Uyuşturucu ile mücadele

”Sigaranın dumanını yel alır, parasını el alır,belası sana kalır.” (Atasözü)

Gençlerin en büyük problemi olan uyuşturucu, Türkiye’nin kronikleşmiş bir hastalığıdır. Aslında sadece Türkiye değil, tüm ülkelerin korkulu rüyası haline gelmiştir. Yerinde ve son çıkışı yapan içişleri bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun söylediği ve belirtmek istediği durum apaçık ortadır. Soylu’nun "Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele" istişaresinde dile getirdiği şu cümle: "Okulun çevresinde bir uyuşturucu satıcısını gördüğümüz zaman beni ne kadar kınarlarsa kınasınlar, ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler o uyuşturucu satıcısının ayağını kırmayan polis görevini yapmamıştır. Benim ülkemin gencinin canına mal olacak bir kişiye gereğini yerine getirme görevidir. Suçunu bana atsın. Bunun suçu neyse, 5 yıl içeride yatmaksa yatarız, 10 yıl içeride yatmaksa yatarız, 20 yıl içeride yatmaksa yatarız. Hiç umurumuzda bile olmaz" durumun ciddiyeti bakımında kayda değer, kararlılığın ifadesidir.

Bazı kesimlerce Soylu’nun kullanıldığı üslup açısında eleştirenlerin olması bu durum karşısında çok samimi olmadıkları kanıtıdır. Her gün gençleri tuzağına düşüren ve ailelerin yüreklerini yakan manzara karşısında sessiz kalmak kabul edilir bir durum değildir. İfade etmek istediği ve durumun ciddiyetini belirtmek açısında kullanıldığı sözler herkesçe malumdur. Artık uyuşturucu furyası alıp başını gittiğini, bu duruma dikkat çekmek ve önlem almak için kesinkes kararların alınması gerektiğini belirtmiş ve kararlığın ifadesidir. Bunun aksisini düşünmek hem gençlere hem de gençliğe haksızlık olacaktır. Gelinen duruma vicdanların rahatsız olduğu delilidir.

Bu konunun gündeme gelmesinin yanı sıra uyuşturucu ile ilgili mevcut yasada bulunan kanunları gözden geçirilmesi elzem kılmıştır. Yasada boşluk bulunması veya caydırıcılığı olmaması bu ticareti daha da cazibeli hale getiriyor. Şu durumda eksik veya ihmallere fırsat veren durum varsa yeniden gözden geçirilmeli, en ağır şekilde yeniden kanunlar yapılmalıdır. Yasaları gören veya okuyan olursa uyuşturucu ile uğraşmak hayatlarına mal olacağını bilmesi çok önemlidir. Bir gencin hayatına sebep olmak, kendi hayatına da mal olacak olması açısından önemlidir. Hayatları karartanları en ağır şekilde cezalandırması gerekir.

Uyuşturucu ticaretin ilk hedefi ilkokul çağındaki gençleri tuzağına düşürmektedir. Buradaki asıl amaç terör örgütlerini ayakta tutabilmektir. Çünkü yapılan araştırmalara bakılınca Türkiye’de terörün var olabilmesi için gençleri uyuşturucuya bağlı kılıp, her istediğini rahat bir şekilde yaptırmaktır. Bu şekilde hem gençlerin hayatlarını ipotek altına alıyor hem de teröre finansman sağlamaya çalışıyor. Uyuşturucuyu önlemek demek, terörü bitirmek demektir. En büyük para kaynağı kesildiği zaman, en büyük darbe vurulmuş demektir. Onun için uyuşturucu deyip geçememek lazımdır.

Bu satıcalar olmak üzere her kademesinde bulunan kişiler yalnızca uyuşturucu ile sınırlandırmak eksik olur. Her biri birer terör örgütüne kaynak sağlıyor. Bu durumu görmeden ne terörle mücadele ne de uyuşturucu ile mücadele edilebilir. Gençleri korumak ve aileler çocuklarını rahat bir şekilde okula göndermeleri için kolluk kuvvetlerine ve emniyet mensuplarına yardımcı olmak gerekir, gereklidir. Gençlere daha iyi gelecek sağlamak için, öncelikle sağlıklı bir hayat sunmak lazım. Bunun başında ise uyuşturucudan uzak tutmak gerekir. Ailelere büyük bir sorumluluk düşüyor, yalnızca okula göndermekle olmayacağı gibi takibini da yapmak ve üzerinde durulmalıdır.

Vesselam!