SALÂLAR, KUR’ANLAR, EZANLAR…

15 Temmuz gecesinin tam yarısında başladı salâlar.

Tüm Türkiye’de minarelerden yükseldi salâvat…

Yer ve sema, salâlarla inledi.

Müezzinlerin hüzünlü sadâları dağladı yürekleri.

Gönül telleri titredi.

Boğazlar düğümlendi.

Gözyaşları süzüldü yanaklardan.

***

Şehitlerimizi haber verdi salâlar.

Şehitlerimizin ruhlarını haberdar ettiler.

Geceyi aydınlattı çakan şimşekler.

Kocatepe’de salâ okunurken…

Zulmetten nura geçişi haber verdiler,

Bulutların arasından, semadan…

***

Bir yıl önce de darbecilerin silah sesleri salâlarla boğulmuştu.

Salâlar davet olmuş, milyonlar sokaklara koşmuştu.

Salâlar maneviyat olmuş, moral vermişti.

Salâlar kuvvet olmuş, cesaret vermişti.

“Vatan bölünmesin, bayrak inmesin, ezan dinmesin” diye okunmuştu salâlar.

Son kale düşmesin diye titremişti semalar…

***

15 Temmuz gecesinin son saatlerinde yükselen salâ sesleri, sabaha kadar süren etkinliklerin en dokunaklısıydı.

Okunan aşr-ı şeriflerle daha bir yayıldı manevi iklim mâveraya.

Bakara suresinin 104. Ayeti, 15 Temmuz Şehitler Köprüsünü dolduranların gönüllerine su serpiyordu adeta.

“Allah yolunda can verenlere ölü demeyin” diyordu yüce Kur’an…

“Muhakkak ki onlar diridirler” diye haber veriyordu.

“Biz şuûruna eremesek” de, aramızdaydı onlar…

Baba oğul Olçak’ların şahıslarında simgelenen şehitler, dimdik karşımızda gibiydiler.

“Bir bir açılırken göğe, son def’a yarıştık

Allah’a giden yolda meleklerle karıştık” diyorlardı sanki…

Yahya Kemal misali.

***

Tan yeri ağarırken, Meclis’ten yükseldi Kur’an sadâları.

23 Nisan 1920’de dualarla açılan Gazi Meclis’ten...

2016 Temmuzunun 15’inden 16’sına geçerken bombalanan Meclis’ten.

Gaziliği bir kez daha tescillenen “Büyük Millet”in “Büyük Meclis”inden.

Maide Suresi’nin 11. Ayeti, inananlara el uzatanlara Cenab-ı Allah’ın izin vermediğini bildiriyordu.

Bakara Suresi’nin 104. Ayeti, Ahzab Suresi’nin 23. Ayeti, Ali İmran suresinin 169. Ayeti şehitlerimizden haber veriyordu.

Ali İmran Suresinin 160. Ayeti “Allah’ın yardımıyla kimsenin mü’minleri yenemeyeceğini” duyuruyordu.

Yenemediler.

Nasr suresi, Allah’ın yardımıyla fütûhat gerçekleştiğinde, zafere ulaşıldığında Allah’a hamdedilmesini öğütlüyor, mağfiret için tövbeye çağırıyordu.

Meydanlara sığmayan milyonlar hamdettiler, şükrettiler, dua ettiler, mağfiret dilediler.

***

Fecrin ilk saatlerinde salâların yerini ezanlar aldı minarelerde.

Saba makamında yükselen ezanlar…

Şehadetleri dinin temeli olan ezanlar…

Arşa yükselen “Allahü Ekber” nidaları zaferin ilanıydı sanki.

Ezanlar yedi düvele yollanan mesaj gibiydi.

“Vatan bölünmeyecek, bayrak inmeyecek, ezan dinmeyecek” mesajı…

Bölemeyecekler elbet.

İndiremeyecekler elbet.

Dindiremeyecekler elbet.

İlelebet…