Seyyid Kutup

29 Ağustos 1966 yılında Mısır'ın diktatörü General Cemal Abdünnasır tarafından idam edilen ihvan lideridir.

Yazdığı eserlerle bir dönem gençliğin uyanmasını sağlayan, bu eserler ve fikirler için canını vermekten çekinmeyen kişidir.

Kendisinden özür dilemesi karşılığında af edileceği teklifi gelmesine rağmen, özür dileyip yaşamaktansa ölmeyi tercih etmiştir.

Kendisine kelime-i tevhidi telkin eden imama "senin söylemek için para aldığın kelime için ben canımı veriyorum" demiştir.

Hapishanede yazdığı "fizilail kur'an" tefsiri ilginçtir. Her ne kadar tefsir ilmi açısından eleştiriye uğrasa da, Kur'an'dan güncel meselelerle ilgili fikirler çıkarmak, günümüze uyarlamak, sosyolojik, felsefik analizler yapmak açısından ilginçtir. Gençlere tefsir okumayı sevdiren, tefsir kitabını bir fikri eser gibi okutan çalışmadır.

Belki de ilk kez Kur'an bu şekilde bir tefsire tabi tutuluyordu. Bu açıdan da ilginçtir. Kur'an’ı ilk kez müfessir olmayan tamamen sosyolojik bir şeklide tefsir eden bir çalışmaydı. Kendisi zaten Amerika'da sosyoloji eğitimi almış bir sosyolog olup, o güne kadar sosyalist düşünceye mensuptu. Amerika'da İslam'la tanıştı ve mücadeleye devam etti. İhvana katıldı.

Fakat nedense bazı çevreler sürekli ona saldırmayı dini bir hamiyet olarak görmüştür. Sapık bile demişlerdir. Seyyid Kutup'a sapık diyenler sapıtmıştır. Onlar, hiç haya etmezler mi?

Dini sadece kendilerinden ve kendi düşüncelerinden mi ibaret sanırlar?

Onlar tekfircilerin başka bir türevi olup, her kendi düşüncelerine uymayanı sapık olarak niteleyen kişilerdir...

Bir ilmi eseri ilmi açıdan eleştirebilirsiniz. Küfretmez, saygısızlık yapamazsınız. Hatalar söylenir ve bu hatalar tartışılır. Yoksa bu şekilde konuşmak doğru değildir. Sonuçta bu fıkhi bir tefsir değil, Kur’an’ın sosyolojik bir yorumudur, tefsir bile demek yerine yorum denilebilir. Tefsir kitaplarını okuyamayan bir nesli en azından Kur’an’la tanıştırmış oldu. Bu kitabı diğer tefsirlerle kıyaslamak abes olduğu gibi böyle bir sınırlama yapmak da yanlıştır.

SEYYİD KUTUP'UN KİTAPLARINI YAYINLAYANLAR NEDEN ONU SAVUNMAZ?

Seyyid Kutup'un şehadetinin yıl dönümünde onunla ilgili bir yazı yazdım. Sen misin bunu yazan? Emin olun insanlar Seyyid'i anlamak yerine sadece eleştirdiler. Bir kafir demedikleri kaldı.

Tefsiriyle ilgili birçok iddialarda bulundular.

İşin ilginç yanı eleştirilen bazı düşünceler tefsirin Arapça orjinalinde yok tercüme veya dizgi hatalarından kaynaklanmaktadır.

Ya da kendi içinde bir savunması olabiliyor. Sonuçta bütün tefsirler fıkhi tefsir olacak diye bir kural yok.

Diğer alimlerin tefsirinde de bir çok yanlışlar var. Örneğin İbrahim Hakkı Bursevi'nin tefsirinde Kürtlerle ilgili olumsuz birçok sözler var.

BÜTÜN BUNLARA YİNE KIZMIYORUM.

Kızdığım, Seyyid Kutup'un sırtından köşe olanlar, para kazananların sesinin çıkmaması. Onun kitabını çevirenler, yayınlayanlar oturup bu iddiaları cevaplamak veya çürütmek adına kaleme sarılmamalarıdır.Onun kitabının peynir ekmek gibi satıldığı dönemlerde servetlerini artırırken şimdi tü kaka olduğu dönemde onu savunma cesaretini göstermezler.

Üstelik onun sırtından para kazananlar öyle sıradan yazarlar veya mütercimler değiller, Türkiye’nin tanınmış ilim adamlarıdır. Söyleyecekleri şeyler birçok zihindeki bulanıklığı sona erdirecektir. Ama Allah için onu savunan bir kelime etmemişlerdir. Üstelik kendi tercüme hatalarından kaynaklanan ithamlara maruz kalırken bile oturup bir düzeltme yazmamışlardır.

Bu vefa ve kadirşinaslık değildir.

Bu tercüm ettiğin adama saygısızlıktır.

Eğer onu tercüme etmişsen görüşlerine katılıyorsun demektir.

Yok eğer görüşlerine katılmıyorsan neden tercüme edersin.

O zaman ben de para için tercüme ettiğini düşünürüm.

HAYDI SEYYİD KUTUP'UN SIRTINDAN ZENGİN OLAN YAZARLAR-MÜTERCİMLER VE YAYINEVLERİ

Elinize kağıt kalem alın ve bir savunma yazın...

Yoksa bizim sizin hakkınızdaki kanaatlerimiz değişecek. Size haklarımızı helal etmeyeceğiz.

Not: Aynı eleştiriyi diğer yazarlar için de yapabilir. Örneğin Mevdudi'nin sırtından epey insan zengin oldu. Neden sesleri çıkmaz... Bunun gibi başka yazarlar için de söyleyebiliriz. Ya inandığınız insanların eserlerini çevirin ve yayınlayın ve sonuna kadar arkasında durun, ya da yayınlamayın.