Peygamber Efendimiz(sav)le yaşayan, onu gören, Ona tam bağlanan, Sahabelerle, Tabiin ve Tabai tabiinin yaşamasını eksiksiz kabul eden, Kişilere  Selefi Salihin denir. Bu Ehli Sünnetin yoludur.

Peygamber Efendimiz(sav)le yaşayan, onu gören,

Ona tam bağlanan, Sahabelerle, Tabiin ve Tabai tabiinin yaşamasını eksiksiz kabul eden,

Kişilere Selefi Salihin denir. Bu Ehli Sünnetin yoludur.

Ancak, Tabai Tabiinden sonra, Abbasiler döneminde, Yunan felsefe girdi.

Müslümanalar arasına fitne zuhur etti.

Bir çok alim, Kuranı yanlış tefsir edip, ameli ve itikadi sapıklığa düştü.

Peygamber Efendimizin(sav), Hadislerini inkar eden,

Veya art niyetinden dolayı yanlış yorumlayanlar çıktı.

Daha sonra, Moğolların Şam'ı işgaline yardım eden, çok okuyan ve yazan,

Ama İslam'ın temel kaidelerine karşı çıkan, bu yüzden de,

Defalarca hapse atlan ve orada ölen İbni Teymiye, adlı birisi,

Allah(cc)ı insan gibi tarif eden, makamı olan(arş), eli, ayağı, gözü, kulağı olan,

Bir İlah diye tarif edip sapıklığa yöneldi.

Arşın üzerinde oturduğunu söyleyip, kendi hutbeden inerken,

'Allah da böyle iner' demiştir.

Ayetlerin müteşabih olanlarını kabul etmemiştir.

Bu yüzden de selefiyim demiştir.

Ama Ehli Sünnet alimleri bu sapıklığı asla kabul etmemiştir.

Daha sonra bu kişi unutuldu. Gittiği yanlış yola itibar edilmedi.

***

1700 yılında İngiliz koloniler bakanlığında İslam'ı dağıtmak için kurulan,

Oryantalist gruplar, İslam'ı araştırırken,

İbni Teymiye ve İsrail oğlu Şeyh Bedrettin'i buldular.

Bu iki sapkın kişi üzerinden, İslam'ı yeniden inşa etmeyi düşündüler.

Çok iyi eğitilmiş, Hemphire adli bir casus (bir İngiliz casusunun itirafları, İhlas yayınları),

Muhammed Abdülvehhab en Necdi adlı kişiyi,

İbni Teymiye düşüncesi ile eğitti, aşiretini de MI6 Yeni Delhi koluna bağladı.

Vehhabilik diye bir sapık yol kurdu. Buna da selefilik diye bir ad verdiler.

Bu Selefilik, asla Selefi Salihin'in yolu değildir.

***

Bu sapık yol, haşa ,' Allah, Arşın üzerine uzanır,

Ayak, ayak üstüne atar, herkesi ona secde etmeyi emreder ' der.

Sonra 'Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz' ayetini,

Başkasından yardım istenmez,

' Peygamber Efendimizden(sav) şefaat dilenmez' diyerek bunu şirk saymış,

Bu yüzden de bütün Müslümanları müşrik görüp, katli vaciptir diye,

Müslümanlara saldırmışlardır.

Halbuki Allah(cc), Ayetil kürsüde

'Benim iznim olmadan kimse şefaat edemez' demektedir.

Ayrıca şu Ayeti Kerimelerde de,

Meryem 19/87, Yunus 10/3, Sebe 34/23, Taha 109/20, Necm 53/26

Şefaat için izin verebilmektedir.

Rabbil alemin(cc) şefaate izin verecekse önce Alemlere rahmet olarak gönderdiği,

Habibullah, Muhammed Mustafa'(sav)ya şefaat izni verir.

Bu ayetin varlığını da inkar etmekle Vehhabiler;, ağır itikat bozukluğu içindedir.

***

  1. yüzyılın başlarında, Osmanlıyı yıkan, İngilizler,

Vehhabileri, Hicazda devlet yaptılar.

Sonra Vehhabi, Usame bin Ladini CIA eğiterek el Kaideyi kurdurdu.

Şimdi CİA, silahlandırdığı El Kaide (DEAŞ, BOKO HARAM, EŞŞEBAT) yoluyla,

Müslümanlara katliam yapmaktadır.

El Kaide, hem Amerika emperyalizminin de önünü açıyor,

Hem de sadece Müslümanlara zarar veriyor.

Ayrıca İslam'ı ve Müslümanları dünyaya çirkin gösteriyor.

İslam dünyasında da fitne fesat çıkarıyor.

Türbe ziyareti şirktir diye, Peygamber Efendimizin(cc),

İslam ulularının nadide sanatlı türbelerini yakıp yıkıyorlar.

Vesselam Vehhabilik (selefilik) İslam'ın baş belasıdır.