Türk ordusu ve Zeytin Dalı Harekatı

Türk ordusu; göğsümüzü kabartan, milletimizin güven kaynağı, gururumuz, olmazsa olmazımız, biz olan, bizim olan biricik varlığımız.

Vatan sevgisi, kahramanlığı, fedakârlığı, disiplini, yüksek enerji ve kabiliyeti ile dünyanın hayranlığını kazanan övünç kaynağımız.

“Türk birliğinin, Türk kudret ve yeteneğinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesi”; seni bir defa daha selamlamanın sonsuz gururu içerisindeyim.

Sen, çelikleşmiş iradenle mazlumun yanında, zalimin karşısında kale gibi duran bir büyük ruhun temsilcisisin.

Sen, şaire; “Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi!/ Senin uğrunda ölen ordu, budur ya Rabbi!/ Ta ki yükselsin ezanlarla namın,/ Galip et, çünkü bu son ordusudur İslam’ın”, dedirten; Çanakkale’yi geçilmez kılan, yedi düvele diz çöktüren; cennet müjdeli, eli kınalı neferlerin membaısın.

Sen, nice kahramanlarla birlikte Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bünyesinden çıkaran bir büyük ocaksın.

Sen, Kurtuluş Savaşımızın en burhanlı günlerinde, en güç zamanlarında damarlarında taşıdığın asil kanla yurduna, toprağına, dinine, bayrağına sahip çıkmış; bu değerler için canını ortaya koymuş komutan ve erlerinle yeniden şahlanışın bir büyük abidesisin.

Sen, dün Kıbrıs’ta soydaşlarına uygulanan canice yaptırımlara dur diyen; dünyanın karşı çıkmasına rağmen“Kıbrıs Barış Harekâtı” ile gönüllerimizi fetheden, gözbebeğimizsin.

Sen; kara, deniz ve hava kuvvetlerinle vatanın bölünmez bütünlüğü; Türk milletinin şanı, şerefi için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır bir büyük nimetsin.

Sen, üzerine aldığın görev ve sorumluluğun bilincinde ülkemize yönelecek tehdit ve saldırıları anında bertaraf edecek güç ve kudretsin.

Sen, kalbi ve beyni küfürle yıkanmış düşünce yoksulu, his yoksulu, insanlık düşmanı, inançsız ve imansız vatan hainlerinin, emperyalistlere uşaklık yapan teröristlerin uykularını kaçıran kâbussun.

Elbette ki seni daracık pencerelerinden değerlendirmek isteyen düşmanların eksik olmayacak. Sana, iraden dışında başına çuval geçirmek isteyenlere karşı “direnme”, diyenler olacak. Seni, bilerek ve özel seçilmiş “Ergenekon” ismi ile birlikte terör yapılanması safsatasıyla suçlayanlar; suçlayanlara alkış tutanlar olacak. “Balyoz”, “Yakamoz” gibi ne idiği belirsiz sanal örgütlerle yıpratmaya çalışanlar, böylesi çalışmaları; “ha gayret”, diye teşvik edenler olacak. Hatta varlığına düşman şer odakları, en mahrem bilgilerini sakladığın “kozmik odana” girmekle kalmayacak, 15 Temmuz’da olduğu gibi kullandıkları hainleri; silah arkadaşlarını kurşunlatacak kadar vahşileştirecek, uçaklarla kendi meclislerini bombalayacak kadar alçaklaştıracaklar. Ama sen, vatan sevginle, bayrak aşkınla, milletine olan bağlılığınla; her zaman ve durumda sevenlerine güven, düşmanlarına korku vereceksin.

Biliyorum, sana şaşı bakanların, varlığından rahatsız olanların, sana diş bileyen asker özürlü ordu takıntılılarının da yeri ve zamanı geldiğinde özgürce nefes almalarını sağlayacak, dinlerini, namuslarını varsa haysiyet ve şereflerini koruyacaksın. Çünkü sen, “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.”, hadisi ile İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (S.A.S) iltifatına mazhar olmuş bir ordusun.

İşte yine akan iki acının, kanın ve gözyaşının, hiç eksik olmadığı gönül ve kültür coğrafyamızın bir parçasında oynanan bir büyük oyuna “dur” demenin gayreti içerisindesin.

Ben; ülkemi tehdit eden bu yapılanmaya geçit vermem, diyor ve 2016 yılında başlattığın “Fırat Kalkanı” harekâtına bir yenisini daha ekleyerek bu kararlılığını devam ettiriyorsun.

Suriye’nin Afrin bölgesinde, PKK/ KCK/ PYD-YPG ve DEAŞ’a mensubu teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını terör örgütlerinin baskı ve zulmünden kurtarmak; barışın ve huzurun kalıcı olarak tesisini temin amacı ile başlattığın harekâtın adını da barışı ve kardeşliği simgeleyen;“ Zeytin Dalı Harekâtı” koyuyorsun.

Allah, yar ve yardımcın olsun!

Allah, seni muzaffer eylesin!

Yolun açık, gazan mübarek olsun!