SÜT DÖKÜLDÜ, HEDEF TÜRKİYE

2001’de Başbakana doğru kasa atılmıştı. Çok geçmeden kriz çıktı. Kan ağlıyordu millet kan! Çanakkale şehitlerine ağlar gibi. Sayın Bahçeli, kendi sonunu da getiren seçimi istedi.

Halk içinde, ülkenin özeti İstanbul’un Belediye Reisinin destansı liderliği konuşuluyordu. Erbakan gibi bir aksakala (duayen) karşı çok yüksek oy almayı başarmış Sayın Gül ile kankası Arınç’ın da sahiplenmesiyle Erdemliler Hareketi doğmuştu. Ama millet yine de birazcık tereddütlüydü. Ancak % 35’i oy verdi Harekete. İktidar oluş, seçim sistemi yüzündendi. Bu asla unutulmamalı!

İktidar olununca en alt gelir grubu sahiplenildi. İmar faaliyetleri Reis de Reis miş ha… dedirtti millete. 16 yıldır Reis de Reis…16 Nisan’da da kıramadı hatırını Reis’in millet. Çoğunluk, yine Reis dedi. Ama tereddüt vardı yine, bu iyi görülmeli. 2002’de Reis’in çevresinde yer alanlar veya azıcık göz önünde oldukları için sonradan iltifat görenler kendilerinden başka akıllı tanımıyorlar. Metal yorgunluğu gerekçesiyle biraz yenilenir gibi yapıldıysa da indir kaldır hep aynı kişiler kapmakta köşeleri. Önemli değil ama hep aynı kafalarla istişare ede ede uzaklaşıyor Reis halkından, doğru bilgiye ulaşamıyor.

Doğru yönetim doğru bilgiyle olmaz mı? Halt işleyip gözden düşenler de bizim bir önemimiz yok, biz Reis’e oy istiyoruz, onun neferiyiz diyorlar. Reis’i seven 6 bin üstünde aday adayı vardı. Bilmiyorum hangisinin fikrini dinleyebildi Reis? Dinletirler mi? Osmanlı’da kardeşi kardeşe boğduran ego, doğru da söylese başka ses çıksın istemiyor. Bu milletin en büyük derdi aydınlarındaki kıskançlık!

Kimse kimseyi dinlemiyor. Halkın sesi duyulmuyor böylece. Süt niye döküldü? Neydi sesi kısılırcasına çığlık atan o vatandaşın hali ekranlarda? Ne farkı var bunun atılan kasadan? Millî Görüş Ocağından bir ses yükseliyor durmadan: Bu millet yol, köprü yemeyecek; üretimi, tarımı geliştirelim diyor. Niye duyulmuyor bu ses? Kendini Reis’in kanatları altında kurtarma derdine düşüp deizm meizm diye hamaset yapanın fikirleriyle mi alacaksınız % 50+1 oyu? Kendi dava arkadaşları tarafından terk edilmiş batmakta olan lideri kurtarmak için denize atlayıp onunla boğulmak, bu yüzden de bu büyük milleti gözyaşlarına boğmak mı niyetiniz?

Ak dava önüne ak süt niye döküldü? Sorgulayın efendiler! Doğru bilgileri iletin Reis’e, yalnızca iltifatlarla onun gözüne girmek olmasın derdiniz, onun deyimiyle hasbî olun biraz. Bu milletin tarihi boyunca hep var olmuş adalet ve kalkınma davasına yazık etmeyin!

Bugün için dünyaya meydan okuyacak teknolojik güçte de değiliz ayrıca. Bir anda nasıl birleşti ABD ile Avrupa? Güç gösterirken tek can kayıpları oldu mu? Millet aşkına sorumlulukla düşünelim.

Sivil toplum kuruluşlarından çok duyduğum şu hususları burada dile getirmek istiyorum:

Ne mutlu ki Reis, millî muhayyileyi ölçe ölçe gördü gerçeği ve Atatürk diyor artık. Din maskesiyle milletine sinsice zarar verenler olduğunu 15 Temmuz sonrası daha iyi anladı. Bu anlayışını hep sürdürmeli. Biz bütün dünyanın hayranlığını kazanmış bir tarihi yazan Atatürk’ün yolundan sakın ola sapmayalım! Onu Padişah, İslam halifesi yapmak isteyenler oldu; iltifat etti mi? İnsanlık dedi; din ve vicdan özgürlüğü dedi, mürşidimiz ilim dedi.Hamaset yapmadı hiç, Batıyla satranç oynadı satranç!

Ortadoğu bataklığından dünyaya İslam düşmanlığını niye servis ettiler? Suriye’de terör örgütüne niye silah veriyorlar? Gayet açık! Hainler eliyle yıkamadılar bizi. Şimdi de dünyaya Türkiye rayından çıktı, İslam liderliği yolunda; ona karşı olan bir örgütü destekliyoruz demek niyetleri. Kendileri karşı karşıya gelir mi hiç kahraman Mehmetçikle? Son saldırıları da yüksek teknolojileriyle olursa çaremiz ne, düşündük mü? Rahmetli Erbakan’ın icraatlarını Atatürkçülükle örtüştürdüğü videoyu izliyorum bugünlerde hep! Bir başka videoda da diyor ki Suriye karışırsa bir gün, bilin ki esas hedef Türkiye!