Biliyorsunuz, DAEŞ’in Gaziantep’te bir sokak düğününü hedef alan canlı bomba saldırısında 57 kişinin hayatını kaybetmesi, 69 kişinin de yaralanması, bardağı taşıran son damla oldu.

Biliyorsunuz, DAEŞ’in Gaziantep’te bir sokak düğününü hedef alan canlı bomba saldırısında 57 kişinin hayatını kaybetmesi, 69 kişinin de yaralanması, bardağı taşıran son damla oldu.
Türkiye, bu hain saldırının ardından düğmeye bastı ve 24 Ağustos’ta Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlatarak Suriye’ye girdi.
Türkiye’nin, Suriye ile hudut güvenliğini sağlamak ve terör tehdidini ortadan kaldırmak amacıyla başlattığı bu harekâtla, DAEŞ’e karşı mücadele eden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte 24 saat gibi kısa bir sürede Cerablus’u DAEŞ’İn elinden aldı.
Harekâtın ilk 20 günü çok hızlı gelişti ve 98 kilometre uzunluğundaki Azez-Cerablus hattı DAEŞ'ten temizlendi.
Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla Fırat nehrinin batısı olarak tabir edilen ve Azez’e kadar ulaşan 98 kilometrelik bu hatta, Suriye’nin içine doğru en az 48 kilometre derinliği olan bir bölgenin temizlenmesini hedefliyor.
İşte bu yüzden de, ÖSO ile birlikte, Suriye’nin güneyine doğru inerek DAEŞ’in stratejik kentlerinden biri olan El Bab'a doğru 3 koldan ilerliyor.
Ancak Fırat Kalkanı harekâtının öyle kısa sürede sona ermesini ve El Bab’ın, Cerablus gibi kısa sürede DAEŞ’in elinden alınacağını düşünmek pek doğru değil.
Suriye’nin içine doğru yöneldikçe temizlenen alanın güvenliğinin de sağlaması ve daha fazla askeri unsurun bulundurulması gerekiyor.
Bu olayın bir yanı, ancak diğer zorlukları da gözden ırak tatmamak lazım…
Birincisi DAEŞ, Cerablus’a kıyasla El Bab’ı elinde tutmak için daha fazla bir direniş gösterecek.
İkincisi, El Bab’a ulaşmayı zorlaştırmak için bir yağın bombalı ve mayınlı tuzak kurmayı da ihmal etmemiş.
Ayrıca, Cerablus-Azez hattında temizlenmesi hedeflenen alan 10 bin kilometre kareyi aşıyor.
Şu ana kadar temizlenen alan ise 1200 kilometre kare; yani hedeflenen alanın daha sekizde biri temizlenmiş durumda.
DAEŞ’in, başta El Bab olmak üzere, elinde bulundurduğu kent, kasaba ve köylerde daha fazla direnç göstereceğini göz önüne alırsak ve de buna temizlenmesi hedeflenen alanın sadece sekizde birinin temizlendiğini eklersek, TSK unsurlarının daha aylarca Suriye içinde kalacağını söyleyebiliriz.
Ayrıca, bir de ABD’nin, Rakka’ya birlikte girelim teklifi var. Bu da hayata geçerse, süre daha da uzayabilir.
Uzun lafın kısası; Türkiye’nin öyle bir iki ayda Suriye’deki güçlerini geri çekeceğini düşünmek, doğru bir tespit olmaz. Hedeflenen alanın temizlenmesi daha aylar alabilir.