Titantürk büyüsü..

Önce vacib olan düzeltmeyi yapalım, dünkü yazımızda aceleye geldiği için sehven yanlış yazmışız, sağolsun kadim bir dostumuz görüp düzeltti:

O kısmı yeniden (düzeltilmiş haliyle) yazalım:

Malûmâlileri İslâm ordularının uzun süre komutanlığını yapmış Halid bin Velid’i (r.a) bile “zafer kumandanın sayesinde” şeytanî vehmine kapılan olmasın diye değiştirmişti halife Hazreti Ömer (r.a).

Yani komutanlık görevinden alınan zat, Halid bin Velid’dir. Görevden alan da Hazreti Ömer (r.a). Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) değil.

* * *

Heinrich Heine, Goethe'nin Faust’unu tenkid ederken bazı sahneleri için “lenden lahm” (çok sakat) tâbirini kullanır...

«Titantürk büyüsü» de lenden lahmdir... Müphemiyet hâkimdir, resmî ideloloji haline getirilmiştir ama hálâ ne idüğü tam olarak belli değildir.

Kâh dinden bahseder, hattâ bir Diyanet teşkilâtı vardır, kâh kafayı çektirir, dinin emirlerini çiğner ve buna da lâiklik der, çağdaşlık der...

Devasa güçleri vardır büyücünün.. Dediği dedik, astığı astık, kestiği kestiktir.. Tarihin kaydettiği tüm diktatoryalar; döktüğü kanlar, ağlattığı canlar yüzünden kıyamete dek “lâ’nete” müstehak olmuşlardı.

Lâkin «Titantürk büyüsü» için bu tam zıddıyla vaki olmuştu.. Yani lâ’net yerine rahmet okuyordu gadre uğrayanlar...

Nasıl olabilirdi bu? Karabüyü müydü?

Batı entelijansiyasına bu çetrefilli, bu müşkil (teemmül ve tefekkürsüz anlaşılmayacak derecede derin ve gizemli mánâları bulunan, zor) suali tevcih ediyorum...

Goethe'nin ahlâk tarafı ile Faust'un heveslerine, gülünç yahut “lenden lahm” diyerek hücum etmek kolay, zor olan neredeyse bir asırdır içinden çıkamadığımız şu garib ama gerçek suali cevaplamaktır.

“Kadınlar Günü”nde “Fahişeyim, feministim” dövizleriyle yürüyen kimi «Titantürk kadınları» sualin cevabını bir nebze olsun veriyordu ama karabüyü yüzünden kimseciklerin anladığı yoktu. Belki Batı entelijansiyası yazarsa anlayan çıkar, kimbilir?

Geçen gün, muhterem cumhurbaşkanıma 31 Mart sonrası için asıl çalışmayı bu sahada yapın dedik min gayr’i haddin..

Muhterem cumhurbaşkanım, karabüyüyü bozmak size nasib olsun isterim.. Öyle ki tarihe necip bir milleti karabüyüden kurtaran gerçek kahraman liderlerden biri olarak; Selahaddin Eyyûbi, Fatih Sultan Mehmet gibi bir AKTÜRK olarak geçin.

Tarihler isminizi Aktürk Recep Tayyip Erdoğan diye yazsın..

Bizi dünyanın en uzun köprüleri, tunelleri kurtarmaz, bizi İslâm ahlâk ve karakter terbiyesi kurtarır. Gençlerin istikbâl olduğu unutulmadan bu sahada yapılmalı en pahalı ve en güçlü yatırımlar..

«Titantürk büyüsü» yüzlerce büyük insanımız (tarihe nam salmış pâk ceddimiz) arasından bir tanesini seçti...

Oysa tarihimizde AKTÜRK’ler çoktur. O kadar ki, onların iman ve dehasının kumandasında bu necip milletin askerleri (ordusu) vatanı her türlü belâya göğsünü siper ederek savundu, kurtardı.

Tek adam ancak mitolojik bir kurtarıcı olabilir. Kafası bir hayvan, vücudu başka bir mahlûk, fakat iki ayağı üzerinde, sûretá adam?? Bunu hiçbir Türke yakıştıramam ben...