idamdır!
Bu uluslar arası bir kanundur!
Dolayısıyla ortada bir "adaletsizlik" yok!
Şimdi vatana ihanet ettiği bu kadar aşikar olan bir insan için mi "adalet" istiyorsun, sayın Kılıçdaroğlu?
Yani sen buna gerçekten inanıyor musun?
Eğer sen buna inanıyorsan, merak ediyorum seni yollara koşuşturanlar ne kadar inanıyorlar?
Yoksa mesele (gezide olduğu gibi) ağaç, pardon "adalet" değil mi?
Bu ülkede adalet istiyorsak; bir de CHP'li belediyelere bakmak lazım!
Hatta Gürsel Tekin'in ve diğer CHP'li milletvekillerinin de mal varlıklarına bakmak lazım!
Nasıl bir adalet ile kazanılmış?
Ve hatta adaletten konuşuyorsak; TBMM'ye, 1 Milyon küsür TL lik, telefon faturası çıkaran eski vekilin Elif Doğan Türkmen'in de bunun izahını Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukuna tam olarak yapması gerekecek, ve bir zahmette o faturayı ödemesi gerekecek!
İstifa etmekle yapılan yolsuzluk temizlenmiş olmuyor, maalesef!
Hazır yolsuzluk konusu açılmışken, ve adaletten bahsediliyorken; Rezidans kralı ve Kraliçesi; Gamze Ilgezdi ve Battal Ilgezdi'nin de hesaplarına bakmak lazım!
Ha bir de (neredeyse unutuyordum!) Kemal Kılıçdaroğlu;
Sizin bir de SSK olayınız vardı!
Hani şu devleti, milleti dolandırdığınız!
Bunun için de yürümeyi düşünüyor musunuz?
Adalet, hak, hukuk aramadan önce; bu kavramların tanımını iyi öğrenmen lazım Kılıçdaroğlu!
Yoksa zararlı çıkan CHP olur!
