Her din ve mezhepten insanın hayatını idame ettirdiği Lübnan’da, huzur ve barış en çok Türkiye’yi mes’ud edecektir. Çünkü Lübnan’lının saadeti Türk’ün saadetinden başka bir şey değildir...

Güzelim ülke Lübnan'ı ne hale getirdiler. Birçok ecnebi devletin nüfuzunun hedef ve matmahı olan Lübnan, kendi kaderini tayin edemiyor. Halbuki ülkenin geleceği kendi halkına bırakılmış olsa, bu kadar dini ve mezhebi ayrılığa rağmen kendi içindeki birliği ve huzuru sağlayacak ve belki de ülke bu hazin batışı görmeyecekti. Lübnan'a hükmetmek isteyen dış güçler, destek verdikleri grupları kendi ajandaları için pervasızca kullanıyor. İran'ın destek verdiği gruplar İran ajandası için mücadele ediyor, BAE ve Suud'un destek verdiği gruplar BAE ajandası için direniyor, Fransa ve Batı'nın destek verdiği gruplar ise Fransa ajandası için çabalıyor. Zavallı cennet ülke Lübnan için ise mücadele edenler nerede ise yok gibi. Kime kulak kesilirseniz kesilin herkes Lübnan'ın huzuru için çalıştığını iddia edecek ama herkes biliyor ki bunlar koca bir yalandan başka bir şey değil.

Lübnan'da birçok devletin içeride desteklediği medya grupları, güvenlik birimleri ve ticari kurumlar bulunuyor. Devletler bu oluşumlar üzerinden Lübnan'ın geleceğiyle oynuyorlar. Bütün bu devletlerin ülkedeki siyasi maksatları herkesin malumudur. Fakat üzücü olan son günlerde bu ülkelerin hemen hepsinin toplu halde Türkiye'yi hedef göstermeleridir. Gün geçmiyor ki, BAE/Suud, İran ve Fransa'nın desteklediği bir medya organında Türkiye aleyhine haber çıkmasın. Son günlerde Lübnan medyasında ağırlıkla çıkan başlıklar şunlar: 'Türkiye Lübnan'da yayılıyor', 'Türkiye Lübnan'a müdahale edecek', 'Milyonlarca dolar Türkiye'den Lübnan'a akıyor', 'Türkiye Trablus'u işgale hazırlanıyor'. Ne utanç verici ve alçakça başlıklar. Lübnan'ı batıran bu ülkeler, kendi pisliklerini Türkiye'nin üzerine atmaya çalışıyor.

Onlara şunları sormalı: Farklı güvenlik birimleriniz ile ülkeyi güvensiz kılan sizler değil misiniz? Ülkenin bankaları ve ekonomisi elinizde iken, onu batıran sizler değil misiniz? Yıllardır Lübnan'la kedi köpek gibi oynayan sizler değil misiniz? Yaptığınız bu yalan haberlerle maksat ve garazınızı gizlemeye mi çalışıyorsunuz? Yazıklar olsun sizlere! Küçük çocuklar bile gülüyor attığınız başlıklara, yaptığınız haberlere. Üniversitelerde verilen derslerde bile Lübnan'da nüfuzu olan ülkeler hangileri dendiğinde, size birinci Fransa, ikinci İran ve üçüncü olarak da Suud/BAE denecektir. Kendi pislikleriniz için batırdığınız Lübnan'ın enkazını Türkiye'ye mi yıkmaya çalışıyorsunuz? Şunu çok iyi bilin ki, bir medya organı haber yaptığında Türkiye o medyanın kim tarafından desteklendiğine ya da bir yetkili açıklama yaptığında o yetkilinin maaşını kimden aldığına bakar.

Ey Lübnan'ın ekonomisini batıran ülkeler! İsterseniz bir günde Lübnan ekonomisini düzene sokarsınız, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz. Güzelim Lübnan insanına sokaklarda niye acı çektiriyorsunuz? Ey Lübnan'ın güvenliğini bitiren ülkeler! Her gün bir kişinin intihar ettiği, sık sık bombaların patladığı ve nüfusu beş milyona yaklaşan bir ülkede güvenliği sağlayamıyorsanız yazıklar olsun sizlere! Bir ülkenin bir güvenlik birimi ve bir ordusu olur nedir bu Allah aşkına her ülkenin ayrı bir güvenlik birimini elinde bulundurması. Bu güvenlik zaafı değil de nedir? Ey Lübnan'ın medyasına hükmeden ülkeler! Lübnan medyasını kendi pislikleriniz için kullanmayın. Bırakın Arap medyasının merkezi olan Beyrut'tan özgürlük şarkıları yükselsin. Tek vatan için her din ve mezhepten insanlar aynı melodiyi mırıldasın.

Biliyorum bu hakikate rağmen dışarıdan mumevvil olan gazeteler, sözlerimize yine sû-i mana verecek, bu yüzden Türkiye'yi şetm ve tahkir, iftira edecek, sözlerimizi tağlit ve tahrif eyleyecek ve yalan haberlerine devam edeceklerdir. Nitekim Türkiye'nin şimdiye kadar en hayır-hahane ifadatları tahrif edildi. Her türlü tahkirata hedef edildi. Bizim hitabımız kalpleri bir hiss-i hamiyet ve vicdan ile meşhûn olanlaradır. Onlarsa Lübnanlı Arap kardeşlerimizin hemen hemen çoğunluğunu teşkil ederler. İşte bundan müfsidlerin dam-ı gafletine düşmekten tahzir etmek isteriz. Her din ve mezhepten insanın hayatını idame ettirdiği Lübnan'da, huzur ve barış en çok Türkiye'yi mes'ud edecektir. Çünkü Lübnan'lının saadeti Türk'ün saadetinden başka bir şey değildir...