İnsanın yaradılışında unutma vardır. Unutma aynı zamanda alışmayı da kolaylaştıran bir özelliktir. Geçmişteki güzel günlere ait duyguları unutursunuz ve yeni karşılaştığınız sorunlarla birlikte yaşmaya başlarsınız. Daha önceden hiç dayanamam dediğiniz zorluklara, başınıza gelince katlanırsınız, bir müddet sonra alışır ve o sorunla birlikte mutlu olmayı başarırsınız. Tabi bu durum normal psikolojiye sahip olanlar için geçerlidir. Bazen de insanın psikolojisi bozulur depresyona girer. Evet insan acılarını, sorunlarını ve sevinçlerini zaman geçtikçe unutur. Bu nedenle bazı önemli olayların unutulmasını istemiyorsa hatırlamak için bir takım ritüeller geliştirirler. Modern batı bu gibi durumlar için bir çok gün ritüeli belirlemiştir. Anneler günü, babalar günü, kadınlar günü, sevgililer günü gibi…

Annelerini unutuyorlar, hatırlamak için gün belirliyorlar, babalarını unutuyorlar hatırlamak için gün belirliyorlar. Fakat sevgililerini hatırlamak için neden gün belirliyorlar? Aslında bu sevgiliyi hatırlamak için yapılan bir şey değildir. Aziz Valentin günüdür. Katolik kilisesi bu günü bayram kabul etmektedir. Biz Müslümanların Katolik kilisesi tarafından kabul edilen Aziz Valentin’i hatırlama gününde sevgili olarak kabul ettiğimiz kişilere hediye almamız, Hıristiyanlara benzeme sonucunu doğurur. Benzenen ile benzemek isteyen arasındaki ilişki bir özenme duygusunun dışavurumudur. Bilinçaltında benzeme çabasında olan kişi benzemeye çalıştığı kişiyi kendinden üstün görür. Ancak bilinçaltındaki bu durum asla itiraf edilemez. Çünkü insan kendini başkalarından üstün görmeye daha yatkındır. Başkalarına benzemenin yanlış olduğunu düşünür insan. Bu bizim kültürde yerilmiş bir durumdur. Bu kadar kültürümüzde kötü görünen benzeme olgusu kolayca kabul edilemez. Yani bir Müslüman açıkça ben Hıristiyan kültünü üst bir kültür olarak görüyorum, onların kültürünü özenilecek bir kültür olarak görüyorum demez. Bilinçaltındaki bu benzeme çabasını asla olumlayamaz. Sevgililer gününde hediye alan hiçbir Müslüman benzeme çabası içinde olduğunu da düşünmüyordur. Bu durumun İslam ile bir alakasının da olduğunu düşünmüyordur. Birçoğu oruç tutuyor, kurban da kesiyordur. Gerçekten sevgililer gününe önem verip hediye ile kutlayan kişi, bunu özenme duygusu ile değil güzel bir uygulama olarak ve dinle bir ilgisini olmadığını düşünerek de hareket edebilir. Yani birçok kişi benzeme duygusu ile hareket etmeyebilir. Durum böyle de olsa peygamberimiz benzeşmememizi ve farklı bir kültür geliştirmemizi istiyor.

Sevgiliyi hatırlamak ihtiyacımız varsa veya bazı günler onu mutlu etmek için hediye almak özel bir gün yaşatmak istiyorsak, kendi kültürümüze uygun ritüeller geliştirmeliyiz. Yok benim söylediklerim yanlış, ortak insanlık kültürünün bir ürünüdür bu gün denirse… Öyle ise biz Müslümanların neden bütün dünya halklarının kabul ettiği kültür ürünümüz yok? Biz Müslümanlar, Hıristiyanların teslis inancını kabul etmeden, ürettikleri kültüre sahip çıkmış oluyoruz. Modern batı, zengin ve teknolojisi çok ileridir. Bu durum onların kültürlerinin kabulünü kolaylaştırıyor. Farkında olmadan benzeşiyoruz, oysa ki İslam da benzeşmemek esastır. Yaşam tarzı olarak benzeşmek, zamanla inançlar olarak da benzeşmeyi doğurur. Çare nedir? Benzeşmemenin çaresi öncelikle neye neden inandığımız ve neye neden inanmadığımızı bilmektir.

Aslında sevgililer günü yerine sevgisizler günü olmalıdır. Bir gün belirleyelim, o gün sokakta yaşayanları, huzur evlerinde yalnızlık çekenleri ve çocuk esirgeme kurumunda olanları hatırlayalım. Hatta bu güne kimsesizler günü diyelim. İnsan sevdiklerini her gün hatırlar. Unutuyorsan sevmiyorsundur. Önemli olan kimsesizleri hatırlamaktır. O gün huzur evlerini, yetimhaneleri, hastaneleri ziyaret edelim. Hediyeler alalım. Müslümanlar bu günü dünyaya hatırlasın. İnsanlığa hediyemiz olsun. Hem de büyük bir sevap olur. Kimsesizler günü etkinlikleri eğitim çağındaki çocuklar ve gençler içinde büyük bir değerler eğitimi olur. Bu günün etkinliklerinin yapılmasında Diyanet İşleri Başkanlığı öncülük etmelidir. O hafta bütün camilerde konu ile ilgili hutbede okunabilir, vaazlar verilebilir. Çok hayırlı bir çalışma olur.
Rabbim hepimize, kimsesizlerin kimsesi olmayı nasip etsin. AMİN