TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ-7

(Türkiye Avrupa Birliği’ne Girebilecek mi?)

Sonuç itibariyle, Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri bağlamında Türk dış politikasının ekseni açısından birkaç hususun belirtilmesi son derece isabetli olacaktır. Türkiye Cumhuriyet döneminde uluslar arası konjonktür nedeniyle, şartların baskılaması yüzünden tek yönlü, Batıcı, Amerikancı ve Avrupa Birliğine tam üyelik hedefine kilitlenmiş, Doğuyu, Güneyi ve Kuzeyi unutmuştur. Haliyle bu memleketlerle ilişkiler de ilerlememiştir. Yani alternatifsiz bir dış politika izlemiştir. Türkiye’nin özü ve değerleri ile birlikte Avrupa Birliğine üyeliği, kendi içinde her alanda ilerlemesini hızlandıracak, Avrupa içinde etkinliğini arttıracak, aynı zamanda Türkiyeli Avrupa’nın dünyada aktör olarak etkinliğini ortaya çıkaracak ve kendisinin de Ortadoğu, İslam dünyası, Orta Asya’da belirleyici bir güç olma vasfını perçinleyecektir. Ancak Türkiye kendi ulusal çıkarları açısından tek yönlü bir dış politikadan ziyade, bütün dünyayı gören, dünyaya açık, aktif ve çok yönlü bir politika izlemelidir. Türkiye’nin ilerlemesi, güçlenmesi çok alternatifli, seçenekli bir dış politika vizyonu ile mümkün olacaktır. Tek eksenli bir dış politika, Türkiye’yi bağımlı hale getirecek, kendi içinde sorunlarını çözerek her alanda ilerlemesini, güçlenmesini sekteye uğratabilecektir.

Türkiye, Avrupa Birliğine tam üyelik hedefinden asla vazgeçmeden bu çıpa bağlamında reformlarına son sürat devam ederek; çok yönlü, çok seçenekli (Ortadoğu, İslam dünyası, Orta Asya, Afrika, Latin Amerika, Rusya-Çin), dinamik bir politika izlemelidir. Yalnız bunu tarafları ürkütmeden yapması gerekmektedir. Tabiri caizse “fincancı katırlarını ürkütmemek” son derece hayatidir. Bu oluşumların ve politikaların, dünya barışı ve işbirliği açısından birbirine rakip değil, tamamlayıcı ve yapıcı özellikte olduğu yaklaşımı sıklıkla işlenmelidir.

İngilteresiz Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ihtiyacı ve talebi artar mı? 2016 yılında, referandumla, İngiltere’nin Birlikten ayrılması, Birliğin daha güçlü olması ve yaşaması için Türkiye’nin Birliğe tam üyeliğini hızlandıracak mı? Bunu zaman içinde hep birlikte göreceğiz. Ama ben evet cevabını daha ağırlıkta görüyorum.

Kısaca, Türkiye’nin stratejik derinlik esasına dayalı çok yönlü, çok alternatifli aktif dış politika izlemesi; sorunlarını çözmesine, kalkınmasına ve ilerlemesine yardımcı olduğu gibi, Avrupa Birliği hedefine ulaşmasını da kolaylaştıracaktır. Dünya politikası yaklaşımı, çok yönlü dış politika felsefesi; Türkiye’nin, Cumhuriyetin 100. Kuruluş yıldönümünde, 2023 dünyada ilk 10 ekonomi arasına girme, İstanbul’un fethinin 600. Yıldönümünde, 2053 dünyada ilk 5 ekonomi arasına girme, Türklerin Anadolu’yu yurt edinişinin 1000. Yıldönümünde, 2071 dünyada ilk 3 ekonomi arasına girme ve Cumhuriyetin kuruluşunun 200. Yıldönümünde, 2123 Süper Güç Ülke Türkiye hedefine (Kızıl Elma) ulaşmasını kolaylaştıracak ve katalizör görevi görecektir.

KAYNAKÇA

1-Uluslararası İlişkiler Sözlüğü (Faruk SÖNMEZOĞLU, Deniz Ülke ARIBOĞAN, Beril DEDEOĞLU).

2 - T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı.

3 - Basından.