Türkiye ve Yunanistan arasında Ege’deki sorunlar - 5

Türkiye kıta sahanlığı konusunda vereceği tavize karşılık, yada eşik uzaklık tezini kabul etmesinin karşısında daha önce zaten kendisinin olan ve Türkiye anakarasının doğal uzantısı olan 12 Ada ilinin teslimini istemeli, bundan sonra Dışişlerimiz bu konuyu yoğunluklu olarak işlemelidir.

Bilindiği gibi Yunanistan, Kıbrıs sorununun yavaş yavaş ortaya çıkmasından sonra 1967 yılında Türkiye’ye Kıbrıs’ın Yunanistan’a verilmesi karşılığında Batı Trakya’da taviz verileceği teklifinde bulunmuş, Türkiye ise Lozan Anlaşması ile kurulan dengelerin değiştirilmemesi gerektiği savı ile bu yaklaşımı reddetmiştir.

Avrupa Birliği bağlamında ve perspektifinde Akdeniz ve Ege denizinde iki ülke arasındaki sorunların çözümü, bölgede güvenliği arttıracak, barış ve işbirliği ortamı sağlayacaktır. Bölgede barış, güvenlik ve işbirliği; Türkiye’nin milli menfaatlerinin gereği olarak etkinliğini ve ilerlemesini hızlandıracaktır.

Türkiye Ege denizinde sorunların çözümü konusunda yeni bir yaklaşım getirmeli. Malum olduğu üzere 12 Ada ili Osmanlı egemenliğinde idi. Trablusgarp savaşı sonucunda imzalanan Uşi anlaşması ile Balkan savaşı sonrasında iade edilmek şartıyla irili ufaklı toplam 20 adadan oluşan ( 13 ü büyük) 12 Ada ili İtalya’ya verilmiş, fakat ne Balkan savaşı, ne de 1. Dünya savaşından sonra Osmanlıya iade edilmemiştir. 1. Dünya savaşından sonra mağlup olduğu gerekçesiyle Osmanlıya teslim edilmeyen 12 Ada, 2. Dünya savaşından sonra 1947’de yapılan Paris Konferansında Yunanistan’a teslim edilmiştir. Çeşitli kaynaklarda, Paris Konferansında 12 Adanın Türkiye’ye verilmesinin teklif edildiği, Türkiye’nin (Cumhurbaşkanı: İsmet İnönü) ise ilerde güvenlik sorununa yol açabileceği gerekçesiyle reddedildiği yaklaşımları söz konusu edilmektedir. Türkiye Ege denizinde Yunanistan ile yaşanan Karasuları, Hava sahası ve Kıta sahanlığı sorunlarının çözümünde; Türkiye anakarasının doğal bir uzantısı olan Kaş’ın karşısındaki Meis, Marmaris’in karşısındaki Rodos, Rodos’un hemen güney batısındaki Çoban ve Kerpe adaları, Sömbeki, İleki, İncirli, Bodrum karşısındaki Kos (İstanköy), Kelemez, İleryoz, Batnoz, Hurşit, Ahikerya, Kuşadası karşısındaki Samos (Sisam), Çeşme karşısındaki Hiyos (Sakız), Ayvalık karşısındaki Midilli, Enez karşısındaki Semadirek adlarının bulunduğu 12 Ada ilinin Türkiye’ye verilmesi karşılığında yukarıdaki sorunlara ilişkin Yunan tezlerini kabul edebilir. Çünkü bu durumda Yunan tezlerinin kabulü Ege denizinde dengeleri Türkiye aleyhine çevirmeyecek, tam aksine pozisyonları dengeleyecektir. 12 Ada adı üzerinde 12 adadan oluşmamaktadır. 13 büyük ada ve toplam irili ufaklı 20 adadan oluşmaktadır.

Yukarıdaki yaklaşım çerçevesinde bir çözüm Ege denizinde hakkaniyeti ve dengeyi sağlayacak, tarihsel, hukuki, ve doğal gerçeklikler yerine getirilecek, nihai barış ve güvenlik ortamına ulaşılabilecektir. Bu sonuç Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ali menfaatlerinin gereği olacak, Devletimizin “Muasır Medeniyetler Seviyesinin Üzerine Çıkma” yürüyüşünü kolaylaştıracak ve 2123 Süper Güç Ülke Türkiye hedefine ulaşmada emin adımlarla ilerlemesini sağlayacaktır.

KAYNAKÇA

Uluslararası İlişkiler Sözlüğü (Deniz Ülke ARIBOĞAN, Beril DEDEOĞLU)