İnsanoğlunun beyin yapısı, bir lidere tabi olacak şekilde yaratılmıştır. Sebebi de Allah’ın gönderdiği peygambere tabi olsunlar diye… Bizim itikadımızda insanlığa 124 bin peygamber gönderilmiştir.

İnsanoğlunun beyin yapısı, bir lidere tabi olacak şekilde yaratılmıştır.

Sebebi de Allah'ın gönderdiği peygambere tabi olsunlar diye…

Bizim itikadımızda insanlığa 124 bin peygamber gönderilmiştir.

Bu da milyonlarca insanın hidayete ermesine yani kurtulmasına sebep olmuştur.

Ama insanın içindeki büyük düşman olan nefis,

Onu daima yoldan çıkaran şeytan,

Bazı münafık insanlar,

Allah'a hep isyan etmiş, inananlara zulmetmiş kafirler;

İnsanoğlunun başına bela olmuştur.

***

Sosyolojik olarak, insanları sevk ve idare etmek isteyenler,

Dünyalık bazı güçlerini, insanları yoldan çıkarmaya, sapıtmaya yönlendirmişlerdir.

Bunlar genel de lider tabiatlı insanlardır.

Bazı lider tabiatlı insanlar da toplumu, iyiye, güzele, doğruya sevk ederler.

Hak ve hakikat yolu İslam'a çağırırlar.

Ama insan beyninde oluşan lidere uyma iç güdüsü,

Mutlaka bir kurtuluşa çağıranla, sapıklığa çağıran arasında tercih yapmaktadır.

Kendi üzerinizden denerseniz, bir lidere tabi olma duygusunu hissedersiniz.

Bunu Cenabı Hak; bakara süresi ikinci ayetinde açıklıyor.

'Bu kitap gerçektir, takva kişilere yol göstericidir'. Diyor.

Demek ki takva olmayanlara bir faydası yok.

Takva kişiler; Allah'ın yasaklarından sakınan ve emrini tutanlardır.

Güzel ahlak sahibi kimselerdir.

***

Bu ruh yapımızdan ve cemiyet hayatımızdan hareketle,

İnsanlar, para, kadın ve makam sahibi olmak için,

Bazen sapıtabiliyorlar.

Takvadan uzaklaşabiliyorlar, Sapık liderlere tabi olabiliyorlar.

Bunun en yaygın şekli demokrasidir.

Her insan, bir başka lider veya partiye tabi olmakta,

Onu kendisi için kurtarıcı saymakta ve o yolda yürümektedir.

Bu durum, tarikatlar, dernekler vakıflar ve her türlü sosyal kurumlar için de doğrudur.

Bu sosyal psikolojiyi çok iyi kullanan İngiliz krallığı ve Yahudiler,

Demokrasi dinini icat etmişler,

Buna da bütün dünyayı inandırmışlar,

Bunun üzerinde sistem geliştirmişlerdir.

Böylece Dünyanın nimetlerini kendi çıkarı için kullanmaktadırlar.

Bu arada söyleyelim, İngiliz krallığı ile Yahudi patronlar iç içedir.

Bunu ya Masonluk veya diğer kurumlarla yürütmektedirler.

***

Bunun bir kanadı da particiliktir.

Bir partiye bağlanan kişi, onun sistem ve düşüncesine girerek,

Kayıtsız şartsız onlara tabi olup, kendi düşünce fonksiyonunu kaybetmektedir.

Çünkü, kendi dünyasının kurtuluşunu onda saymaktadır.

Tabii ki, bazı, makam, para ve diğer beklentisi olanlar hariç…

İşte bu son söylediklerim de toplumun bu saflığını kullanarak,

Her türlü fırıldağı çevirmektedirler.

Ben bunu, ittihatçı Mason Türkçülerin Tıbbiyeye İngiliz bayrağını asmasına benzetiyorum.

Artık onlar için İngilizler kurtarıcı ve inancının lideridir.

Ama kendi aklına tapan müşrikler, asla doğru düşünemezler.

Bu sözlerimi herkes kendi üstünde deneyebilir.

***

Peki, kurtuluş nedir?

O kadar basit ki, önce İslam imanı ve muamelatı, yani ahlakıdır.

İkincisi de Türk milletini sevmek, devletini ve kutsallarını korumaktır.

Lütfen kendinizi de bu çerçevede de değerlendirin!