Taşeron çalışanlar ve HİZMET- İŞ

Bu hafta Hizmet-İş Sendikası’nın,

  1. yıldönümü etkinliğine katıldım…

*

Hak-İş/Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın konuşmasını dikkatle dinledim…

*

Türkiye gündemine dair fikirlerini beyan etti…

*

Konu taşerona gelince ilgim daha da arttı…

*

Taşeron için;

“çalışma hayatının kadim sorunu” dedi…

‘Taşeronluk sistemi ile hükümetin ve kendilerinin aynı düşünceye sahip olmadıklarını’ belirtti…

“Taşeron işçiler yıllardır sahipsiz”

“Biz ve hükümet elimizi taşın altına koymalıyız” dedi…

Ve ekledi,

“Ama hükümet çözüme yönelik adımlar atmayı bir tarafa bırakın ‘Özel Sözleşmeli Personel Sistemi’ diye bir sistem ile yeni sorunlara neden olacak, taşeronu aratmayan bir düzenleme yapmak istiyor. Hükümete buradan sesleniyoruz. Bu anlayıştan vazgeçin. Taşeron işçilerini işçi kadrosunda istihdam edin” dedi…

*

Düşünün,

bir belediye,

İçinde onlarca yolcusu olan otobüsü kullanan birine,

4 bin TL maaş verirken…

Aynı belediye yeni elemana

1400 TL veriyor…

*

4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1400 TL…

Bunun içerisinde ulaşım, sağlık, kira falan yok…

*

Çalışanın biri aç,

diğeri “sofaya kaç kilo bonfile koyayım” derdinde…

*

Toplumun isyanı buna…

*

Bakkal çırağından, oto elektrikçisine…

Yük taşıyan hamalına…

Ve taşeron kölelere kulak vermek elzem…

*

İçimizdeler…

Ve azımsanmayacak kadar çoklar…

*

“Görmedim” diyorsanız, kafanızı çevirip bakın…

Yoldaki “temizlik işçisine”,

Ofisteki “bilgisayarcıya”

*

Ve sorun onlara,

“Ne kadar maaş alıp,

ne kadarını patronunuza veriyorsunuz?” deyin…

*

Bakalım vicdanınız katlanacak mı duyduklarınıza…

*

Sendikasız olmaları da ayrı bir dram…

*

Eskiden, “yatarak” maaş alanlardan şikâyetçiydik,

“Yazık oluyor memleketin parasına” diyorduk…

Sonra her ne olduysa oldu, özelleştirmeye gidildi…

*

Kısa süre sonrada devletin taşeron çalışanları doğdu…

Özelleşme oldu “elleşme”

*

3 kuruş maaşa “pipolu adamlara” teslim edildi çalışanlar…

*

Arslan önemli bir şeye daha dikkat çekti…

Suyu örnek gösterdi,

“dünyanın hiçbir yerinde suyu özelleştirmek,

devletlere kazanç sağlamamıştır" dedi…

*

Su üzerinden oynanan oyunlar için,

Dünya Bankası’nın 90’lı yıllarda Türkiye’ye,

“Suyu özelleştir size para vereyim” dediğini hatırlattı…

*

Haklı...

*

Özelleşme ekonomik tasarruf değil, sadece amaç…

Amaç,

birilerinin nemalanması…

*

Tamam…

Devlet hantal, kabul…

KİT’leri yeterince sevk ve idare edemiyor…

“Salla başı al maaşı” zihniyetinden de kurtulamadık…

Bunun çaresi,

“devlet olarak beceremiyorum, Hans’a verelim” olmamalıdır…

*

Sonuç itibariyle;

Özelleştirme tadımız kaçırılmadan yapılmalı,

Taşeron köle hayatımızdan çıkarılmalıdır…

*

Eşit işe eşit maaş…

Ve…

Adalet çerçevesinde bir yaşam dileğimiz...

*

Sağlıcakla kalın…