YGS’de Neler Değişmedi?

Üniversiteye giriş sınavlarının ilk adımı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) önümüzdeki hafta bugün yapılacak. Biz de fazla ayrıntıya girmeden bu sınavı anlattık. Kendisi veya tanıdıkları sınava girecek kişiler için faydalı olması ümidiyle bazı bilgiler derledik. Yazımızda bu sene yapılmış değişiklikleri ön plana çıkarmaktansa sınavın ruhunu anlamaya, anlatmaya ve kavratmaya çalıştık. Sınavın daha çok yıllardan beri hiç değişmeyen yönlerine vurgu yaptık.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) yaptığı bütün merkezi sınavlarda olduğu gibi Yüksek Öğretime Geçiş Sınav’ında da (YGS) temel kabuldür. ‘Bir sıralama sınavı zor ise herkes için zor kolay ise herkes için kolaydır.’ YGS bir sıralama sınavıdır. Zor olduğunda elde ettiğin düşük puan da kolay olduğunda aldığın yüksek puan da tüm adaylar arasındaki sıralamanı değiştirmez ve sonuçta aynı bölüme yerleşmeni sağlar. Sınavın zor olması seni üzebilir veya kolay olması sevindirebilir. Ama bunlar geçici duygulardır. Önemli olan sınava kadar ve sınav esnasında elinden geleni yapmandır.

YGS’yi yazılı sınavları ile karıştırmamak gerekir. YGS 9. ve 10. sınıflar başta olmak üzere yılların bilgisini ölçen bir sınavdır. Bu anlamda sabır ister. Uzun soluklu çabalar ister. Yazılı sınavları gibi bir veya birkaç gece sabahlayınca yüksek puanlar alınacak bir sınav değildir. Düzenli ve planlı bir hazırlanma süreci gerektirir. YGS maraton koşmak gibidir. Birkaç hafta hiç dinlenmeden yaptığın çalışmalar değil az olsa bile devamlı olabilen çalışmalar sonuç verir. 9. ve 10. sınıfın yazılılarına test çözerek hazırlanırsan YGS hazırlığına başlamış olursun. Bu tempoyu son aylara ve haftalara kadar düşürmemek de önemlidir.

YGS’de en yüksek puanını YGS’ ye ilk girişinde alma şansın daha yüksektir. Zira son sınıfta okuyan adaylar genellikle mezun adaylardan daha başarılıdırlar. Bunun nedeni son sınıfta okuyan adayların daha fazla yoğunlaşabilmeleri ve bu sınava hazırlanmayı adeta bir görev addetmeleridir. “Bu sene olmaz önümüzdeki sene hazırlanırım” gibi bahanelere sığınmak doğru değildir. Öncelikle içinde bulunulan senenin hakkı verilmelidir. Ek yerleştirme dâhil bütün seçenekler denenmelidir. Yine de istenilen hiçbir bölüme yerleşilemezse ikinci bir sene daha hazırlık yapılması düşünülebilir.

YGS veya LYS’de sistemsel değişikliklerin başarıyı olumsuz etkileyeceğini düşünmek hatadır. Bu sınavlardaki değişiklikleri elbette ki öğrenmek ve ona göre hazırlık yapmak gereklidir ama bu değişiklikler adayları her zaman derinden etkilemeyebilir. Hatta adaylarla ilgili olmayabilir bile… Başarıyı en çok etkileyen unsur bir sınavın ismi, kaç oturumda yapılacağı veya o sınavda açık uçlu soru sorulup sorulmayacağı değildir. Önemli olan bir adayın lise müfredatına hâkim olma derecesidir. Hatta ÖSYM’nin bazı son dakika değişiklikleri bile (şahsen karşı olsam da) ciddi bir dezavantaj oluşturmazlar. Çünkü tüm adaylara uygulanırlar.

ÖSYM sınav sorularını hazırlarken hem zor hem kolay hem de orta derecelerde sorular sormaya önem verir. Bunun nedeni bilenle bilmeyeni ayırmaya çalışmasıdır. Herkesin aynı puanı almasının önüne geçmektir. ÖSYM’nin bu mantıkla hareket ettiğini anlamak için geçmiş yıllarda çıkmış soruları incelemen yeterli olacaktır. Hatta geçmiş yılların sorularını incelersen bazı testlerin de önceki yıllara kıyasla zor olabildiğini görürsün. Mesela Türkçe testinin bir sene diğer senelere göre biraz daha zor sorulduğunu fark edersin. Bu noktada zor sorulara veya testlere takılıp kalma. Önemli olan sınavın tamamından aldığın puandır.

Tercihler bütün sınavlar bittikten sonra yapılır. Sınav sonuç belgesinde puanlar ve sıralamalar hem ham olarak hem de okul puanı katılmış olarak yer alır. Okul puanı eklenen ham puanlara yerleşme puanı denir. Üniversite tercihlerinde bu yerleşme puanı ve sıralaması kullanılır. YGS puanları ile 2 veya 4 yıllık bölümlere yerleşmek mümkündür. Son yapılan değişikliklerle YGS ile girilen 4 yıllık bölümlerin sayısı azalmıştır. YGS ile girilebilen öğretmenlik kalmamıştır. Dolayısıyla son değişikliklerle birlikte ikinci basamak olan LYS’lerin daha da çok önem kazandığını söyleyebiliriz.

Tüm adayların YGS sonrası vakit kaybetmeden LYS çalışmalarına yönelmeleri ümidiyle herkese şimdiden başarılar diliyorum…