Bir akşam Başbuğ Alparslan Türkeş’le, Benim arabamla, Balkan Türk gençleri ile Beşevler’de toplantıya gittik. Yolda Bana; “Seyfi, Sultan Abdülhamit’e kızardım, Kendi döneminde ne kadar hain yetişti, Ve onlara nasıl müsaade etti, diye...

Bir akşam Başbuğ Alparslan Türkeş'le,

Benim arabamla, Balkan Türk gençleri ile Beşevler'de toplantıya gittik.

Yolda Bana;

'Seyfi, Sultan Abdülhamit'e kızardım,

Kendi döneminde ne kadar hain yetişti,

Ve onlara nasıl müsaade etti, diye.

Ben de şimdi aynı durumdayım.

Parti içindeki hainlere baş gelemiyorum.'

***

Sultan Abdülhamit, devlete hiç hakim olamadı.

Tanzimat'tan kalan Masonlar, devletin içine öyle yerleşmişlerdi ki,

Sultan Hamit, onlarla çalışmak zorunda kaldı.

Mesela Mehmet Said Paşa, birkaç kez sadrazam oldu.

  1. Abdülhamit yıkılınca, hain İttihatçılar,

Onu sadrazam yaptılar.

Çünkü, saraydaki bilgileri;

Jöntürkler denen hainlere, İttihatçılara o haber veriyordu.

En azından İngiliz sefiri ile beraber çalışıyorlardı.

***

O devrin hızlı İttihatçısı ve Türkçüsü Dr Rıza Nur;

Hatıralarında, 'Tıbbiyeye İngiliz bayrağı asmıştık' diyor.

Kendilerine lanet ediyordu.

Devletin bütün organları, tıbbiye, harbiye, mülkiye ve

Mühendis haneler, fabrika gibi, hain, mason ve İngiliz casusu yetiştiriyordu.

Bunu da Türkçülük sanıyoryorlardı.

O dönemin Türkçüleri İttihatçı idi,

Bunların içinde o kadar az Türk vardı ki…

Teşkilatı kuran, Dr Ohrili İbrahim Temo, Sultan Abdülhamiti indirmeye giden,

Esat Toptani, Resneli Niyazi Arnavut,

Moiz kohen(Tekin Alp), Emanuel karasu Yahudi,

Mahmut Şevket Paşa, Hüseyin Hüsnü Paşa, Arif Hikmet Paşa Gürcü,

Talat Paşa, Tekirdağ çingenesi (meşriki azam 33 dereceli ve masonların başı),

Cemal Paşa Mason ve Kürtçü,

Enver Paşa, Süleyman askeri, İsmail canpolat, Kuşçubaşı Eşref Çerkez,

Ziya Gökalp Zaza (mason), köyünde doktorluk yaptım.

Pek çok ittihatçı sabatayist'ti. Mesela maliye nazırı Cavit,

İttihatçıların bir çoğu İtalya'ya bağlı Makedon locasının,

Selanik birimine kayıtlı idi.

***

Onun için, sultan Abdülhamit,

Akdeniz'deki İngiliz Donanmasının tehdidinde yaşadı.

Çünkü, Sultan Abdülaziz'in kurduğu muhteşem ve güçlü donanma,

İngiliz tehdidini, uzaklaştırmak içindi..

Halbuki, bu donanmayı yöneten Kayserili Ahmet paşa,

Hüseyin Avni Paşa, Mithat paşa masondu.

İngilizlere çalışıyorlardı.

Sen nasıl olur da İngilize karşı gelirsin diye?

Donanmanın toplarını, Dolma bahçeye çevirip,

Sultan Aziz'e, 'İn aşağ , istifa et' dediler.

İstifa eden Padişahı, Topkapı sarayına götürüp,

Bileklerini kesip şehit ettiler.

Bunu bilen Sultan Hamit, donanmayı Haliç'e kapattı.

Sarayını da, gemi toplarından uzak,

Yıldıza taşıdı.

***

Rahmetli Başbuğ Türkeş de,

Çepeçevre CIA ya bağlı eski MİT çiler tarafından kuşatılmıştı.

Her hareketini izliyor, her faaliyetini sabote ediyorlardı.

Baş gelemediler, önce böldüler, sonra da zehirleyip şehit ettiler…

Allah Rahmet eylesin, Peygamber efendimize yoldaş olsun.