Yerli ve milli olmanın önemi

“Ülkü uğrunda gönüller delidir,

Kişiler ülkü uğrunda ölmelidir…”
Ziyâ Gökalp

İçinde bulunduğumuz süreç, milli imkânların var olmasının ne kadar önemli olduğunu görmemiz açısından çok önemlidir. Şimdi bu konuya değinmeden önce yerli ve milli olmanın kısaca ifade etmek lazım. Tarih sahnesine bakıldığında şanlı bir geçmişe sahip olduğumuzu; tarihi kitaplarda, vesikalarda görebilmekteyiz. Tüm toplumlara örnek olmuş, her çağda çağın gereklerine uymuş bir milletin evlatları olmamız, haliyle geçmişte yaptıklarımızın üzerine çıkmamız gerekliliğini bir daha elzem kılmıştır. Tarihimizi tam manasıyla kavramadan, anlamadan yaşamamız ve değerlerimize sahip çıkmamız konusunda eksik kalacaktır. Tüm boyutlarıyla hayatımızın içinde yer alan değerlerimizi bilmek, sahiplenmek ve korumaktır. Başkasının taklidi olmadan kendi olabilmektir, kendi kalabilmektir. Kadim coğrafyanın asıl unsuru olarak içinde bulunduğumuz, büyüdüğümüz ve yaşadığımız değerlere sahip çıkmaktır, sonraki nesillere aktarabilmektir. Yerli ve milli; edebiyattan tutun, örf-adet, gelenek-görenek, savaşta kullanılan adet-edevata kadar hepsi bize bir şekliyle yaşamamıza ışık tutmuştur.

Yerli ve milli olan düşünce, hiçbir şekilde dışarıdan medet ummaz, başkasının varlığını kendi varlığının üzerinde üstün tutmaz. Yıllardır beraber yaşadığı bu topraklarda herhangi bir ayrıma tabi tutmaz. Önemli olan farklı renkleri bir araya getirerek güzel bir desen oluşturabilmektir. Hor ve hakir görmeden, her rengi kendine has bir özellik kabul edebilmektir.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtıyla milli silahların ne kadar önemli olduğu daha iyi anlamış durumdayız. Bu süre zarfında kendi imkânlarımızla yaptığımız savunma silahlarımızı da test etme şansımız oldu. Uluslararası arenada pazarlama şansı da doğmuş olur. Dışa bağımlılığın yanı sıra, savaş esnasında keyfe keder tutumlarla engelleri ortadan kaldırmak açısından önemlidir. En büyük müttefiklerimizden olan Almanya, sınırımızın ötesinde yer alan terör örgütlerini temizlendiğimizde Almanlar, tankları için bize nota vermeye kalkıyor. Böyle bir durumda savaşın kazanılması ve terör örgütleriyle mücadele edilmesi imkânsızdır. İşte yerli ve milli olmak bir daha önem atfetmektedir.

Yerli savunmamızı ne kadar geliştirirsek, saha da hem güçlü, hem de mühimmat konusunda herhangi bir tedirginliğin yaşanmaması önem kazanır. Çünkü zor durumlarda hem siyasi kargaşadan, hem de silah ambargolardan sıyrılmak için yerli ve milliliği kıymetli kılmaktadır.

İçinde bulunduğumuz süreç ve bundan sonraki dönemlerde sınır harekâtlılığı devam edeceği görünüyor. Her gün burnumuzun dibinde dış mihraklar tarafından oluşturulan örgütler tehdit unsuru olarak karşımızda yer alıyor. Tehlike unsurların her geçen gün artarak devam ediyor. Bunların bertaraf edilmesi ancak milli imkânlarla bunların yapılacağı işaretidir. Savunma sistemi geliştirmemiz ve bunun yanı sıra dünyada meydana gelen teknolojik sistemlerini de takip etmek gerekiyor.

Türkiye’nin koyduğu 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşmak için öncelikle yerli ve milli stratejik adımlar atarak, Türkiye’nin azim ve kararlığını ortaya koymaktadır. Tüm prangalarından arınmış, itaat eden ve emir alan değil; gerekli ve zaruri gördüğü durumda müdahale eden Türkiye vardır, olacaktır.

Vesselam!!!