TÜRKİYE’DE ALEVİLİK SORUNSALI-10



Sonuç ve öneriler:
1 – İslam Dünyasının sefalet, çatışma ve dağınıklık içinde olmasının; Türkiye’nin ise dünyada hak ettiği seviyede olamamasının kökeninde yatan en önemli faktörlerden bir tanesi mezhep ayrılıklarıdır. (Şii-Sünni, Alevi-Sünni)
2 – Dünya barışının sağlanması, Müslümanlar arasında birliğin gerçekleştirilmesi, İslam dünyasında sorunların hızla çözülerek kalkınma ve refah dönemine geçilmesi için Türkiye’ ye ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü önderlik bayrağı Türkiye’de yere düşmüş tekrar Türkiye’de göndere yükselecektir. Kızıl Elma ağacı Türkiye’de kurumuş tekrar Türkiye’de yeşerecek ve meyve verecektir.
3 – Türkiye, İslam Dünyası ve Türk dünyasındaki sefalet ve çatışma ortamlarının sona erdirilerek kalkınma ve ferah dönemine geçilmesi için; Doğu Türkistan’ın, Çeçenistan’ın, Kırımın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Filistin’in, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de Türkmeneli Devletinin bağımsızlığı; Orta Asya, Ortadoğu ve Afrikayı içine alan Konfederal bir oluşumun kurulması için İslam Medeniyeti ve Türk Kültürü düşmanlarından daha cesur ve yürekli olmak zorundadır.
4 –Türkiye kendisinden beklene fonksiyonu yerine getirebilmesi için kendi içinde de yaşadığı mezhep ayrılıklarını, Alevi-Bektaşi ve Sünni çatışmalarını, ikilemlerini çözüme kavuşturmalıdır. Türkiye, “2023 Cumhuriyetin 100. Kuruluş yıldönümünde en gelişmiş 10 ülke”, “2053 İstanbul’un fethinin 600. Yıldönümünde en gelişmiş 5 ülke”, “2071 Malazgirt Meydan Muharebesinin- Anadolu’nun yurt edinilişinin 1000. Yıldönümünde en gelişmiş 3 ülke”, “2123 Cumhuriyetin 200. Kuruluş yıldönümünde Süper Güç Ülke Türkiye” hedeflerini gerçekleştirebilmesi için Alevi-Bektaşi vatandaşların temsil ve kimliksel sorunlarını din ve vicdan hürriyeti, insan hakları kapsamında mutlak surette çözmelidir.
5 – İslam dünyasında mezhep çatışmalarının sona erdirilmesi, ortak paydalarda birliğin sağlanması için itikadi ve içtihadi sorunlar İslam alimleri arasında nihai çözüme kavuşturulmalıdır. Aynı yöntemle Türkiye’de de Alevi-Bektaşi ve Sünni ayrımlarının, anlaşmazlıklarının itikadi ve içtihadi olarak din adamları arasında değerlendirme yapılarak çözüme kavuşturulması zorunluluğu vardır.
6 – Alevi-Bektaşi vatandaşlarımız, Bektaşilik anlayışı ve tarikatı Diyanet İşleri Başkanlığı’nda temsil edilmelidir.
7 – Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın toplantı, tören ve zikir yerleri olan Cemevleri resmi statüye kavuşturulmalıdır.
8 – Alevi-Bektaşi dergahlarındaki dede ve postnişinlere, imamlar gibi, din adamı statüsü verilmelidir.
9 – Türkiye’de toplumun % 99.9’unu oluşturan Müslümanlar, bir olmalı, iri olmalı, diri olmalı; tek yürek, tek bilek, tek yumruk olmalı; gerçek anlamda kardeş olmalıdır.
10 – Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, din, dil, ırk, siyasi görüş ve felsefe ayrımı gözetilmeksizin “Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşlığı” ortak temelinde ve paydaşlığında kayıtsız ve şartsız buluşmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının tamamına Türkiye Milleti veya bir üst kimlik olarak Türk Milleti denilmelidir.
Allah Müslüman Alemini ve Türk Dünyasını korusun ve yüceltsin.
Amin!

30/04/2014
Zeki ÖZDEMİR / ANKARA



KAYNAKÇA
1 – “Bir İngiliz Casusunun İtirafları” kitabı.
2 – “Tarihsuuru.com”.
3 – “Vikipedi”.
4 – Dinler Tarihi Uzmanı Dr. Lütfü ÖZŞAHİN.
5 – Sabetay Sevinin soyundan gelen Ilgaz ZORLU’nun mahkeme savunması (itirafları).
6 – A. Faruk TÜRKİSTAN, Türkiye Sevdamız.