SULTAN 2. ABDÜLHAMİT İN MAL VARLIĞI VE HEBA OLAN MÜCEVHER KOLEKSİYONU

Son 6 padişah içinde en zengin padişah 2. Abdülhamit tir.Şahsi servetini şehzadelik döneminde Ermeni danışmanlarının yönlendirmeleriyle , doğru yatırımlarla,sürekli arttırarak büyütmüştür.Padişah 1876 da tahta çıktığında kişisel serveti 100 bin altın civarındaydı .1903 yılında dünyanın en zengin 3. Kişisiydi.Sultanın kişisel servetiyle alakalı en dikkat çeken açıklamayı eski Türk Tarih Kurumu başkanlarından Prof. Dr Metin Hülagü 2017 yılında yapmıştı.Metin hoca arşiv belgelerinden yola çıkarak bir döküm çıkarmış ve sultanın Avrupa nın çeşitli bankalarında yüklü miktarda parası olduğunu beyan etmişti .Osmanoğulları ailesine eğer kendilerine başvururlarsa yardımcı olacağınıda beyan etmişti.Fakat o dönem aileden bir başvuru olmadı.Sonradan başvuru yapıldımı bilmiyorum.Metin hoca şöyle devam ediyor Elimize yeni geçen bazı arşiv belgelerine göre 2. Abdülhamid’in, Almanların German Bank İstanbul Şubesi, Deutsch Bank of Berlin, The Reichs Banks; İngilizlerin The Bank of England; Amerikalıların New York Bank ile Fransa’da bilinmeyen bir bankada 250 milyon dolara yakın parası bulunuyordu. Varisleri bu bankalardaki paranın akıbetini araştırıp bir sonuç alabilir. Aradan geçen bir asırlık zamana rağmen şahsi mal varlığının zaman aşımına uğraması söz konusu olamaz. Yabancı bankalardaki hesapların bir şekilde korunması veya teminat altına alınmış olması gerekir” dedi

Sultan 2. Abdülhamit in şahsi gayrimenkulleride çok .Bursa da 10 bin dönüm civarı tarım arazisi var. Anadolu nun muhtelif bölgelerinde 2 bin 300’den fazla taşınmaz kaydı mevcut. Bu taşınmazların 1 milyon 250 bin dekarı halen 2. Abdülhamid’in üzerinde kayıtlı bulunuyor.İstanbul da çok miktarda gayrimenkul var. Kadıköy Rıhtımı aslında 2. Abdülhamid’in kişisel malı. Alemdağ Ormanları, Hekimbaşı, Beykoz, Kurbağlı Dere’de çiftlikler ile Beşiktaş ve Tophane’de dükkanları da var.Sultanın yurtdışında kalmış çok sayıda gayrimenkulüde var. Balkanlar’da 4 bin 280 taşınmaz kaydı söz konusu. Bu taşınmazların 220 bin dekarı halen 2. Abdülhamid’in üzerinde gözüküyor. 560 bin dekar ise Balkan ülkelerinin hazinesine kayıtlı. Suriye’de 390, Lübnan’da 333, Filistin’de 223, Irak’ta 83, Arabistan’da 60, İsrail’de 10, Libya’da da 8 olmak üzere toplam bin 107 kayıt söz konusu. Bu kayıtlardan 3 milyon 482 bin dekarı halen 2. Abdülhamid adına kayıtlı.

Selanik’in yarısından fazlası Abdülhamid’in kişisel mal varlığı.Yalova, Yenişehir, Aydın’ın yanı sıra Kudüs, Halep, Hama, Humus, Basra, Erbil, Kerkük, Dicle, Amara, Bağdat, Medine’de çok sayıda arazi ve çiftlik bulunmakta. 2. Abdülhamid, özellikle yurt dışındaki arazileri petrol stratejisinden dolayı satın alıyor. Bu topraklar işgâl edilse bile, şahsi malların gasp edilemeyeceğini göz önüne alıyor. 2. Abdülhamid birçok arazi ve taşınmazı kendi mülkü haline getirip işgâlden kurtarmak istiyor. 1909’da haksız yere el konulan mal varlıkları 1919-1920 arasında hukuken geçersiz sayılarak yakınlarına verilmişti.Cumhuriyet dönemi ise önce hanedan üyeleri yurt dışına sürülmüş daha sonrasında mallara el konulup millileştirilmiş.Mallar hazineye geçmiştir.

Şimdi gelelim asıl konumuza 33 sene devleti her türlü iç ve dış düşmanlara karşı büyük mücadelerle yönetmeye çalıştı.27 nisan 1909 da hal fetvası ve meclisi mebusan ın isteğiyle Selanik ten gelen Hareket ordusunun darbesiyle tahttan indirildi. Balkan savaşı patlayana kadar Selanik te ailesiyle beraber gözaltında tutuldu.Savaş başlayınca ailesiyle beraber Beylerbeyi sarayına yerleştirildi.75 yaşında 1918 de ölene dek burda hapis hayatı yaşadı.

