EVET, söylenmemiş şeyler var aramızda… Bunca söylenmiş olana rağmen. Gece peçesini örterken yüzüne gözün değmişti, gözüme. Hatırladın mı? O zaman anladım bir kere daha…

EVET, söylenmemiş şeyler var aramızda…

Bunca söylenmiş olana rağmen.

Gece peçesini örterken yüzüne gözün değmişti, gözüme.

Hatırladın mı?

O zaman anladım bir kere daha…

Simsiyah aydınlıklar içinde ne çok sözler biriktiğini gözlerinde.

Hiçbir bakışın azaltmadı söylenecek olanları.

Bilakis çoğalttıkça, çoğalttı.

Bereketli toprakları yağmurun ıslattığı gibi ıslattı kalbimi o bakışların.

Ve…

Yeniden çizdim o satırların altını kırmızı kalemimle.

Doğrudur, evet.

Söylenmemiş şeyler var aramızda…

Bunca söylenmiş olana rağmen.

DENİZ yukarıdan bakıldığında karanlık görünebilir, aldanma demiştin.

Aldanmadım.

Derinlerine indikçe kendini saklamış mercanlar selamlar kalbini demiştin.

Hiç tereddüt etmeden inandım.

Derinler daha aydınlıkmış.

Kalbinin denizinde attığım her kulaç beni daha çok heyecanlandırdı.

Zira her hamlede bambaşka güzelliklerle kamaştırıyordun gönlümü.

Ve…

Bir daha çizdim o satırların altını sadrımın görünmez kalemiyle.

Tümüyle gerçek, evet.

Söylenmemiş şeyler var aramızda…

Bunca söylenmiş olana rağmen.

SABAH ışığıyla selamladığı vakit güneş, kalbim senin ışıttığından daha aydınlık değildi.

Sözlerinin söylenmişi ve söylenmemişleriyle ısındım.

Üşümedim hiç.

Üşütmedin.

Yorgan yerine sözlerini üzerime örttüğümden beri hiç üşümüyorum, biliyor musun?

Titremelerim geçti.

Ruhum sağlığına kavuştu.

Ve…

Yeniden yazdım kalbimi, kalbine.

Bütünüyle hakikat, evet.

Söylenmemiş şeyler var aramızda…

Bunca söylenmiş olana rağmen.

HAYATI doldurmaya yeter demiştin, bir gülüşün.

Senin tebessümün de öyle.

Tıka basa dolduruyor.

Her yanım seninle lebalep dolu.

Ve…

Tekraren yazdım gülüşlerini, gülüşlerimin üzerine görünmez harflerle.

Bir kez daha inandım, evet.

Söylenmemiş şeyler var aramızda…

Bunca söylenmiş olana rağmen.

HİÇ konuşmasak bile yan yana durmak yeterli, demiştin.

İliklerime kadar hissederek yaşıyorum bunu.

İnan.

Yan yana durmak birlikte bakmak değil mi, ufka?

Geçmişe, şimdiye ve geleceğe…

Bak yine ay hilal biçiminde göz kırpıyor kalbimize heyecanla.

Sanki söylenmemiş sözlerimize de şahitlik edercesine.

Söylenmemiş şeyler var aramızda, evet.

Bunca söylenmiş olana rağmen.

Ve…

Biz, o söylenmemiş sözlerin ne olduğunu da biliyoruz aslında.

Söylenmiş kabul etmemiz işte bu sebepten.

Ey kalbimin nabzı.

Söylenmemiş tüm sözlerini aldım ve kabul ettim.

Sen de kabul et.

Ya Selam!