Asrın siyaset önderimizin, karikatür karakteri ve çizgi film kahramanının vekili İ.K. Mecliste yaptığı konuşmada "...Ayasofya yetmez, Sultan Ahmet de müze olmalı, evrensel değerlerin gereği bu…" şeklinde akıllara zarar, bir açıklama yaptı.

Asrın siyaset önderimizin, karikatür karakteri ve çizgi film kahramanının vekili İ.K. Mecliste yaptığı konuşmada "...Ayasofya yetmez, Sultan Ahmet de müze olmalı, evrensel değerlerin gereği bu…" şeklinde akıllara zarar, bir açıklama yaptı.

Bu akla, mantığa, bilime, tarihe, sosyolojiye, dine aykırı olan; uluslararası ilişkilerde ve uluslararası sistemde de yeri olmayan müptezelce bir açıklamadır.

Yunan ve Rus bile bu kadar ileri gidemediler, böylesine bir açıklama yapmadılar. Yunan ve Rus bile Ayasofya Camiinin ibadete açılması konusunda, bunun yanlış olacağı ve dinlerarası diyalog açısından kırılmalara yol açabileceği şeklinde bir açıklama yapmakla yetindiler. Ama, boynuz kulağı geçti, tasmalı sahibinden de cesur çıktı. Tasmalı coştu, sahibinin önünde tüm kıvraklığı ile bütün hünerlerini gösterdi ve gösteriyor.

Bu açıklamanın anlamı şudur: Alçaklıktır, mandacı ve himayeci olmaktır, İslam ve Türkiye düşmanlarına kuyruk sallamaktır ve onlar için Müslüman Türk Milletine havlamaktır. Demek ki bunlar iktidara gelseler, buldukları ilk fırsatta Memleketteki önemli ve büyük camilerin tamamını Batıya, Emperyalizme ve küresel soykırımcılara yalamalık ve yandaşlık olsun diye müzeye çevirecekler… Ancak, Allah'tan medeni ve akıllı Müslüman Türk Milleti mandacı ve himayecilerin ne yaptıklarını görüyor ve takip ediyor.

Yunan ve Rus bile adı geçen şahıs ve onun gibi düşünenlerin istediğini istemedi, karşımızdaki açık tehdit unsurları bile böylesine bir talepte bulunmadı. Bu ve bunlar varken dış düşmana gerek yok. Düşmanın yapamadığını içerdekiler yapıyor maalesef.

Yunan ve Rus bile adı geçen şahıs ve sürü arkadaşlarından daha vatanseverdir, daha Türkiye dostudur.

Buradan Ayasofya Camiinin ibadete açılmasının yanı sıra Müslüman Türk Milletinin dikkatine bir hususu sunmak ve öneride bulunmak istiyorum.

Topkapı ve Dolmabahçe saraylarında, buralar müze olarak kullanılmaya devam etmekle birlikte, uygun ve yeterli olan bir kısım yerlerin uluslararası ilişkilerde ve diplomatik faaliyetlerde, diplomatik görüşmelerde Cumhurbaşkanlığı'nın ve Dışişleri Bakanlığı'nın kullanımına açılmasıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız ve egemen bir ülkedir. Toprakları üzerinde her türlü egemenlik haklarına ilişkin mutlak tasarruf yetkisine haizdir.

Başka hiçbir güç ve devletin iç işlerine karışma hak ve imkanı bulunmamaktadır.

Saygı ve selamlarımla…