Herkesin yönetim bilimini, bilmeye ihtiyaç var mıdır?

Herkesin yönetim bilimini, bilmeye ihtiyaç var mıdır? Yönetim bilimini bilmek sadece yöneticiler için mi gereklidir? Yönetilenler, iyi yöneticinin nasıl olması gerektiğini, bilmesi gereklimidir? Yönetilenler, başarılı yönetimi nasıl olduğunu bilmezler ise nasıl değerlendirme yapacaklar? Herkesin yönetim bilimi profesörü olması gerekmez ama yönetim bilimi bilgilerinin, bilinmesi gerekli olan alt sınırı ne olmalıdır? Yönetim bilimleri öğrenilmelimidir? Yoksa öğretilmelimidir? Herkes anlayabilir mi? Bu sorular ile başlayalım konuya…

Yönetim, kurumsal yönetim, kurumsal risk, iç kontrol, iç denetim ve teftiş gibi yönetim bilimlerinin konuları günlük siyasi gazetelerde değil bilimsel makale yayınlayan dergilerde veya kitaplarda anlatılır. Bilimsel makale ve kitapların anlatım dili, anlaşılması zor terimleri içerir. Üniversite hocaları veya öğrencileri dışında da bu kitap ve makalelerin okunma oranı çok, çok düşüktür. Oysa ki bu tür konular, devletin kurumlarından hizmet alan bütün insanları ilgilendirmektedir. Ancak herkesin anlayacağı üslup ile yazılmadığı için anlama kapasitesi olan insanlar dahi, özel bir anlama çabası gerektirdiği için söz konusu konularda bilgi sahibi olamamaktadırlar.

Bence soyut ve bilimsel konularda günlük bir dil ile anlatılarak, herkesin nasıl yönetildiğini değerlendirecek kadar bilgi sahibi olması imkanları oluşturulmalıdır. Günlük bir gazeteyi alıp okuyan kişiler, yönetim biliminin de konularını ve kavramlarını anlayabilirler, öğrenmeyi isteyebilirler. Ne yazık ki, ülkemizde, bu şekilde bir bakış açısı olmadığı için, günlük gazetelerde, ekonomi, sağlık, din, tarih ve kültür sanat gibi sayfalar düzenlenir. Fakat yönetim bilimleri gibi sosyal bilimler hakkında bırakın sayfa düzenlemesini, köşe yazı dahi bulmak çok zordur.

Demokratik olmayan ülkelerde, iktidarın değişmesi, ancak kaba kuvvetle mümkün olduğu için o ülkenin vatandaşlarının, kendilerine hizmet veren ülkenin kurum ve kuruluşların hizmet kalitelerini değerlendirmesinin bir anlamı yoktur. Örneğin, demokrasi olmayan bir ülkenin, hastanelerinde, hastalar muayene olmak için çok beklenildiği için vatandaşların şikâyetçi olmasının bir önemi yoktur. Çünkü, sonuçta şikayet etse dahi kötü yönetimden sorumlu olan kişilerin iktidardan, sadece şikayetçi olması ile uzaklaşması mümkün değildir. Dolayısıyla, anti demokratik ülkenin, vatandaşlarının ülkesindeki kurum ve kuruluşların hizmet kalitesi değerlendirme yollarının anlatıldığı yönetim biliminin konu ve kavramlarını öğrenmesine de gerek yoktur.

Demokratik ülkelerin vatandaşlarının, en azından büyük bir çoğunluğunun, yönetim biliminin temel konu ve kavramlarını öğrenmeleri gerekir. 12 yıllık zorunlu eğitim süresi içinde hayatta en çok işimize yarayacak yönetim biliminin temel konu ve kavramları öğretilmelidir. 12 yıllık zorunlu eğitim alan, lise mezunu bir kişinin, kendisine hizmet veren kurum ve kuruluşları değerlendirebilecek yönetim bilimi bilgilerine sahip olmalıdır. İleriki zamanlarda kendi işini kurduğunda ya da bir iş yerinde yönetici olduğunda, kurumsal yönetim sistemleri geliştirebilir.

Kısacası her yönetilen, aynı zamanda iyi yönetmenin ne olduğunu bilmelidir. İyi yönetimin nasıl olduğunu bilmeyenler, kendisini yönetenlerin başarılı veya başarısız olduğunu anlayamazlar.

Belki de, herkes için yönetim bilimi kitabı yazılmalıdır.