İstanbul Beşiktaş’taki hain saldırıda şehit sayısı 44’e yükseldi. PKK’nın bu vahşi eyleminde şehit olanların 37’si polis, 7’si ise sivil vatandaş…

İstanbul Beşiktaş’taki hain saldırıda şehit sayısı 44’e yükseldi. PKK’nın bu vahşi eyleminde şehit olanların 37’si polis, 7’si ise sivil vatandaş…

Peki yürek dayanmayan bu eylemi kim yaptı?

Bu toplu kıyımda bombaları patlatan PKK’lı teröristler, ama ya perde arkasındaki güçler?!..

Kısa bir tur atalım:

1980-1988 yılları arasında İran ile yaptığı savaşta ekonomisi büyük yara alan Irak, bu sıkıntısını aşmak için Kuveyt’i işgal etti.

İşte 1. Körfez Savaşı, Irak’ın işgal ettiği Kuveyt’ten çıkmaması üzerine ABD’nin öncülüğündeki çok uluslu hava güçlerinin taarruzuyla başladı.

1991’de pes eden Saddam Hüseyin, Kuzey Irak’ta hakimiyetini yitirince, PKK Kuzey Irak’a yerleşti…

Kitle imha silahları ürettiği iddiasıyla ABD, 2003’te Irak’a yeniden savaş aştı ve İngiltere’nin askeri desteğiyle 1 Mayıs 2003’te Saddam yönetimine son verdi…

Irak’ta istikrar bozuldu, mezhep savaşları hortladı, DEAŞ ve benzeri terör örgütleri ortaya çıktı ve PKK, Kandil dağı dahil Kuzey Irak’a iyice yerleşti…

Arap Baharının rüzgarı Suriye’ye de ulaştı. Türkiye’nin tüm ısrarlarına rağmen Esad reform yapmakta direnip, katliam yapmayı seçince, Mart 2011’da başlayan iç savaş ülke geneline yayıldı…

DEAŞ terör örgütü kısa sürede Suriye’nin büyük bir bölümünü işgal ederek kıyımlara başladı…

Vatandaş sayılmadıkları için kimlik kartları dahi olmayan Kürtler, başta diktatör Esad’a karşı sokaklara döküldü. Ancak Esad, Talabani’yi devreye sokarak ve çeşitli vaatler vererek Kürtlerin bir kısmıyla anlaştı.

Esad’ın anlaştığı ve PYD çatısı altında yer alan Kürtler, karşı çıkan Kürtleri zor kullanıp tasfiye ederek Esad’a karşı olan güçlerle çatışmaya başladı.

Esad’ın ve DEAŞ’ın katliamlarına seyirci kalan ABD ve koalisyon güçleri, PKK’nın Suriye kolu PYD’yi öncü kuvvet olarak görüp desteklemeye başlayınca dengeler değişti...

PKK, tarihinde ilk kez, kontrol edebildiği geniş topraklara salip olmakla kalmadı, Batının gözünde, Türkiye’yi bölmek için kanlı eylemler yapan bir terör örgütü olmaktan çıkıp, DEAŞ’a karşı savaşan kahramanlar örgütüne dönüştü!...

Bugün Türkiye’nin sözde dostu ve müttefiki ABD, PKK’nın Suriye kolu PYD ve YPG’ye, militan eğitiminden, en modern silahlara kadar elinden gelen her türlü desteği veriyor…

Bugün PKK’nın, uyuşturucu ticareti ve diğer organize suç faaliyetlerinden elde ettiği gelirlerin dışında, Avrupa’dan yılda 30 milyon euro haraç topladığı iddia ediliyor…

Lafın kısası, terörle mücadele konusunda yalnızız. Ve de bu belayı ancak bir olup kenetlenerek def edebiliriz.