Yılbaşı

Taksim meydanı bazıları için çok “özeldir”.

İki vakitte pek fazla öne çıkar bu “kutsal” mekan.

Biri 1 Mayıs günüdür. Diğeri yılbaşı gecesidir.

Mesela 2010 yılbaşında Taksim “don’muş”. Yani “don” haline gelmiş.

Bu meseleyi biraz açalım;

Yeni yıl “etkinlikleri” Taksim Meydanı’nda ve hususi olarak Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde icra edilir.

1 Ocak 2010’da bir firma tarafından “bedava” kadın iç çamaşırı dağıtılmış. Mağazanın birinci katından atılan külotları yakalamak isteyen “yılbaşısever” vatandaşlarımız birbirlerini ezmişler.

Ağırlıklı olarak kırmızı renkli iç çamaşırlarının dağıtıldığı bu çok “mühim” etkinliğe iştirak edenlerin kahir ekserisi erkeklermiş.

Yılbaşı gecesi böyle “haremlik” –“selamlık” gibi olmuş ama olsun bakalım.

Yılbaşı gibi “çağdaş ve uygarlık” seviyesine ulaşacağımız bir gecede veya günde sadece erkeklerin kadın külotuna talip olmaları biraz ayıp olmuş.

Yanlış anlaşılmasın burada ayıp olan kadın külotunun bedava dağıtılması değil.

Kırmızı olması değil.

Hele hele kadın külotu olması hiç ayıp değil. Batıda kadına çok "değer" verildiğinden ve biz de batılı olmak maksadıyla bu önemli günde ve gecede (yılbaşı) kadın sembolü olan külotu erkeklerin kapışmasını temin etmekle, "uygarlaşacağımız" gün gibi aşikârdır.

Ayıp olan, yılbaşı gecesi saat 23.59’a kadar beraber kafayı çektikten sonra külot kapışmasında erkek partnerlerini yalnız bırakan çağdaş bayanlarımızın tercihidir.

Bakalım 2018'in ilk gününde veya gecesinde İstiklal Caddesi yine don olacak mı?

Taksim başka bir yönüyle de öne çıkar; tacizlerin bolca yaşandığı mekândır.

Özellikle yılbaşı gecesinde yaşanır orada tacizler.

Nedense yılbaşı gecesinde, nedense Taksim’de!

Yine binlerce polisimiz orada tavzif edilecek. İşi gücü bırakacaklar, sarhoşların takibatını yapacaklar.

Ne tuhaf değil mi?

İnsanlar alkolü alıyorlar, kız-erkek karışık vaziyette. Daha sonra tecavüz vakaları yaşanıyor. Devletin polisi de mütecavizlere müdahale ediyor.

Bu ilk defa olmuyor.

Türkiye’de yılbaşı “kutlamaları” başlayalı kaç sene olmuşsa o kadar yıldan beri bu tuhaf tecavüzler her yılbaşında vukua gelir, mütecavizlere polisler müdahale eder.

Taciz timleri devrede olacak yılbaşı gecesinde…

2010’da sadece Taksim’de 1500 polis görev yapmış. Ülkemizin diğer mekanlarını söylemedik.

Sadece İstiklal caddesinde 60 tane sabit kamera. 50 seyyar kamera.

Şahsen, itirazım var benim.

Polislerin bu şekilde meşgul edilmesine.

Türk polisi keyiflerin takibinde değil, asayişin temininde vazife almalıdır.