Sultan tahttan indirildikten sonra Hareket ordusu içindeki bazı askerler Yıldız sarayını yağmaladılar.Pekçok değerli eşya ,kitap, evrak çalındı.Yağmada en dikkat çeken eşya Sultanın Cuma selamlığında kullandığı arabanın içinden çıkan orta büyüklükte bir çanta idi.Çanta içinde toplam 419 parça değişik çeşitlerde mücevherler çıktı.Her ne hikmetse bu mücevherler askerler arasında pay edilmedi .Çanta saklandı.1911 yılında Trablusgarp savaşı patlamış ,İtalyan ordusu Libya ya çıkarma yapmıştı.Gemiye ,denizaltıya, torpidoya , mühimmata ihtiyaç vardı.Ama para sıkıntısı vardı.Sultanın mücevherlerinin Paris te meşhur bir müzayede şirketi tarafından açık arttırma ile satışa çıkartılması kararlaştırıldı.Bir çanta mücevher Paris e yollandı.Fransa da mücevher uzmanı Robert Linzeler e Osmanlı hükümeti yetki verdi.Mücevherlerin sigortalanması ,teşhiri , basına yapılan reklam ilanları ve katalok basımı masrafları Linzeler e ait olacaktı.Biraz bu kataloktan bahsedelim 90 sayfalık katalokta 27 adet yüksek kalitede çekilmiş fotoraf var.Katalok Fransızca .İlk sayfada sultanın altın yaldızlı tuğrası var.Sonrasında güzel bir künye ,devamında 1 den 419 a kadar numaralanmış mücevherlerin ebatları ,ağırlıkları, fiziksel özellikleri yazmakta.İşte inci,elmas ,yakut,altın,platin gibi mazemelerin isimleri geçiyor.Koleksiyonda tesbih,Sigara tabakası,kolye,yüzük,bilezik,taç,broş gibi ürünler var.Bu katalok İstanbul da bundan birkaç sene evvel bir müzayede şirketi tarafından 3500 lira açılış fiyatı ile satışa çıkmıştı.Kim aldı bilmiyorum.Gene aynı kataloktan Almanya da bir koleksiyoner abimiz gene açık arttırma ile satın alıp arşivine eklemişti .İsmi bende saklı kalsın.Kataloğu merak edenler için Fransız milli kütüphanesi arama motorunda Fransızca şöyle yazıp aratsınlar Catalogue de bijoux Abdul hamid 90 sayfanın tamamını görüntüleyebilir hatta indirip depolayabilirsiniz.Arşivde dikkatimi çeken bir husus oldu.Mücevher fotoraflarının hiçbiri konmamış.Neden acaba ben birkaç fotorafı başka kanallardan buldum.Ama Fransız milli kütüphanesinde maalesef göremedim .Belkide sansürlendi bilemiyorum.

Satış yapıldıktan sonra toplanan paranın % 3 ü Linzeler in olacaktı.Toplanan para komisyon kesildikten sonra Paris Osmanlı bankasına yatırılacaktı.Açık arttırma 27 kasım -11 aralık 1911 tarihlerinde gerçekleşti .Müzayede George Petit galerisi ve Hotel Drouot salonlarında yapılacaktı.Yapılan reklam ve duyurular sonrası mücevherler 3 gün boyunca camekan içinde sergilendiler.Bütün dünyanın jet sosyeteleri Sultan Abdülhamit in mücevherlerini almak için 2 salonu doldurdular.Nadide parçaların hepsi satıldı.Satış sonrası toplanan para yaklaşık 7 milyon Frank tır.Bu para maalesef bankaya yatırılmamış Fransız mücevher uzmanı Robert Linzeler parayı zimmetine geçirmiştir.

İstanbul dan Paris e bu işi kovalayacak kimse yollanmadı.Araya Balkan savaşı ,1. Dünya savaşı ,Kurtuluş savaşı girdi .Mesele unutuldu gitti.Cumhuriyet dönemide kimse bu işi soruşturmadı.Bu konuyla alakalı Rahmetli tarih araştırmacısı Yılmaz Öztuna ve Rahmetli gazeteci Mete Akyol un çok teferruatlı makaleleri bulunmaktadır.

Sultanın bu kadar önemli bir çantayı neden selamlık arabasında sakladığı çözülemedi .Bu çantanın burda olduğunu yağmacılara kimin haber verdiğide meçhul.

419 parça mücevher heba oldu gitti.

1911 yılında basılan kataloğun künye sayfası

1911 de basılan kataloktan 2. künye sayfası

1911 de basılmış katalokta altın yaldızla basılmış sultan 2. Abdülhamit in el Gazili tuğrası

Katalokta bulunan en değerli parçalardan biri 2.Abdülhamit in İnci den imal edilmiş 99 luk tesbihi

Kataloktaki 419 mücevherden bazıları

Paris te yapılan satış sonrası Sunday Times gazetesinde satış haberi