TEOG kaldırılmalı mı? (söylenmemiş sözler)

Talep edilen okulların; öğrenci kapasitesi, talep sayısından az olduğu müddetçe daima, bir eleme sistemi olacaktır. Her isteyeni her istediği okula vermek imkansız, öyle olursa zaten her okul sıradanlaşır. İnsanlar kalburüstü olmak istedikleri için kalburüstü okulları isterler ve daima kalburüstü okulların kapasitesi talep edilenin altında olur. Öyle ise eleme sistemi mutlaka olmalıdır.

***

En iyi elem sistemi ise, en liyakatli öğrencinin seçilmesini sağlayan sistemdir. Yeni kaldırılan TEOG eleme sistemi, en liyakatli öğrenciyi seçme konusunda bence yetersizdi, ancak iyi yönleri de vardı. Objektif bir sistemdi, adam kayırmacılığın önüne geçiyordu, velilerin okul okul dolaşarak sınav maratonu yapması gerekmiyordu. Bunun yanında, çocukları hem kısıtlı bir süre içinde değerlendirmesi hem de çocukların yorumlama kabiliyetinden çok ezberleme kabiliyetini ölçüyordu. Sınav stresi çocuklarda psikolojik sapmalara neden oluyordu. Peki! Ülkedeki eğitim sistemlerinden velilerin beklentisi nedir? İyi bir gelecek ve iyi bir meslek edinme… Tüm yaşanan olumsuzluklar göz önüne alındığında, çocukları öyle bir strese sokmaya değer mi? Bence öyle bir maratona girmeye hiçbir şey değmez. Ben kendi çocuğuma, daha önceleri ders çalışması için hiç baskı yapmadığım halde; TEOG hazırlanması için, yedinci sınıfda bir parça baskı yaptım, çocuğun stresten burnu kanadı ve ağladı. [ilk çocuk, ilk hatalar :))))] Ve ondan sonra hiçbir zaman ders çalış diye baskı yapmadım. Şimdi üniversite sınavına girecek, “bu sene kazanamaz isen seneye girersin; olmazsa bir işe girer, çalışırsın” diyorum. “Allah insandan öldüğü zaman üniversite diploması istemiyor ya…” diyorum. “Allah katında, başbakanla bir şoför eşittir” diyorum. “Önemli olan ahlaklı insan olmaktır” diyorum. Ama başarılı olması içinde nasihat ediyorum.

***

Çocuklarımızın iyi bir geleceği olması için çocukluklarını yok etmemek lazım. Önemli olan iyi bir meslek değil, önemli olan mutlu olmaktır. İyi bir meslek olmaz ise mutlu da olamaz diyorsanız; ben buna katılmıyorum. Kanaatkar olursanız, Allah güvenirseniz, ahrete önem verirseniz; dünyada üstün olmayı mesleğe değil de ahlak göre düşünürseniz mutlu olursunuz. Mutlu olmayı kalburüstü olmaya bağlı kılarsanız, bir gün bir kaza geçir elinizdekileri kaybedince, hiç mutlu olma şansınız kalmaz.

***

Kendi oğluma lisenin birinci sınıfında, “onur belgesi alman, takdir belgesi almandan daha önemli” dediğimden sonraki ilk karne aldığı dönemde oğlum bana; “takdirname almadım ama ondan daha çok seni sevindirecek, onur belgesi aldım”, dediğinde; büyük bir sevinç duyarak, onu alnından öpmüştüm. Bize bilgili insandan daha çok faziletli, erdemli insanlar lazım. TEOG kaldırılmalı ama sadece karnelerin sol tarafında yazılan notlara önem veren bir sistem değil, karnelerin sağ tarafındaki notlara da değer veren bir sistem getirilmelidir. Yoksa bilgili ama acımasız veya ahlaktan yoksun nesillerin yetişmesinin önüne geçemeyiz. Daha sonra uyuşturucu ve alkol kullanımının gençler arasından artışından yakınmaya hakkımız olmaz.

***

Karnelerin sol tarafı IQ’yu, sağ tarafıda EQ’yu ölçer. Hayatta başarılı insanlar IQ’su yüksek olanlardan değil EQ’su yüksek olanlardan çıkar.

***

Bir işyerine ahlaksız ama bilgili bir elemanı almak yerine, ahlaklı fakat az bilgili olan birini almayı tercih edersiniz. Çünkü bilgi sonradan öğrenilir ama ahlak sonradan öğrenilmez. Ben tüm orta öğretim konularının 18 yaşından sonra bir yılda öğrenilebileceğini düşünüyorum. Ama orta öğretimdeki ahlakın daha sonra verilemeyeceğini düşünüyorum.

***

Kısaca sadece öğretimin kalitesini değil, eğitiminde kalitesini ölçen bir eleme yapalım ki, erdemli olmak önemli hale gelsin, erdemli bir topluma ulaşabilelim.