Taslaman Türüne Dikkat!..

Müteveffa Yaşar Nuri Öztürk ile zirveye çıkarılmış en büyük fitnelerden biridir “Kur’ân Müslümanlığı”. Bu işi yapanlarda hayır yoktur.

Muhterem âlim ve köşe yazarı Ebûbekir Sifil ile, Yaşar Nuri ve Adnan Oktar çömezi felsefe fasafisörü bay Caner (Uygun) Taslaman arasında HABERTÜRK ekranlarında gerçekleşen ve Veyis Ateş moderatörlüğünde yapılan tartışmayı izledim (münazara denilemeyecek kadar seviye düşüktü maalesef).

“İzlemez olaydım” demiyorum zira; polemikleri ve bu tür dinde münakaşa türündeki tartışmaları kerih görmeme rağmen Ebûbekir hocanın, netameli bazı konularda bir kelâmcı olarak nasıl cevaplar vereceğini doğrusu merak ettim, öğrenmek istedim.

Ancak umduğuma hakkıyla nail olamadım. Neden olamadım?

Maddeler halinde arz edeyim:

1) Hocanın karşısında bir demogog, hattâ şarlatan vardı. Herifin seviyesini şurdan anlayın ki, masaya iğrenç bir şekilde bir şişe deve idrarı ve bir de fare zehiri koyarak başladı işe... Oysa ilmî bir münazarada böyle şeyleri yapmak bir yana söz hakkı verildiğinde telafuz etmek bile kerihtir, hoş görülemez.

2) Ebûbekir hoca böyle bir herifle tartışmamalıydı. Zira kendileri bir ilim adamıdır ve ilim namusuna sahiptir. İlim adamı ile şarlatan tartışırsa ilim adamı kaybeder. Sosyal medyada olayı dünya çapında ağırsiklet boks maçı gibi anons edenler hocamızı nakavt ilân etmişlerdir bile...

3) Ebûbekir hoca muhtemelen bu tür zirve şarlatalıklar beklemediği için tam hazırlı değildi, hattâ hayatında pek şarlatanlarla münakaşa etmediği çin cevap vermekte de zorlandı. Oysa iş kolaydı...

Meselâ ZEHİR işi...

Bendeniz ilahiyatçı bile değilim ama konu basitti... İlahiyatçı olmaya gerek bile yok. Evimizde elimizin altında yoğurt bulunur değil mi? Zehirlenene hemen yoğurt yediririz değil mi? Hazreti Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) ZEHİR – SİHİR hadîs-i şerîf’leri de bu şekildedir. Fare zehiri gibi bir zehir için üzerine de acve hurması yiyin denilmiyor hadîs-i şerîf’te. “Şifalıdır, panzehirdir” deniliyor. Yani tıpkı yoğurt için tüm insanlığın söylediği gibi...

Netekim hurmanın şifa deposu olduğu, panzehir etkisine sahip olduğu, bağışıklık sistemine yararı bilinen ve Batı’da da kabul edilmiş hakikatlerdendir. Almanya’da alternatif tıp eczanelerinde bile satılmaktadır. Hattâ “kanser hastaları başka tatlı yemesin ammâ hurmayı çekinmeden yesinler” diyenler varmış.

Hem bizler Kur’ân’a onlar gibi şüple ile yaklaşmayız ki, hadîs-i şerîf’lere şüphe ile yaklaşalım. Üstelik hadîs-i şerîf’ler hakkında Ehl-i Sünnet ülemasının yaptığı titiz çalışmalar Batılı ilim adamlarını (müsteşrikleri) dahi hayranlık içinde bırakmıştır.

Ehl-i Sünnet hadis geleneğinde «İsnad zinciri» diye bir şey vardır. Sahih hadisler binbir elekten geçmiş hadîs-i şerîf’lerdir. Rivayet zinciri sağlam ve tevatür seviyesindedirler. Ravileri dahi seçkin muttaki zatlardır. Zayıf bir hadîs-i şerîf’i alıp sahihmiş gibi münazada kullanmak ilim namusu ile çelişen şarlatanca bir harekettir.

Deve sidiği ile ilgili Ebûbekir hocanın açıklaması güzeldi. Lâkin edebsiz bunu da suistimal etti Taslaman... Şarlatana çok tabiî gördüm. Kişiyi âlim yapan Cuma Sûresinde belirtildiği gibi, merkebin taşıdığı kitaplar misâli beyhude yüklenilmiş bilgiler değildir.

Şair bu yüzden, “tahsil cehaleti alır, eşeklik bâkî kalır” demişti. Edeb yok ise ilim ilim değildir, kişi âlim değildir. Ne demişler? “Gezdim Halep ile Şam'ı, eyledim ilme talep! Meğer ilm bir hiç imiş, illâ edep, illâ edep! ”.

Ebûbekir hocam keşke bu tartışmayı başta kabul etmeyeydiniz. Sizin gibi nazik insanlara göre değil bu işler. Siz bu şarlatanlara yazılarınızla cevapla veriniz. Yazmak size yakışır, söz düellosu değil. Hem zát-ı âlileri daha iyi bilirler efendim, “dinde tartışma yoktur” buyurulmuş diye hatırlıyorum. Hürmet ve duâlarımla arz ederim.

#harbiden: Bilgiçlik taslayan Taslaman’lara “taslama” demenin mánâsı yok... Edebden nasibi olmayanı edebe dâvet etsende itibar görmez. En iyisi bunlardan uzak durmak, yapabiliyorsak iddialarını ilmî belgelerle ve (mutlaka) yazı ile çürütmektir. Ebûbekir hocam da onun gibi müeddeb ilim ehli diğer hocalarımız da şarlatanlarla tartışamaz. Bu kulvara hiç girmemek en iyisidir. Hem dinde tartışma yoktur. Din nasihattir. Nasihat ise akıl sahibi ve hakikati arayan insanlara yapılır. Sidikle, zehirle kerih işlerle şöhret peşinde koşan kişilere nasihat hiç kâr eder mi? 21 Temmuz 2017