Seçim bahane, kandırmak şahane..

Zavallı insanımız... Yıllarca geçim derdi yüzünden beyin ve kalbi aç kaldı, câhil bırakıldı, ezildi, sömürüldü... Dik başı düştü, “ezik” oldu...
Yani ekmek bulayım derken kendini kaybetti...
Maküs talihi değişmedi fakat Ak Parti iktidarı ile biraz da olsa rahatladı. Gel gör ki, bu sefer de iktidardakiler kendini kaybetti...
Ne diyorsun be adam daha açık söyle...
Hay hay... Diyorum ki, Ak Parti ekonomik izmihlâli biraz olsun düzeltti ama manevî çöküşü durduramadı, hattâ hızlandırdı belki...
Eğri oturup doğru konuşanlar bize hak verecek, holiganlar kızacaklar..
Kendini eleştiremeyen, yani nefsini kötüleyemeyen dininde bile samimi değildir.. Peygamber (salat’u selâm olsun ona) söylüyor bunu...
* * *
Velhasıl, beyinler dumura erdi, ruhlar sürura eremedi... Ve gün geldi (Türkiye düşmanı para babaları elindeki) yazılı ve görsel medyaya bir de internet ile sosyal medya eklendi..
Sosyal Media fenomenleri, troller; “beğen” yap, yorum yaz ve ilâ âhir.. Eziklere gün doğdu, sahte hesaplardan konuştular ezik ezik...
Ulu (büyük, çok büyük) câmilerdeki Müslümanlar 120 desibellik hoparlörlerine rağmen, eko katılmış ses düzeneği ve akustik bozukluğu yüzünden va’zlardan nasıl bir şey anlamıyorlarsa* bu media izdihamında da yurdum insanı gerçeği yalanı ayıramıyor, şaşırıp kalıyor!.
* Meselâ Anadolu yakasının Süleymaniyesi (!), Çamlıca Ulu Câmii’nin o kadar berbat bir akustiği var ki, cemaat hiçbir şey anlayamıyor vaaz ve hutbelerden... Hoparlör ankestrelerinde mi yanlışlık, yoksa genel akustik bozukluğu mu var bilmiyorum, lâkin acilen düzeltilmesi şart.. Süleymaniye olmak kolay m?. Hoparlör yoktu o zaman, lâkin yüzyıllar sonrasının hoparlör fetişlerine bile direniyor mükemmel akustuği...
E, o kadar anlı-şanlı herifler de yalan söyleyecek değiller ya? Gariban, meşhurlara yöneliyor.. Hiç polemik yazmayan Mehmet Şevket Eygi’yi ya da adı sanı bilinmeyen biz doğrucu Davut’ları okuyacak değil ya..
Sosyal medyada meşhurluk, ünlülük, itibar, güvenilirlik; takipçi sayısıyla orantılı... Ve bunu sağlamanın gayr-ı ahlâkî nice yolları var..
Kim daha çok beğen (like) almış, öne çıkmışsa onu okursun!.. Oysa o meşhur sosyal medya fenomenlerinin birçoğu gerçek isimleriyle dahi yazmaz. Fake (sahte, uydurma, taklit) hesap kullanırlar...
Ne olur ne olmaz, birileri şikayet eder, soruşturulursa “o ben değilim” deyip sıyrılacak şark kurnazı!.
* * *
Malûmâlileri, 23 Haziran’da yeniden sandık başına gideceğiz İstanbul’da..
CHP cephesi, YSK kararına kudurdu, veryansın ediyor... Kazan kaynatma manisi ile DARBE TEHDİDİNDE bile bulundu vekilleri..
“Bay mazbata” Ekrem İmamoğlu, musakka-antrikot şovu ters tepince bu sefer de bir günde onlarca iftar ziyaretine gidiyor...
Saftirik oyları devşirmek için Kur’ân okudu. Mübarek Ramazan’da boş durur mu? Hergün ayrı bir camide mukabele her gece teravih kılacaktır...
Şaka bir yana seçim bahane, medya ile, Ali Cengiz oyunlarıyla garibim yurdum insanını kandırmak şahane galiba...
“Aman canım, kim hayırlıysa o seçilsin” diyen muhafazakâr seçmene: Allah sana akıl vermeseydi dediğin caizdi.. Yahu hiç değilse biraz ötekilere bak, nasıl da canhıraş çalışıyorlar... Acaba neden? 15.05.2019