Yeni dönemde, dış politikadaki rolümüz!

Bölgesinde yalnız bırakılan İngiltere, (Bir önceki yazımda bahsetmiştim.) “Türkiye ile planlarımız var, Tayyip Erdoğan'ı destekliyoruz!” şeklinde yayınlar yapmaya başladı.

Oysaki İngiltere'nin en büyük yayın kurumu olan BBC, Türkiye aleyhine yayınlanması gereken ne kadar yayın varsa yapardı. Beşiktaş'ta şehit edilen 45 polisin haberini canlı olarak naklen veren yayın kuruluşudur BBC!

Bir önceki dönemde Türkiye'ye en büyük pisliği yapan Almanya, bu seçimde de PKK 'ya destek vermesine rağmen, seçimden sonra açıklama yapmaya başladı: "Türkiyesiz bir Avrupa Birliği düşünülemez! Avrupa Birliği'nin, Türkiye'ye ihtiyacı var! Türkiye bizim stratejik ortağımızdır!" vs vs...

Rusya ile yakınlaşmamızı ve Suriye'ye girmemizi, büyük tehdit olarak gören Fransa, bir anda yelkenleri suya indirdi!

İki yüzlüler!

Seçimde biraz umutları varsa; şu anki hükumeti karalayabilmek ve düşürebilmek için ellerinden geleni ardına koymazlar, umutları kalmadıklarında ise mevcut hükumete her türlü yalakalığı yaparlar!

Peki, yeni dönemde dış politikadaki rolümüz ne olur?

İktidar, kendi temelini sağlamlaştıracağı için; Türkiye, çok daha güçlü bir ülke olacak!

Alt yapı oluştuktan sonra kurumlara yerleşmiş olan ne kadar Türk görünümlü, dış istihbarat ajanı var, bertaraf edebilmesi için; bakanlıklar 2. sıraya; kurulacak olan yeni kurumlar ise 1. sıraya alınarak, kendi adamlarımız yerleştirilecek. Mevcut kısmı bilemediğimiz için de (Yani X kişinin CIA ajanı olup olmadığını bilemeyeceğimiz için, X kişiyi pasivize etmek adına bakanlıklar içindeki kadrolar, pasivize edilip, çalışma kurumlarına kendi istediğimiz kadrolar kurulup, onlar üzerinden işler yönetilecek!

İşlerin, çalışma kurumları üzerinden yürütülmesi nasıl olacak?

Örneğin; Milli Eğitim Bakanlığı'nı hiç dikkate almadan, büyük bir milli eğitim projesi gerçekleştirmek ve milli eğitim bakanına bunu onaylatıp, uygulatmak! Gibi...

Sağlık Bakanlığı'nın içerisinde dönen dalavereleri bildiğimiz için, Sağlık Bakanlığı içerisinden bir şey yapamayacağımızdan dolayı, yeni kurulacak kurumlar üzerinden sağlık politikaları geliştirip, bunun üzerinden sağlık bakanına "Bunu uygulayacaksın!" komutunun verilmesi gibi…

Ve bunları denetleyen, cumhurbaşkanlığına bağlı kurumlar olacak!

Kısacası bakanlıkların, bağımsızlıkları ellerinden alınıp, kurumların bağımlılıklarını cumhurbaşkanlığına bağlanıp; bakanlıkların çalışması danıştaya sunulacak!

Düşünsenize, madencilik bir bakanlığa bağlıdır fakat bakanımız, kendi madenlerimize hükmedemiyor! Neden? Çünkü alt kadrolar, dışarının istihbarat personelinden oluşuyor! (Bu sadece bir örnektir, olmayanları elbette ki tenzih ediyoruz!)

Bunlar senin ülkene hizmet eder mi? Tabii ki etmez!

Bu durumda bunları pasivize ederek, kendi kadrolarınla iş yapabilmen gerekiyor!

Başka bir örnek; cumhurbaşkanı bir şeyin yapılması için emir veriyor, o iş 5 yıl geçmesine rağmen yapılmıyor! Bu yıllardır böyleydi!

Cumhurbaşkanı, bakanlığa emretmeyecek artık!

Cumhurbaşkanı, kuruma emredecek, alt yapı hazırlanacak, cumhurbaşkanı bunu onayladıktan sonra bakanlık sadece uygulayacak!

Şu anki sistem bu!

Ve bu bizi o kadar büyük bir güce ulaştıracak ki!

Kendi içimize hükmetmeyi ve dışarıya karşı tavır koyabilmemizi sağlayacak!

Bu güce ulaştığımızı gören sevgili Batılı dostlarımız;

Extra, extra yalakalık yapacak ve ülkemize daha titiz ziyaretler gerçekleştireceklerdir!