Dikkat ettiniz mi bilemem? Türkiye,  yıllık bütçe yaparken, mutlaka bir cari açık verecek şekilde planlar. Osmanlı devletinin son yıllarından beri, gelir, gider bütçesi, Ortalama, 1/3; ¼,  1/5 veya 1/6  oranında açık verecek şekilde yapılmıştır.

Dikkat ettiniz mi bilemem?

Türkiye, yıllık bütçe yaparken, mutlaka bir cari açık verecek şekilde planlar.

Osmanlı devletinin son yıllarından beri, gelir, gider bütçesi,

Ortalama, 1/3; ¼, 1/5 veya 1/6 oranında açık verecek şekilde yapılmıştır.

Bunun sebebi Osmanlı döneminde 'Balta limanı' anlaşması,

Bizde de Lozan anlaşması ile karar alınmıştır.

Yani Türkiye; ihracatını, ithalatından fazla yapamaz.

Yalnız bunda iki istisna vardır.

Birincisi, 1929 dünya krizinden sonra Atatürk anlaşmayı deldi.

Denk bütçe yaptı. Sonraki yıllar da devam etti.

Sonra ki de, Başbakan Erbakan zamanında yapılan 1997 bütçesi idi.

Avrupalıların köpeği Generaller, 28 şubatı yaparak Erbakan'ı uzaklaştırdı.

Biliyorsunuz o zaman, havuz bütçe yapılıp, memur maaşı 2 misli artmıştı.

***

2022 yılı bütçesine gelince,

Gider bütçesi, 1 trilyon 751 milyar TL olarak hazırlandı.

Gelir bütçesi de 1 trilyon 473 milyar lira olarak TBMM de görüşülüyor.

Verilen açık 300 milyar tl kadardır.

İşte bu cari açıktır. Her yıl devlet bu açık için çırpınır durur.

Bu durum ülkenin, ihracat ve ithalat dengesini de etkilemektedir.

Bu şu demektir. Her ne kadar bütçe yapsanız da daima ithalat fazla olacaktır.

Siz her yıl milyarlarca doları yabancılara vereceksiniz.

Maalesef bu zincir halen kırılamadı.

Halbuki, gider bütçesini kıssanız,

En azından bütçeyi denk yapsanız, Türkiye kalkınacak.

Kaldı ki, ihracatı artırıp, ithalatı daha da kıssanız.

Yıllık gelir bütçesi veya ihracat fazlalık verse kurtulacağız.

***

Sanayimizi öyle bir kıskaca almışlar ki,

İhracat yapsanız da, ithalata bağımlı hale gelmişsiniz.

Bu yanlıştan kurtulamıyoruz.

Bunun için, Sn C. Başkanının kontrolünde olan ve yıllık bütçeyi hazırlayan,

Yüksek planlama kurulu, C. başkanını ikna ederse mümkün olabilir.

Bunun için Türkiye'nin caydırıcı silah yaparak,

Bağımsızlığını elde etmesi lazımdır. Bu konuda çok yol aldık.

Şimdi ülkemiz daha başı dik ve daha milli kararlar alabiliyor.

Ama mahallenin piçleri fırsat vermiyor ki…

Bu güne kadar bizi köle gibi kullanan emperyalistler,

Şimdi de 5. Kol kuvvetlerini kullanarak,

'Felaket tellallığı' yaparak, 'nefret politikası' uygulayarak,

Son olarak da ekonomik ve finans spekülasyonu yaparak ,

Saldırmaya devam ediyor.

Elbette bağımsızlığın bir bedeli olmalı,

200 yıllık mahkumiyetten hemen sıyrılmak kolay değildir.

Anladık herhalde…

ABD nin hazırlayıp başımıza sardığı bölücülük ve PKK belasını,

Şimdi milliyetçiyim diyenlere korutup devleti bölmek istiyorlar.

Ama asla başaramayacaklar…