ULU BİR ÇINARDIR BİZİM DAVAMIZ 

Geleceğimizi inşa için geçmişimizi çok iyi bilmemiz gerekir. Bu ülke geçmişi ile acıların her çeşidine şahitlik etmiş bir ülkedir.

İslam Ümmeti olarak milyonları aşan sınırları içerisinde, tarihten bu yana, mazluma yoldaş, mağdura kardeş olmuş bir milletiz.

Bizim üç kıtaya hükmetmemizin sebebi Kutsal kitabımız olan Kuranı Kerimi, hayatımızın her alanında kendimize rehber edinmemizdir.

Bu sebeple din, dil, ırk gözetilmeksizin, cihan devleti olan Osmanlının kucaklayan duruşu, uzun bir aradan sonra tekrar gündeme gelmiştir.

Haçlı zihniyeti, içerideki gayr-i milli işbirlikçileri ile Osmanlının mirası olan bu milletin zihin kodları ile oynayarak , toplumu milli ve manevi değerlerinden uzaklaştırıp,adeta yaşayan bir ceset haline getirdiler.

Jön Türklerin Avrupa’dan ithal ettiği düşüncenin adı; Çağdaşlık adı altında cahiliyedir. Medeniyet adı altında çıplaklıktır. Fetö ve havarilerinin meydana getirdiği ise cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan, günümüze uzanan bir tuzaktır.

Uzun bir zamandan beri uyutulmak istenen bu millet, Çanakkale’de irkilmiş, 15 Temmuzda ise kendine gelmiştir.

Osmanlıyı dışarıdan yıkamayan şer odakları,satılmış Jön Türkler ile koskoca imparatorluğu yıktılar. Aynı senaryoyu 15 Temmuz gecesinde, akılları, ruhları, bedenleri satılmış olan Jön Türklerin torunları, hain FETÖ örgütü ile bu senaryoyu tekrar oynayıp, Türkiye’yi bölmeye çalıştılar.

O gece milletin vergisi ile, alın teri ile alınan uçakları, tankları, silahları milletin kendisine doğrulttular.

Din dediler, dinsizlere uşak oldular,

Kutsiyet dediler, milletin maneviyatını çaldılar,

Altın nesil dediler, Akrep Nesil oldular,

Dua dediler, ümmete beddua ettiler,

Bu ülkenin maneviyatını İslam adı altında çalmaya çalışan FETÖ, Siyonistlerin, Emperyalistlerin, ülkemiz üzerindeki kirli oyunlarının maşalığını yaptılar.

Ey Siyonistler!

Ey Emperyalistler!

Ey Fetenyahular!

Bu toprakların mayasında, özünde Birlik Beraberlik, Kardeşlik, Kaynaşma, Dayanışma, Yardımlaşma ve paylaşma vardır.

Bu toprakların çimentosu, İslam kardeşliğidir. Onun için gücünüz ve kirli oyunlarınız bu toprakları bölemeyecektir, diz çöktüremeyecektir.

Bu yüzden Bizler 15 Temmuzun nöbetçisi, 16 Nisanın EVET cisiyiz.

Köy Enstitüleri adı altında Anadolu köylüsünün milli ve manevi değerlerini altüst edip komünistleştiren zihniyeti unutmadık, unutturmayacağız.

Yine Halk evleri adı altında camilerimizi, medreselerimizi, mabetlerimizi İngilizlere, Ruslara satan, camilerimizi ahıra çeviren zihniyeti unutmadık, unutturmayacağız.

Yakın tarihimize baktığımızda Aynı zihniyet, Üniversiteyi birincilikle bitiren kızlarımızı yemin törenlerinde alaşağı etmedi mi? Okullara başı örtülü çocuklarımızın girişleri engellenmedi mi? İmam hatip nesline katsayı prangası vurulmadı mı? Kutsal kitabımız olan Kuranı Kerimi öğrenme ve öğretmeye 12 yaş engeli getirmediler mi? Sekiz yıllık kesintisiz eğitim sistemi ile İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatmadılar mı? Milletin oylarıyla seçilen Merve Kavakçılar meclisten yuhalanarak atılmadılar mı? Savunan Adam Necmeddin Erbakan Hocamıza siyasi yasak getirmediler mi?

İşte bu zihniyetin yaptıklarını tarihin çöp sepetine atmak için 16 Nisanda EVET diyeceğiz.

Unutmayın !

Biz Dünyanın üçte bir coğrafyasını yönetmiş kadim medeniyetin mirascısıyız. Bu medeniyetlerin de beş önemli şehri var. Kudüs, Kahire, Şam Bağdat ve İstanbul,

Bu şehirlerden dördü düştü, sadece İstanbul kaldı. Peki soruyorum İslam’ın son kalesi olan İstanbul’a sahip çıkacak mıyız?

Bizler 16 Nisanda verilmiş olan bu hakkı en iyi şekilde değerlendirip zalimin zulmüne, kafirin zincirlerine, Siyonist’in tuzaklarına, Fetenyahunun hainliğine bir cevap vereceğiz. Bu cevap zalimi susturan, uzun adamları konuşturan EVET cevabı olacaktır.

Türkiye’nin özgürleşmesi, demokratikleşmesi, istenilen kadim medeniyetler seviyesine ulaşması için, mazlum ve mahzun Filistinli, Arakanlı, Mısırlı, Suriyeli kardeşlerimize destek, zalimi ve zulmü ifşa etmek, yeniden İslam coğrafyasını canlandırmak için;

İnsanlığın sesi ve vicdanı olmak ve yeniden 21 yy. Dünyasını yeniden şekillendirmek için, Müslümana Beddua, Gavura dua eden sahte hocalara alan bırakmamak için, Gece gündüz demeden çok ama çok çalışmamız gerekir.

Bir ulu çınardır bizim davamız,

Ankara’dan Arakana Hizmet sahamız,

Eşitlik, Özgürlük, Haktır bizim kavgamız,

Bu duygularla 16 Nisanda EVET de buluşmak dileğiyle sizleri Allaha Emanet Ediyorum…