Hiçbir güç bir insanı ne zorla sevdirebilir ne de nefret ettirebilir; çünkü, sevgi ve nefret insanın gönlündedir. Esas olan insanlara sevgi ve nefreti dayatmak değil, saygı duymaktır. Bırakın kardeşim insanlar istediğini sevsin istemediğini sevmesin!

Hiçbir güç bir insanı ne zorla sevdirebilir ne de nefret ettirebilir; çünkü, sevgi ve nefret insanın gönlündedir.

Esas olan insanlara sevgi ve nefreti dayatmak değil, saygı duymaktır.

Bırakın kardeşim insanlar istediğini sevsin istemediğini sevmesin!

Ancak, Müslüman için bu kural geçerli değildir.

Müslüman, kimi, neyi, neden seveceğini bilmesi gerektiği gibi kimi, neyi, neden sevmeyeceğini de iyi bilmelidir.

Müslüman için ölçü Allah(c.c.) ve Resulü(s.a.v.)'nün sevdiğini sevmek sevmediğini sevmemektir.

Çok kullanılan ve Yunus Emre Hazretlerine atfedilen 'Yaratılanı Severim Yaratandan Ötürü' sözü merhamet bütünlüğü içerisinde düşünüldüğünde doğru gibi görülse de derinliğine inildiğinde oldukça sıkıntılı bir sözdür.

Yaratılan her ne varsa zerreden kürreye her şeyin yaratıcısı şeksiz şüphesiz Cenab-ı Allah'tır.

Yaratılanların içerisinde kendi iradesiyle Yaradan'ı tanımayan hatta düşmanlık eden insanların olduğu düşünüldüğünde bu sözün tümden doğruyu ifade etmediği açık olarak görülecektir.

Kişi kurtuluşa erebilmesi için mutlaka Allah(c.c.) ve Resulü Muhammed(s.a.v.)'i sevecek; ayrıca, Allah(c.c.) ve Resulü(sav)'nün sevdiklerini de sevecek ve sevmediklerini sevmeyecek.

Şunu kesin ve net olarak ifade ediyorum:

Allah(c.c.) ve Resulü(s.a.v.)'nü sevmeyen hele hele düşmanlık besleyen birine sevgi duymak insanı felakete götürür; yani, Müslümanlıktan çıkarır!

-Ömrünü Allah(cc)'ın dinini ortadan kaldırmak için çalışan, Müslümanlara düşmanlık eden birine hangi gerekçeyle olursa olsun bir Müslüman sevgi ve minnet duyamaz!

Yüce Rabb'miz 'Ey iman edenler, benim ve sizin düşmanınız olanları dost edinmeyin'(Mümtehine 1) buyurmaktadır.

Allah(c.c.)'ın ahkamını ancak, Allah(c.c.) ve Resulü(s.a.v.)'nün düşmanları ortadan kaldırmaya çalışır.

-Ebu Cehil, Ebu Leheb, Firavun, Nemrut ve muadilleri Allah(c.c.)'ın dinini ortadan kaldırmaya çalışmadılar mı?

-Günümüzde de İslam düşmanları İslam'ı yok etmek için çalışmıyorlar mı?

Bugün Müslüman çocukları İslam'dan uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Deizm ve Ateizm virüsü önüne geçilemez bir salgın halini almış durumdadır.

-Müslüman Müslüman!

Dostunu ve düşmanını iyi bilecek düşmanların tuzağına düşmemeye çalışacaksın!

Kaptırmışsın kendini dünyaya çocukların kimlerin eline düşmüş, kimleri örnek alıyor umurunda değil!

Çünkü, Müslümanım diyorsun; ancak, İslam'ın emir ve yasaklarıyla ilgili bir derdin yok; kim dost kim düşman umurunda bile değil!

Allah(c.c.); 'Müminler, müminleri bırakıp da, kafirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Allah'ın dostluğunu bırakmış olurlar.' (Al-i İmran 28)

Efendimiz(s.a.v.); 'Bir kavmi sevip de onlarla dostluk kuran, kıyamette onlarla haşrolur.'(Taberani) Buyurmaktadır.

Sonuç olarak; Müslüman Allah(c.c.) ve Resulü(sav)'nün sevdiğini sevmekle sevmediğini sevmemekle mükelleftir.

Müslüman kafiri sevemez; ancak, sevmiyorum diye hiçbir şekilde zulüm de yapamaz; adalet dışı davranışta hiç bulunamaz; ayrıca, merhametli ve iyi davranmak zorundadır.

Yaşayanlara adil ve merhametli davranılması gerekirken ölenlerinin arkasından asla rahmet dilenemez!

-Herkes, her önüne gelen için bilinçsizce 'Allah rahmet eylesin, rahmetli' diyor.

Arkadaş, Allah(c.c.) düşmanı bir kişiye Allah(c.c.)'tan rahmet dileme hakkını nereden alıyorsun biraz akıllı olsana, imanına zarar verebilir!

Şunu da belirteyim:

Yaşayan gayri Müslimlerin İslam'la müşerref olmaları yani Müslüman olmaları için dua edilebilir ve merhamet gereği edilmelidir de.

Sevginiz ve nefretiniz felaketiniz olmasın!