TBMM’nin açılması ve 23 Nisan

ÇOCUK BAYRAMINI ASLINDA ATATÜRK DEĞİL CEMİYETİ ETFAL ORTAYA ATMIŞ VE KULLANMIŞTIR.

23 Nisan aslında ilk kez çocuk bayramı olarak Himaye-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu ) yetim çocuklar için kuruma yapılacak gelirleri artırmak amacıyla kutlamıştır. Daha sonra cemiyet 23 Nisan'ı çocuk günü olarak ayrıca kutladığı gibi adını da çocuk bayramı olarak değiştirdi. Bu arada TBMM'nin açıldığı bu günü de 1921 yılında milli bayram olarak kutlamaktaydık. Yani iki ayrı etkinlik olarak bir aynı günde kutluyorduk. Cemiyetin etkinliği çocuk bayramı şeklinde iken, TBMM’nin etkinliği ise Milli Hakimiyet Bayramı şeklindeydi.

1927 yılından itibaren cemiyetin çocuk bayramına Atatürk'de katıldı. 27 Mayıs 1935 tarihinde Milli Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkında çıkarılan kanunda 23 Nisan sadece Milli Hakimiyet Bayramı olarak nitelendi. Fakat yine de bu iki bayram birleşmedi.

23 Nisan Milli Hakimiyet Bayramı ile Çocuk Bayramının resmen birleştirilmesi ise 1980 askeri darbesinin ardından oldu. 1981 yılında yapılan bir değişiklikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kabul edildi. Yani Atatürk bugünü çocuklara armağan etti sözü bir yanıltma.

Günümüzde 23 Nisan Bayramı, Egemenlik Bayramı yönüyle değil, bir çocuk bayramı olma özelliğiyle öne çıkmıştır.

TBMM NEDEN CUMA GÜNÜ AÇILDI (23 NİSAN 1920 CUMA)

Aslında TBMM'nin 22 Nisan Perşembe günü açılması kararlaştırılmıştı. Fakat Mustafa Kemel Temsil heyeti reisi sıfatıyla açılışı "Cuma gününün kutsallığından yararlanmak" için cuma gününe aldı.

Bu konuda yayınladığı genelgesinin sadeleştirilmiş hali şöyledir:

Telgraf: Çok ivedi

Ankara'ya acele yazı gönderilmesi

Ankara 21.4.1920

Kolordulara, 61 Tümen komutanlığına, Refet Beyefendiye, Bütün valiliklere, bağımsız sancaklara, Mudafa-i Hukuk Merkez Heyetine, Belediye Başkanlarına

“1– Kerim olan Allah’ın izniyle (İnşallah) 23 Nisan Cuma günü Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.

2– Vatanin istiklali, yüce hilafet ve saltanat makamının kurtulması gibi en mühim ve hayatî vazifeleri yerine getirecek olan Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü Cuma’ya denk getirmekle zikrolunan günün mubarekliğinden istifade ve bütün Milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram-i Veli Camii’nde Cuma namazı kılınarak Kur’an’dan ve namazdan feyz alınacaktır.

Namazdan sonra Peygamberimiz ’in sancağı ve sakal-i şerifi taşınarak Meclis önüne gidilecektir. Meclis binasına girilmezden önce bir dua yapılacak ve kurban kesilecektir. Bu merasim esnasında, Hacı Bayram-i Veli Camii’nden Meclis binasına kadar Kolordu Kumandanlığına bağlı askerler hususi tertibat alacaklardır.

3– Zikrolunan günün (Cuma günü) kutsiyeti için bugünden itibaren vilayet merkezinde (Ankara’da) vali Beyefendi hazretlerinin organizesi ile hatim (Kur’an-i Kerim’in tamamını okumak) ve Buhari şerif (seçme hadisler) okunmasına başlanacak ve hatmi şerifin son kısmi teberrüken (uğur sayılarak) Cuma günü namazdan sonra Meclis binası önünde tamamlanacaktır.

4– Mukaddes ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden itibaren Buhari ve Kur’an hatimlerinin indirilmesine başlanılarak Cuma günü ezandan önce minarelerde salavat-i şerife okunacak ve hutbe esnasında halife ve padişahimiz hazretlerinin isimleri zikredilirken, padişahlık makamının ve bütün ülkenin bir an evvel kurtulmaları ve saadete kavuşmaları için dualar edilecektir.

Cuma namazının kılınmasından sonra da hatimler bitirilerek vatanin kurtulması, bunun için milletçe gayret gösterilmesinin lüzumu ve Millet Meclisi’nin vereceği vazifeleri yerine getirmenin ehemmiyetiyle ilgili vaazlar verilecektir.

Daha sonra halife ve padişahimizin, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu dinî ve vatanî merasimin yerine getirilmesinden ve camilerden çıkıldıktan sonra Osmanlı beldelerinin her tarafında, hükümet konağına gelinerek Meclis’in açılısından dolayı resmî kutlamalar yapılacak, tebrikler kabul edilecektir.

Her tarafta Cuma namazından önce münasip şekilde mevlid-i şerif okunacaktır.

5– Bu tebliğin derhal neşredilmesi ve yayılması için her vasıtaya müracaat edilecek ve en hızlı şekilde en ücra köylere, en küçük askerî birliklere, memleketin bütün teşkilat ve müesseselerine ulaştırılması temin edilecektir. Ayrıca büyük levhalar halinde her tarafa yazılacak ve mümkün olan yerlerde matbaada bastırılıp çoğaltılarak ücretsiz olarak dağıtılacaktır.

6– Cenab-i Hakk’tan tam bir muvaffakiyet niyaz olunur.

Heyeti Temsiliye Namına

Mustafa Kemal”

MUSTAFA KEMAL KIL PAYI MECLİS BAŞKANI OLUR

Genelde bize Mustafa Kemal’in büyük bir teveccühle meclis başkanı seçildiği anlatılır halbuki gerçek öyle değildir. 24 Nisan 1920 gününde meclis başkanı seçimi yapılır. Meclis başkanlığı için iki aday yarışır. Biri Mustaf Kemal, diğeri Meclisi Mebusan'ın başkanı Celaleddin Arif Bey'dir. Celaleddin Arif be 109 oy alırken Mustafa Kemal 110 oy alır ve bir oy farkıyla meclis başkanı ve dolayısıyla Milli Mücadelenin lideri olur. Bu arada, meclis başkanı aynı zamanda hükümetin de başkanıdır ve buna meclis hükümeti sistemi denilmektedir.