Türkiye ve Ortadoğu-4



Türkiye’nin güney komşularıyla olan ilişkilerinde, ön yargıdan uzak iyi niyetli olunmasının yanı sıra; rasyonel çerçevede, sorunların çözümüne yapıcı yaklaşılarak, ilişkilerin geliştirilmesi ve işbirliği yönünde yapıcı adımların atılması konusunda günümüzde Türkiye açısından bir kararlılık olmakla birlikte, Ortadoğu devletleri için karşılıklı bir kararlılığın olduğunu söylemek [15 yıllık Ak Parti iktidarı hariç- Bu dönemde tek yönlü, sadece Batı yanlısı politikalardan sıyrılınarak stratejik derinliği olan ve çok yönlü, aktif bir politika izlenmektedir.

Demokratik reformların yapılması, kendi iç dönüşümünün gerçekleştirilmesi amacıyla 2005-2010 arası uygulanan Suriye politikası ( 2011’den sonra Rejimin katliamlarına karşılık rejimin dönüştürülmesi ve demokratikleşmenin sağlanması yönünde politikalar izlenmiştir.), 2011’den itibaren başlayan Arap Baharı olarak nitelenen halk hareketleri sonucunda yaşanan değişimlerde Tunus, Libya, Mısır, Yemen, Bahreyn politikaları izlenen yeni Ortadoğu yaklaşımına örnek gösterilebilir.] olanaksızdır.

Türkiye açısından, Soğuk Savaş sonrası dönemde ve günümüzde Ortadoğu bölgesine yönelik olarak; çok yönlü, dinamik, etkin, belirleyici, sorun ve gelişmelere angaje olmuş bir dış politika izlenmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, uluslararası konjonktür de bunu olanaklı kılmaktadır. Türkiye ve bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından etkili bir dış politika izlenmesi zorunludur.