Suriye’de çözümü konuşabilmek için sorunun ne olduğunu bilmek gerekir. Bu nedenle Suriye’nin karışmasına sebep olan unsurları ülkenin siyasi tarihi ile beraber ele almak meseleyi daha anlaşılır kılacaktır.

Suriye'de çözümü konuşabilmek için sorunun ne olduğunu bilmek gerekir. Bu nedenle Suriye'nin karışmasına sebep olan unsurları ülkenin siyasi tarihi ile beraber ele almak meseleyi daha anlaşılır kılacaktır. Ayrıca uygun bir çözüm sunmanın, savaşı bitirecek bir formül bulmanın Suriye'de ne denli zor olduğu da anlaşılmış olacaktır.

Dört asır Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetilen Suriye, tarihte birçok medeniyete beşiklik etmiş, farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış, birçok etnik ve dini farklılıkları içinde barındırmıştır. Bu bölgede oluşan çeşitli uygarlıklar bölge halkına çeşitlilik kazandırmış… İncil'in bir kısmının Aramice yazılması ve Aram İmparatorluğunun merkezi olması Suriye' yi Hristiyanlar için kutsal kılmıştır. 636 yılında Halid bin Velid tarafından fethedilen Suriye 1920 yılına kadar İslam devletlerinin yönetiminde kalmıştır.

1920-1946 yılları arasında Fransa manda yönetimi tarafından böl-parçala-yönet stratejisi; etnik ve dini farklılıkların derinleştirildiği bir dönem olmuştur.

Fransız ihtilali ile Avrupa'dan başlayan milliyetçilik ve ulus devlet fikri Ortadoğu'da Arap milliyetçiliğinin Osmanlıya karşı kullanılması Hristiyan Araplar tarafından sağlandı. Günümüzde hala varlığını devam ettiren: Ortodoks, Katolik, Asuriler, Keldaniler, Süryaniler, Maruniler ve Protestan Hristiyan mezhepleri hala varlıklarını devam ettirmektedirler. Osmanlı'ya karşı Protestan Kolejlerinde kurulan çeşitli örgütler ayrılık fikirlerini sürekli körüklediler. Osmanlı İmparatorluğu zayıflamaya başlayınca Ortadoğu'da Fransa ve İngiltere arasında bir sömürge mücadelesi başladı. İki sömürge devletinin mücadelesi Lübnan ve Suriye'nin Fransa mandası, Filistin ve Irak'ın İngiltere'nin mandası olmasıyla sonuçlandı.

Fransa öncelikle Lübnan'ın sınırlarını belirledi, daha sonra Şam ve Halep devletlerini, otonom Şii ve Dürzi bölgelerini, çoğunlukla Şii'lerin yaşadığı Lazkiye de de ayrı bir devlet kurdu. Fransızların açtığı kolejlerde yetişen Fransız manda yönetimine destek veren Şiiler daha sonraki dönemlerde iktidara gelmelerini sağladı. Fransa 1945 yılında çıkan isyan nedeni ile Suriye ve Lübnan'daki askeri varlığına son verdi. Suriye 1946 yılında bağımsızlığını ilan etmiş oldu. Fransızların uyguladığı strateji ve tutum Suriye'de siyasi ve toplumsal değişimlere etnik ve dini gruplar arasında bir mücadeleye dönüşmüştü.

Suriye'de ilk darbe Sünni General Hüsnü Zaim tarafından 30 Mart 1949'da gerçekleşti. 5 ay sonra Ağustos 1949'da General Sami Hınnavi darbe yaparak yönetimi ele geçirdi. Hınnavi, Suriye ve Irak'ı birleştirmek için çabalamış, siyasi partilerin tekrar faaliyete geçmesini sağlamıştı. 4 ay sonra Irak'la birleşme fikrine karşı çıkan sol görüşlü Albay Edip Çiçekli darbe yaparak yönetime el koydu. Muhalefetin güçlenmeye başlaması ile siyasi partileri yasaklayan Çiçekli yeni bir anayasa ile başkanlık sistemini getirdi. Kendisi de 1954'te gerçekleştirilen bir darbe ile iktidardan uzaklaştırıldı.

Arap birliği, özgürlük ve sosyalizm vaat eden Baas Partisi Kominist partiyle ittifak yaparak ilk seçimlerde meclise girmişti. Baas hareketi Mısır lideri Cemal Abdül Nasır ile sıkı ilişkiler kurarak Arap birliğini kurmayı başarmışlardı. 1 Şubat 1958 yılında kurulan Birleşik Arap Cumhuriyeti 1961'de Albay Kerim el-Nahlavi liderliğindeki ordunun gerçekleştirdiği darbe ile tarihin tozlu raflarına kaldırıldı. Yapılan seçimlerle göreve gelen hükümet Irak ile birleşme fikrini benimsemiş, bu durum Baas partisinin tepkisini çekmişti. 1966 yılında Hafız Esad ve Salah Cedid etrafında toplanan Dürzi ve Nusayri subaylar Suriye tarihinin en kanlı darbesini yaptılar.

Devam edecek…