Olay Çin’in Guangzhou kentinde geçer.Üç kafadar Çin’de bir bankayı soymaya karar verirler. Eylemlerini gerçekleştirmek içinellerlinde silahları bir banka şubesine dalarlar.

Olay Çin'in Guangzhou kentinde geçer.Üç kafadar Çin'de bir bankayı soymaya karar verirler. Eylemlerini gerçekleştirmek içinellerlinde silahları bir banka şubesine dalarlar. Soygunculardan biri bankadakilere bağırır:'Kımıldamayın! Herkes yere yatsın! Unutmayın ki para devletin; ama hayatınız sizindir.', diye bağırır. Herkes sessizce yere yatar…

Bunun adı 'Zihin Değiştirme Kavramı'dır.

Alışılmış düşünce tarzını değiştirmek…

Bu arada müşterilerden bir kadın, bir masanın üzerine yatmış, bacakları açılmıştır. Görüntü iç gıcıklayıcı ve müstehcendir… Bir diğer soyguncu bağırır:

'Edebini takın bayan! Bu bir soygundur, ırza geçme değil!'

Bunun adı 'Profesyonelliktir.

İşin neyse onun üzerinde yoğunlaşma!

Soyguncular paraları yüklenip kapağı evlerine atarlar. Genç olan soyguncu yaşlı olana;

'Abi, hadi şu paraları sayalım,' der. Yaşlı soyguncu: 'Çok aptalsın be! Bu kadar para oturup sayılır mı? Bu akşam zaten TV haberlerinde kaç para çaldığımızı öğreniriz.',der.

Buna 'Deneyim' derler!

Günümüzde deneyim, diplomadan çok daha önemlidir.

Soyguncular bankayı terk eder etmez şube müdürü, şube şefine döner; 'hemen polisi arayalım', der. Şef: 'Dur hele müdürüm. Alacaklarını aldılar. Biz de bir 10 milyon daha alıp daha önce iç ettiğimiz 70 milyon dolara ekleyelim, ne dersiniz?'

Buna 'Dalgayı yakalamak' derler.

Berbat bir durumu kendi lehine çevirmektir bu!

Şef haklıdır. Ortada yürüttükleri 70 bin dolar vardır. Hemen, başı ile şefi onaylar; 'yahu, her ay bir soygun olsa harika olurdu. Ne de eğlenirdik!' demeden kendini alamaz.

Buna 'Sıkıntılardan kurtulmak' derler.

Kişinin kişisel mutluluğu, işinden çok daha önemlidir.

Akşam, TV haberlerinde bankadan 100 milyon dolar çalındığı açıklanır! Çaldıkları paranın çok daha az olduğu bilen soyguncular başlarlar bankadan çaldıkları paraları saymaya. Bir sayarlar 20 milyon, iki sayarlar sonuç değişmez. Bankadan yürüttükleri para tamı tamına 20 milyon dolardır.Kızarlar, köpürürler, dövünürler, söverler, söylenirler…

'Ya hu!' Biz, hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çaldık. Banka müdürü bir el hareketiyle 80 milyon götürdü. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst eğitim görmek daha iyiymiş!', derler.

Bu, 'bilgi altından daha değerlidir' demektir…

Banka müdürü ile şube müdürü çok mutludur. Özellikle bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildiği için...

Buna 'Fırsatları kullanmak' derler.

Kazanmak için risk almak gerekir.

Olay ve yorumlar böyle.

Hani diyorum Çin'de yapılan basit bir soygundan bu kadar yorum ve sonuç çıkıyorsa bizdekilerden neler çıkar neler.

Ha diyeceksiniz ki bizdeki…

İşte burada birinci'ki' ayrı yazılan 'ki'.

Ne demişti İbrahim Hakkı Hazretleri;

'Görelim Mevla neyler/ Neylerse güzel eyler.'