Bilindiği gibi sosyal medya medeni çerçevede düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanıldığı, her türlü bilgiye ulaşma ve bilginin kolay yayılmasının aracılığının yapıldığı bir mecradır, platformdur. Öyle olmasa da öyle olması gerekir. 

Bilindiği gibi sosyal medya medeni çerçevede düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanıldığı, her türlü bilgiye ulaşma ve bilginin kolay yayılmasının aracılığının yapıldığı bir mecradır, platformdur. Öyle olmasa da öyle olması gerekir.

İnsan hakları ihlallerinin yapıldığı; terör, şiddet, küfür ve hakaret içerikli aşağılık paylaşımlarının yapıldığı, haysiyet caniliğinin söz konusu olduğu, sahte hesaplarla ucuz kahramanlıkların ve klavye haysiyetsizliklerinin yapıldığı, yalan ve iftiraya dayalı kasıtlı içeriklerin ortalığa saçıldığı; insanların anasına, babasına, doğmamış ya da yeni doğmuş bebeğine, namusuna ve vakarına barbarca, vahşice, şeytanca küfürlerin edildi; şeytanların, teröristlerin ve terörist sevicilerin kol gezdiği, çirit attığı bir alan değildir. Namussuz ların, ahlaksızların, onursuzların, kanunsuzların, hak-halk-değer düşmanlarının egemenlik alanı değildir. Olmamalıdır.

Sosyal medyada insanların ailesine, namusuna ve doğmamış ve yeni doğmuş bebeğine ağızlarından foseptik akıtarak küfredenler yüz yüze gelindiğinde süt dökmüş kediye dönen kancık ve namertlerdir. Çünkü sıkar biraz.

Bir insanın yüzüne namusuna ve ailesine edilen küfür haksız tahrik ve nefsi müdafa gereği alnın karışlanması, kafatasının çatlaması, kemiklerin kırılması, ciğerin sökülmesi, dilin kopması sonucunu doğurur.

Sosyal medyadan önüne gelenin namusuna dil uzatıp, aşağılıkça küfredip, insanları haksız ve hukuksuz bir şekilde sistematik olarak lince uğratıp; diğer yandan sosyal medyanın suçlardan ve suçlulardan arındırılması, sahte hesapların önlenmesi, gerçek hesaplarla (TCKN) giriş zorunluluğu vb. yasal düzenleme gündeme geldiğinde ise "SOSYAL MEDYAMA DOKUNMA, ÖZGÜRLÜĞÜMÜ KISITLAMA" kampanyası düzenleyenler insanlık ve medeniyetten nasibini almamış namert ve kancıklardır, terörist ve terörist sevicilerdir. Zaten araştırıldığında ve bakıldığında bu sahte hesapların çoğunun PKK/PYD/YPG/YPJ/SDG, FETÖ, DHKP-, DEAŞ vb. terör örgütü bağlantılı ve onlar tarafından yönetildiği, yurtdışı kaynaklı olduğu görülür.

Bütün dinlerde, Peygamberimizin veda hutbesinde, 1215 magna karta libertatumda, Birleşmiş Milletler insan hakları evrensel bildirgesinde, Avrupa insan hakları sözleşmesinde, ulusal ve uluslararası müktesebatta küfretme özgürlüğü bulunmamaktadır, insan haklarına aykırıdır ve suçtur. Cezalandırılır. Demokrasi ve özgürlükler küfretme ve suç işleme hakkı ve özgürlüğünü gerektirmez!

Yapılması gerekenler:

1- Bu alanda yasal düzenleme yapılarak cezalar arttırılmalı, caydırıcı hale getirilmelidir,

2- Gerçek hesaplarla (TCKN) giriş zorunluluğu getirilmelidir, sahte hesaplar yasaklanmalıdır,

3- Terör, şiddet, küfür, hakaret, yalan ve iftira içerikli yayınlara izin verilmemeli, anında kaldırılmalı, suçlular yakalanmalı ve cezalandırılmalıdır,

4- Suçların önlenmesini ve vergilendirmeyi teminen facebook, twitter, youtube, instagram vb. platformlarına Türkiye'de temsilcilik açma zorunluluğu getirilmelidir,

5- Sosyal medyada vahşilik ve şeytanlık yapan suç makinelerine karşı acımasız, kesin ve keskin olunmalıdır.

Barış, demokrasi, insan hakları, hukuk ve medeniyet için; toplum sağlığı ve ailenin korunması için; her türlü sapkınlık ve aşırıcılığın önlenmesi için; bireyin, toplumun, milletin her türlü çürümüşlüğe karşı sağlam tutulması için; kültürel çözülme, toplumsal yozlaşma, ahlaki dejenerasyonun kesin ve keskin bir şekilde önlenmesi için yasal, sosyo-kültürel, eğitimsel düzenlemelerin bir an evvel yapılması dileğiyle…!!!

Saygı ve selamlarımla...